Başbakan Tayyip Erdoğan, Mardin’de önceki akşam yemeğinde bir araya geldiği sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kanaat önderlerinin gündeme getirdiği Kürtçe vaaz talebine “Önemli olan hangi dilde söylediği değil, ne söylediğidir. Hutbelerin içinde zaten Arapça var. Türkçe olarak bugüne kadar anlatılıyor. Birileri ‘ben Kürtçe daha iyi istifade ediyorum’ diyorsa hocaefendilerin bunu karşılaması lazım” diyerek destek verdi.
Erdoğan Kürtçe vaaz sorusunu yanıtlarken “Benim açımdan sıkıntık yok senin açından sıkıntı var mı?” diyerek Mardin Müftüsü’ne döndü. Mardin Müftüsü Dursun Ali Coşkun da “Sayın Başbakanım bizim açımızdan da hiçbir sıkıntı yok. Zaten fiili olarak sözkonusu” dedi.
Dönüşü olmayan yoldayız
Erdoğan’a Memur-Sen Temsilcisi Mustafa Aydın, kamuda başörtüsü yasağının kalkması için 10 milyon imza toplandığını hatırlatması üzerine Başbakan, “İktidara geldiğimizden bu yana özgürlüklerin önünü açtık. Bu anlamda insanların bu ülkede özgürlüğünü yaşayabilmeleri için kamuda her yerde, ne gerekiyorsa halkımın beklentisini karşılayacağız” diye konuştu. Söz alanların tamamı teröre çözüm sürecine destek verdiklerini ifade ederken Erdoğan, şunları söyledi:
“Geri dönüşü olmayan yoldayız. Halkımın desteğini görmek beni mutlu ediyor. Daha çok katkı bekliyoruz. Siyasi partiler biri sağdan biri soldan biri Kürtçülük’le biri Türkçülük’le bu işi çözmek bir yana, sıkıntı oluşturuyorlar. Her halükarda sürece kararlılıkla devam edilecek.”
Selahaddin Eyyübi gibisiniz
Terörün çözümü için Hükümet’e güvendiklerini ifade eden katılımcılardan bazıları “Siz tarihe geçeceksiniz, siz Selahaddin Eyyubi’siniz” diyerek Erdoğan’ı tarihi komutana benzetti. Medrese müfredatlarının düzenlenmesinin mümkün olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, medreselerin sürece katılması ile ilgili Diyanet in yasal çalışması olduğunu hatırlatarak, “Medrese müfredat konusu bu işle uğraşanların işi” dedi.
Bozdağ: Kürtçe vaaz verilebilmeli
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kürtçe hutbe ile ilgili, TRT 6'da Kürtçe sohbetlerin yapıldığını işaret etti.
Bozdağ, cemaatin Türkçe bilmemesi halinde hocanın Kürtçe vaaz verebilmesi gerektiğini söyledi ve mahalli ihtiyaçlara göre Kürtçe vaaz uygulamasının yapıldığını söyledi.
Bozdağ ayrıca, Hollanda'da Sosyal Hizmetler tarafından ailesinden alınıp Lezbiyen bir çifte verilen Yunus'un Türk ailesine verilmesi için hukuki destek sağlayacaklarını belirtti.
"Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın çocukları ilgili ülke hukuku çerçevesinde ellerinden alınıyor" diyen Bozdağ, "Bunlar ya bakıcı ailelere veriliyor ya da devletin gözetiminde bakılıyor. Uygulamada ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Subjektif nedenlerle çocukların alındığına dair bize gelen bilgiler var. Bunları araştırıyoruz, sahip çıkıyoruz. Yunus’la ilgili durum da böyle. Ailenin müracaatları olumlu cevaplanmamış. Şimdi biz hukuki yardımda bulunacağız. Çocuğun aileye teslimini sağlamak, bu mümkün olmadığı takdirde ailenin onaylayacağı bir bakıcı aileye verilmesini temin etmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Eşcinsel olan, lezbiyen olan ailelere Türk aileleri çocuklarını vermek istemiyorlar. Ancak onlar, insanlarımızın bu konudaki hassasiyetine saygı göstermiyorlar. Yargı yoluyla çalışma sürdürüyoruz. Umarız Yunus’la ilgili olumlu yanıt alırız" şeklinde konuştu.