T24 - Suriye'ye sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren Başbakan Erdoğan, Şam'da Devlet Başkanı Beşar Esad'la bir araya geldi. Görüşme sonrası açıklama yapan Başbakan, PKK içindeki Suriye kökenliler ile ilgili ortak çalışma yürüteceklerini söyledi. Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskınla ilgili olarak Türkiye'den özür dilemesi ve ailelere tazminat ödemesi gerektiğini söyledi.
Suriye Devlet Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail tarafından düzenlenen baskına değinerek 'Barış konusunda başlayan bir süreç belli bir noktaya gelmişti o sürecin nasıl tıkandığı hepimizin malumudur.Onun ardından meydana gelen hadiseler özellikle gönüllüler heyetinin Gazze'ye gidişi sırasında meydana gelen hadise ortadır. Bu hadise neticesinde denizden havadan indirme bindirme yöntemiyle silahsız insanlara karşı silahla yapılan saldırı ortadır. Cenevre raporu ortadadır. Cenevre raporunda insani olmayan vahşetin gaddarca olduğu yer almaktadır. Burada İsrail özür dilemek, ailelere tazminatları ödemek durumundadır. Şehidin üzerinden adeta infaz yapılmış ve 30 mermi çıkmıştır.
"Mermiler yandan"Bu mermiler öyle uzaktan falan da değil yakından infaz edercesine kullanılmıştır. Adli tıp raporları gerekli olan yerlere de uluslararası camiaya ulaştırılmıştır. Çok üzücü durumlar söz konusudur. Bunlar cereyan ederken çekimser kalabilen İsrail'in yanında kalabilen ülkeler de var. Bu tabii böyle bir insanlık suçu karşısında takınan tavırları tarih affetmeyecektir' diye konuştu.
Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Başbakan Erdoğan, 'Türkiye ve Suriye iki kardeş ülkedir. Tarihi itibariyle, değerleri itibariyle iki kardeş ülke. Özellikle son dönemlerde attığımız adımlarda siyasi, kültürel alanda çok ciddi mesafeler kat edildi. 12 bakanımız karşıdaki muhataplarıyla karşı karşıya geldiler, bir adım daha attılar ve orada kendi alanında geldiğimiz noktayı değerlendirme fırsatı buldular. Bütün bu çalışmaların bölgede meydana getireceği sinerjiyi şimdiden görür gibiyim, Çok önemli bir sinerji meydana gelecektir. Farklı katılımlarla çok daha güçlenecektir' dedi.
"Irak'ta milli mutabakat hükümeti kurulması çok önemli"Bölgedeki sıkıntılara dikkat çeken Erdoğan, 'Bölgemizde bazı sıkıntılar var. Özellikle Irak'ta yapılan seçimden bu yana hükümetin kurulamamış olması komşu ülkeler olarak bizi üzmektedir. Zira bir boşluk ortada var bu boşluğun giderilmesi lazım bu boşluğun giderilmesi için mütabakat birliğinin kurulması Irak'ın geleceği açısından çok önemlidir. Bu noktada da Iraklı'lık bilinci ile inanıyorum ki Irak'ın geleceği için de önem arz etmektedir. Ne Mezhepler ne de etnik anlayış üzerine kurulacak hükümetin Irak'ın geleceği açısından barışa dayanışmaya hizmet etmesi mümkün değil. Ne Irak halkına ne Irak'a kazandırır onun için dayanışma kardeşlik devletinin ırakta süratle kurulması temennimizdir. Bu konuda Suriye Türkiye olarak elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ne Irak halkına bu kazandırır ne de Irak kazandırır. Onun için bir kardeşlik hükümetinin süratle Irak'ta kurulması temennimiz arzumuzdur. Bu konuda Türkiye ve Suriye olarak elimizden gelen katkıyı sunmaya hazırız. Arzumuz bunu kendi içlerinde halletmeleridir' diye konuştu.
"Ortak mücadele ile terör işini çözebileceğimiz kanaatindeyim"Terör konusundaki işbirliği konusunda Erdoğan, 'Bugünkü çalışmamız esnasında bir başka attığımız adım da yine bölgedeki sürece yönelik yapabileceklerimiz. Terör örgütü içerisinde Suriye'de yaşayan ülkelerden olanlar da var. Onlar da yakın takip içerisindedir. Yapacağımız ortak mücadele sonucu müşterek olarak bu işi çözebileceğimiz kanaatindeyim. İşbirliği süreci içerisinde attığımız adımlardan bir diğeri de Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'da barış güvenlik ve istikrarın genişletilmesine yönelik yapabileceklerimiz' dedi.
"Suriye Lübnan ilişkilerinde barışın tesisini önemsiyorum"Suriye Lübnan ilişkilerine değinen Erdoğan, 'Diğer bir adım da özellikle Suriye Türkiye Lübnan Ürdün arasında atılan adımlarla birlikte Suriye Lübnan ilişkilerinde herhangi bir sıkıntıya mahal vermeksizin barışın güçlü bir şekilde tesisini önemsiyoruz. Suriye Lübnan ilişkilerinde barışın tesisini önemsiyorum. İnanıyorum ki bu hepimizin ortak hasretidir. Bunu da birlikte gidermiş olacağız. Bu ziyaretin ülkelerimiz için çok daha güçlü bir geleceğe zemin hazırlamasını diliyorum' diye konuştu.
İsrail ile ilişkilere değinen Erdoğan, 'Cenevre'den yayınlanan raporun yanı sıra ayrıca bir panel çalışması da devam ediyor. Panel çalışması bittikten sonra netice ortaya çıkacak bu nihai neticenin ortaya çıkması bunu görmemiz lazım. Sonuçtan sonra durumu yeniden gözden geçireceğiz, ilke olarak bir özür dilenmesi durumu önem ifade ediyor, tazminatların ödenmesi önem ifade ediyor. İsrail ile ilişkilerimizde ya durağan hale gelen var ya da ilişkiler noktasında bazı münasebetlerimizi gözden geçiriyor veya kesiyoruz. Örneğin Askeri noktadaki ortak tatbikatlarımızı yapmıyoruz. Ama ticari olarak özel sektörün yaptığı ticari anlaşmalar var onlar sürdürüyor. İsrail'in ferman dinlemez tavırları devam ettirdiği sürece yalnızlaşmaya mahkum olacaktır. Bölge için, dünya için durum farklıdır. Türkiye olarak bizim tavrımız bu noktada hassasiyetini korumaktadır' ifadelerini kullandı.
Kandil'deki terör varlığı konusunda kendisine sorulan bir soru üzerine Erdoğan, 'Bu tür müşterek çalışmalarımız bugüne kadar devam ettiği gibi bundan böyle de devam edecek. İstihbarat teşkilatımız, yanındaki elemanları sürekli irtibat halinde olacaklar. Bugüne kadar nasıl istihbarat halinde oldular ise aynı şekilde devam edecek. Bundan sonra daha sık bir araya gelmeleri, kah bizim müsteşarımızın kah buradan ilgili müsteşar veya üst düzey bir araya gelerek bu görüşmelerini devam ettireceklerdir ettiriyorlar' dedi.
PKK'daki Suriyeli vatandaşların silah bırakması durumunda kendilerine kucak açağı ifadesinin hatırlatılması üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ise, 'Yanlış yapan herkes için bir geri dönüş kapısı açmamız lazım. Ortak görüşümüz de tamamen bir koordinasyon çerçevesinde bir mutabakatımız var. Benzer çerçeveler oluşturmamız gerekiyor. Bu terör farklı ülkelere bağlı olabilir ve Suriye'deki ulusal çerçeve farklıdıır ama prensip olarak aynı prensiptir. Bu koordinasyon sürecinde ortak bir çerçeve belirleyelim diye. Ancak affetme kapısı her zaman açık kalmalıdır. Sadece bir defaya mahsus açıp ondan sonra kapatmamak gerekiyor. Şimdi ve gelecekte de yanlıştan dönmek isteyenlere kapıyı açık bırakmak lazım. Bu neresi olursa olsun Türkiye olabilir, Irak olabilir. Bunu yapalım ki o insanlara hizmet edelim' ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın temaslarının ardından bugün Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.