-Erdoğan: Deprem vergisi söz konusu değil ANKARA (A.A) - 01.11.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bizim dönemimizde, 2004'ten itibaren iletişim vergisi bizim vergilerimizin arasında özel iletişim vergisi olarak bu süreçte yerini almıştır, bir deprem vergisi olarak değil. Bunu şu anda bazıları sulandırıyor. Böyle bir vergi bir defa söz konusu değil. Bunu iyi bilelim'' dedi. Erdoğan, Almanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamaların ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Deprem vergileriyle ilgili olarak harcanan kalemlerle ilgili çok eleştiriler oldu. Bu eleştirilere ilişkin neler söyleyeceksiniz?'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, ''deprem vergileri diye bir verginin olmadığını'' söyledi. Bu olayın sadece 1999'da bir yıllık konulduğunu, ondan sonra bu verginin mesela ''iletişim vergisi'' olarak çeşitli adlarda buna dönüştüğünü anlatan Erdoğan, iletişim vergisinin Avrupa Birliği süreci ile alakalı olarak, IMF programını desteklemek ve ekonomik istikrara da katkıda bulunmak üzere konulmuş bir vergi olduğunu söyledi. -''El ele vermemiz lazım''- Bir gazetecinin ''Anamuhalefet liderinin bir iddiası vardı, sizin de milletvekiliniz olan Van Erciş eski Belediye Başkanı Fatih Çiftçi'nin yıkılan binalara izin verdiğine ilişkin. Bu iddiaları nasıl değerlendireceksiniz?'' sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: ''Şu anda milletvekilimiz olan Fatih Çiftçi arkadaşımız ile alakalı sorunuzda ifadeyi şöyle kullanıyorsunuz 'yıkılan binalara ruhsat verdi' diyorsunuz. Bakın, bir defa yapı denetim kuruluşları vardır. Bunlar, bizden önceki iktidarlar döneminde kurulmuştur, yapı denetim kuruluşları projeleri onlar. Bunun yanında denetleme yükümlülüğü vardır. Yapılan, yani onayladığı projenin uygulaması esnasında da bunları denetleme sorumluluğu, yükümlülüğü vardır. Burada belediyelerin bir sorumluluğu yok mudur? Belediyelerin de sorumluluğu vardır. Belediyeler de yine aynı şekilde bu projeler üzerinden inşaat ruhsatlarını verir ve bunun takibini yapar. Burada milletvekilimizin hangi inşaatlara ruhsat verdiği, vermediği, bu noktada benim herhangi bir bilgim yok. Bu tür binalar varsa, bunlarla ilgili olarak gerek yapı denetim kuruluşları, gerekse belediye başkanlarının ortak sorumlulukları vardır. Bunu zaten ben kendi genişletilmiş il başkanları toplantımda da açıkladım. Bu, partimin bir milletvekili olması, olmaması, bunlar hiçbir şeyi değiştirmez. Bunu söyleyen Kılıçdaroğlu, aynı şekilde bunu ülke genelinde, diyelim ki geçmiş dönemlerde olan diğer depremlerde CHP'li belediyelerin olduğu yerler için acaba böyle bir şeyi seslendirdi mi, konuştu mu, konuşuyor mu? Bunu bir defa genelleyelim, ilke haline getirelim. Ben, belediye başkanlığı yapmış bir insan olarak, bunu genelliyorum. Diyorum ki, bunu bir ilke haline getirelim. Şu anda zemin etütlerinden, kentsel dönüşüm, değişimlere varıncaya kadar hepsini inceleyelim.'' Van'da Toplu Konut İdaresinin de yaptığı konutlar olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Oralarda herhangi bir sıkıntı yaşamadık ama yine de endişelerim yok mu, yine de endişelerim var. Yine sonunda olay insan merkezli olarak yürüyor. Siz her türlü ihaleyi yapıyorsunuz kağıt üzerinde, proje üzerinde her şey yerinde, doğru. Denetim noktasında eğer insan, bir inşaat mühendisi, şantiye mühendisi bu işi iyi denetlemiyorsa, takip etmiyorsa bu tür bedel karşınıza çıkabilir. Eğer zemin etütleri iyi yapılmamışsa bu tür bedel karşınıza çıkar. Bunları görmemiz lazım onun için de şimdi yeni bir yasal düzenlemeyle bu işin taa zemin etütlerinden tutunuz, şu andaki sıkıntılı olan ne kadar bina varsa gecekondusuydu, kaçağıydı, şu anda güçlendirme noktasındaki sıkıntıydı gibi depreme dayanıklı olmadığını tespit ettiğimiz ne kadar bina varsa, burada el ele vermemiz lazım.'' -''Kılıçdaroğlu da bu çıkış yollarını ortaya koysun''- Kendisinin üç tane çıkış yolu ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''Sayın Kılıçdaroğlu da bu çıkış yollarını ortaya koysun. O, bu işlerden pek anlamaz ama anlayanları çalıştırsın. Ortaya çıkış yollarını koysun. Bak ben bir şey diyorum, biz diyoruz ki, Toplu Konut İdaresi ile bir kentsel, dönüşüm başlattık. Bunu niye yapıyoruz? İşte şehirlerimizdeki bu sıkıntıları aşabilmek için yapışıyoruz, fakir fukaraya, garip gurabaya bu tür imkanları sağlayalım diye yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle bu kentsel dönüşüm değişimde bu şekilde yapmayacağız. Bütün mesele, ülkemizin geleceğinde bu tür sıkıntıları yaşamayalım istiyoruz. 'Efendim ben binamın olduğu yerde tekrar oturmak istiyorum.' Peki, biz sana kira ödeyelim, burada zemin etütleri müsaade ediyorsa, buralarda yapacağım binalardan sana daire verelim. Onu da yapıyoruz. Buna da 'hayır' dedi. O zaman kusura bakma, bu yeni yasayla kamulaştırma yetkisini alacağız ve bu kamulaştırma yetkisiyle oraları kamulaştırıp, belli bir sürede yıkarak, oralara bu adımları atacağız.'' -''8 ay gibi bir sürede...''- Türkiye'nin deprem tehdidi altında olan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Böyle bir ülkede eğer biz, bugün vatandaş bu işe yaklaşmıyor diyerek, eğer biz buna başımızı eğersek bu ülkenin geleceği hep bu sıkıntıyı yaşayacaktır'' diye konuştu. Depremde 601 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bunların bizdeki meydana getirdiği bir sıkıntı var. Allah onlara rahmet etsin, milletimizin başı sağ olsun. Yaralılarımız var, onlara şifalar diliyorum. Ama suratla inşallah, benim hedefim 8 ayda kalıcı konutları bitirebilmek. Belki bu, oralarda kış şartları biraz zor bundan dolayı bizi sıkıntıya sokabilir. Ama hedefimiz 8 ay gibi bir sürede Elazığ'da, Bingöl'de olduğu gibi, bu konutları bitirip sahiplerine teslim etmek. 20 yıl burada, eğer borçlanma durumu söz konusu olursa 20 yıl gibi de bir vadeyle biz orada kendilerini konut sahibi yapacağız. Buralarda faiz uygulaması kesinlikle olmayacak. Sadece bir enflasyon farkı neyse bu fark olacaktır. Bunun dışında herhangi bir şey olmadan bu işi bitireceğiz. Ayrıca da şunu söyleyeyim, depremle ilgili şuanda gelen bütün destekler hepsi de bu hizmetler içerisinde ayrıca yerini bulacaktır, bunun da açıkça ifadesini vereyim.'' -Van ziyareti- Bir gazetecinin ''Van'a ziyaret tarihinin beli olup olmadığını'' sorusunu Erdoğan, ''Şu anda cumartesi, arefe günü itibarıyla Mesut Barzani'nin bir davetim üzerine Türkiye ziyareti var. İran'dan sonra. Kendileriyle burada bir görüşmem olacak. Büyük ihtimalle, yani bayram sonrası inşallah, bayram haftası daha doğrusu, arkadaşlarımız oradaki çalışmaları da belli bir noktaya getirecekler, Van'a, Erciş'e olan ziyaretimi gerçekleştireceğim'' diyerek cevapladı.