Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu salgın bize din, dil, ırk ayrımı gözetmeden tüm insanlığın aynı kaderi paylaştığını, aynı gemide olduğunu hatırlattı" dedi.
Erdoğan İSEDAK Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yaşadığımız her olayı ve her hadiseyi bir imtihan ve ibret vesilesi olarak görürüz. Salgınla beraber karşılaştığımız ıkıntılarda da hepimiz için geleceğe dair çıkarmamız gereken dersler vardır. Öncellikle bu salgın bize din, dil, ırk ayrımı gözetmeden aynı gemide olduğunu hatırlatmıştır. Sağlık boyutunun yanı sıra salgının ekonomik etkilerini azaltmak için elimizdeki imkânları seferber etmeliyiz. Özellikle bu yıl oturumun temasını oluşturan turizmde rekabet ve girişimin güçlendirilmesini gayet başarılı bir şekilde göstermeliyiz. Dış ticaretimizin de salgın sürecinde ağır bir tahribat yaşamaması için ticareti teşvik edici ve kolaylaştırıcı önlemleri devreye sokmalıyız. İSEDAK kapsamında üye ülkelerimiz arasındaki ticaretin artırılmasına yönelik atacağımız adımların önemini bilhassa vurgulamak istiyorum. 2001 yılı başında yapılmasını teklif ettiğimiz ticaret müzakereleri toplantısı sistemin yürürlüğe girmesi için kritik bir adım olacaktır. İstanbul Tahkim Merkezi'nin kurumsal yapısını tamamlayabilmesi için gerekli kurumların teşekkülünü de hızlandırmalıyız."
"Teşkilat olarak üzerinde durmamız gereken diğer konu da helal gıdadır. Tüm çabalarımıza rağmen halen ülkelerimiz arasında arzu ettiğimiz koordinasyonu tesis edemedik. İslam Ticaret Odasını İslam ülkeleri standartlar ile gereken iş birliği ve gayreti göstermeye davet ediyorum."
"Müslümanlar olarak bu sene sadece salgınla değil aynı zamanda Batı ülkelerinde yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele ediyoruz. Düşünce ve basın özgürlüğü kılıfı altında mukaddes değerlerimiz çiğneniyor. Bugün lafa gelince demokrasini kimseye bırakmayan birçok Batılı devlette Müslümanlara karşı hukuksuzluklar sıradan bir vaka haline gelmiştir. Hatta İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde himaye edilen bir politikaya dönüşmüştür."
"İslam düşmanlığıyla mücadele etmek o topraklarda yaşayan vatandaşlara karşı bir sorumluluğumuzun gereğidir. Milyonlarca insanımızın hak v hukukunu kifayetsiz siyasetçilerin ihtiraslarına kurban edemeyiz. Hukuk ve demokrasi içinde uluslararası platformları da kullanarak Batı'yı veba gibi saran kültürel ırkçılıkla mücadele etmek durumundayız. Hiç şüphesiz bunun yolu da güç birliği yapmaktan geçiyor."
"Millî paralarla ticaret gibi üzerimizden kur baskını ortadan kaldıracak özgün çalışmalara hız vermeliyiz."
"Talep eden tüm ülkelere ayrım gözetmeksizin tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Şu ana kadar 44'ü İslam dünyasından olmak üzere 156 ülke ve 9 uluslararası kuruma destek sunduk."
"İSEDAK Kudüs programıyla burayı ekonomik olarak güçlendirmeyi hedefliyoruz. Filistinli kardeşlerimizin refahını artıracak bu programa siz üye ülkelerin de gerekli desteği vereceğinize inanıyorum. İşgalci İsrail rejiminin saldırılarını sıklaştırdığı bu dönemde aramızdaki iş birliği çok önemlidir."
