T24 - Erdoğan, İsrail ambargosu altındaki Gazze'ye yardımların ve Türkiye'nin yaklaşımının “eksen kayması” olarak nitelendirilmesini eleştirdi. Erdoğan, etnik ve dini kimliği ne olursa olsun, mağdur edilen, zor durumda bırakılan bütün insanlar için aynı tepkiyi gösterdiklerini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'yi dünyada temsil eden büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada, Gazze'nin imarı için gönderilen yardımların girişine izin verilmemesini eleştirdi. Hükümetin dış politikada “eksen kayması” değil, mağdur insanlara yardım çabası içinde olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Etnik kimliği, dini inancı ne olursa olsun, biz Gürcistan'da da, Bosna'da da, Darfur'da da aynı hassasiyeti ortaya koyduk. Kim mağdur ediliyorsa onun için aynı tepkiyi gösteriyoruz, göstermeliyiz. Bizim medeniyetimizin bize verdiği terbiye budur.”
Bütün büyükelçilerden Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ve demokratik açılım çalışmalarına destek vermelerini isteyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Türkiye'nin hızına ayak uydurduğunuzu biliyorum. Yeni süreçte de hızımızı artırarak yolumuza devam edeceğiz. AB sürecinde sadece Avrupa ülkelerindeki büyükelçilerin değil, tüm büyükelçilerimizin daha fazla çaba göstermelerini bekliyorum.
Terörle mücadele ve demokratik açılım sürecinde de daha aktif olmanızı istiyorum. Hele hele vatandaşlarımızın yoğun olduğu bölgelerde onların çabalarını da sürece katmak çok anlamlı olacaktır. Kıbrıs, Ermenistan aynı şekilde. Haklı olduğumuz konularda kendimizi iyi anlatmak ehemmiyet arz ediyor.
Çözüme zorlayarak ilerlememiz gerekiyor. Çözümü zorlayan, tutarlı, samimi tarafın biz olduğumuzu her yerde göstermeliyiz.”
'Millet size güveniyor'
Daha önce “monşer” sözleri tartışma yaratan Erdoğan, “millet büyükelçilere güveniyor” mesajı verdi. Erdoğan şöyle devam etti:
“Sizler güçlü bir ülkenin temsilcilerinisiniz. Türkiye'nin son dönemde kazandığı özgüven, sizin sayenizde dışarıda karşılığını görecektir. Açık söylüyorum, bu millet, 72 milyon Türk vatandaşı size güveniyor. Yarının Türkiye'sinin inşaasında omuzlarınızda büyük sorumluluk bulunuyor. Bu sorumluluğu hakkıyla taşıyacağınızı, Türkiye'nin gururu olacağınızı biliyoruz. Türkiye tüm kurumlarıyla birlikte güçlüdür. Ülkemizin demokratik standartlarda bir ülke durumuna gelmesi tüm kurumlarımızın çalışmasına bağlı.”