Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen günlerde gündeme getirdiği afyon ekimini bir kez daha gündeme getirdi. "Bize bir zamanlar afyon ekimini yasaklayanlar kendileri cayır cayır afyon ekiyorlardı" diyen Erdoğan, "Şimdi diyorum ki gelin biz yeniden yeniden bir kenevir ekimi süreci başlatalım. Çünkü kenevirin çok farklı alanlarda faydalarının olacağını göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"Stratejik ortaklarımız bizi yarı yolda bıraktılar" diyen Erdoğan, "Biliyorsunuz muhabere sistemi, çok önemlidir, bu sistemimiz çöktü. Çünkü ortaklarımız telsizleri susturdular. Artık bunlardan kurtuldukça. Artık biz kendi telsizimizi kendimiz kurduk" sözlerini sarf etti.
Özelleştirme kapsamına alınan Milli Savunma Bakanlığı 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü (Sakarya Tank Palet Fabrikası) hakkında CHP'li milletvekillerinin eleştirilerine tepki göstererek yanı veren Erdoğan, "Fabrikamızın satılması yalanını uydurarak, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Buna inananlara üzülüyorum. Tayyip Erdoğan böyle bir yola bugüne kadar girmemiştir, bundan sonra da girmez" dedi.
"Burada yapılan iş özelleştirme değildir" diyen Erdoğan, "İşletme hakkının belli kısıtlamalar dahilinde BMC'ye devredilmesidir. Bu yatırımlar fabrikayı daha da güçlendirecektir. Milletimiz ve silahlı kuvvetlerimiz güçlü çıkacaktır" sözlerini sarf etti.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Bu ülkeyi hazmedemeyenler, duruşuna kattlanamayanlar isteseniz de istemeseniz de bu ülke dimdik ayaktadır, öyle de yoluna devam edecektir.
"Burada Katar-Türkiye işbirliği var. Bu iş birliği kazan-kazan prensibine göre geleceğe yönelik örnek bir adımdır. Türkiye- Katar iş birliği güçlenmeye devam edecektir.
"Sadece kardeş ve akraba topluluklar değil 5 asır önce İspanya'dan Museviler de Nazi baskısından kaçan kimi Almanlar da aradığı güveni bu ülkede bulmuştur. Mazlumlar için bir eman yurdu olması için hiç şüphesiz ülkemizin yüce gönüllüğündendir. Bu millet paylaşmanın bereketine, dayanışmanın önemine iman eden bir millettir.
"3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya kapısını açan bu millettir.
"Devletimizin dirayeti ve caydırıcılığı da aynı derece önemlidir. ülkemiz ekonomik, siyasi ve askeri olarka güçlü olduğu dönemlerde Kırım'dan Kafkasya'ya akdar çok geniş bir coğrafyada güvenliğin teminatı olmuştur.
"Ne olduğumuzu iyi bilelim. Tarih neydi şimdi neyiz. Bugün kan gözyaşı ve çatışmalarla anılan birçok bölge, birçok şehir o yıllarda ilim, ticaret merkezleriydi. Ne zaman devletimizin gücünde bir erime yaşanmış kaderi bizim coğrafyayla olanlardan ateşler... İçinde yaşadığımız çalkantılı dönemde kimi toplumlar parayla emniyet satın alabileceklerine de inanabilir. Ancak bizim tarihi, kültüren sorumlulukları itibariyle böyle bir hakkımız, ihtimalimiz yoktur. Türkiye askeri kapasitesiyle güçlü olmak zorunda. Bilhassa savunma sanayi alanında caydırıcılığımız çok yüksek olmak durumundadır. Onun için yola çıktığımızda savunma sanayideki gücümüz yüzde 20'lerdeydi,şimdi 60'lara kadar ulaştık. Daha da çıkacağız. Bizim caydırıcılığımızın teknoloji ile beraber yüksek seviyelere gelmesi lazım. Bunun için de kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
"Savunma sanayisinde dışa bağımlılığın acısını çok çektik"
"Savunma sanayisinde dışa bağımlılığın acısını çok çektik. Bunu en son 74 Kıbrıs'ta yaşadık. Stratejik ortaklarımız bizi yarı yolda bıraktı. Şimdi bunlardan kurtulduk. Bırakın parasını ödediğimiz uçakları teslim almayı, periyodik bakım için gönderdiğimiz uçakları bile geri göndermediler. Hangarlarda bekleyen uçaklar için depo ücreti ödemek zorunda bırakıldık
"Artık biz kendi telsizimizi kendimiz kurduk"
"Biliyorsunuz muhabere sistemi, çok önemlidir, bu sistemimiz çöktü. Çünkü ortaklarımız telsizleri susturdular. Artık bunlardan kurtuldukça. Artık biz kendi telsizimizi kendimiz kurduk.
"Bu oyunu oynayanlar yanlış enstrüman kullanıyor"
"Şimdi de aynı oyunlar oynanıyor Suriye'de. Şimdi bu oyunları oynayanlar şunu bilmelidir ki kullandıkları enstrümanlar insan olarak söylüyorum yanlış enstrümanlar. Onları aldatıyor bu enstrümanlar ama bizi aldatamayacaklar.
"Neler yaşadı bu ülke be. Türkiye ordusuna yedek parça bile sağlayamadı. Özellikle ABD patentli hiçbir parçanın ülkemize satışına müsaade edilmedi.
"Bize bir zamanlar afyon ekimini yasaklayanlar kendileri cayır cayır afyon ekiyorlardı"
"Bize bir zamanlar afyon ekimini yasaklayanlar kendileri cayır cayır afyon ekiyorlardı. Tarım Bakanlığına söyledim, şimdi diyorum ki gelin biz yeniden yeniden bir kenevir ekimi süreci başlatalım. Çünkü kenevirin çok farklı alanlarda faydalarının olacağını göreceğiz. Buradaki amacın ülkemizi sadece askeri açıdan değil ekonomik olarak da dışarıya bağlı kılmak olduğu aşikârdır.
"Hiç kimsenin CHP'nin yalanlarına itibar etmediğini biliyor ve inanıyorum ama birkaç hususun altını çizmeliyim. Öncelikle fabrikamızın satılması yalanını uydurarak, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Buna inananlara üzülüyorum. Tayyip Erdoğan böyle bir yola bugüne kadar girmemiştir, bundan sonra da girmez.
"Bu CHP zihniyeti neyin satılacağını, neyin işletmeye açılacağını bu işlerden anlamaz. Biz SEKA kağıt fabrikasını özelleştirdik. Geldiler eylem yaptılar. Dedik ki yanlış yapıyorsunuz. Burası yakın zamanda güzel olacak, çalışanları da kamuda biz istihdam edeceğiz. Ve geri klan bütün alanlar halka açılacak. Ve biz çalışanları Kocaeli Belediyesi'nde istihdam ettik. O dev makinaların olduğu yerler müze alanına dönüştürülüyor. O koca bahçeler Kocaeli halkının piknik alanları haline geldi. Orası bir nevi millet bahçesi haline geldi. İşçilerin işinden aşından alınması söz konusu değil.
"Burada yapılan iş özelleştirme değildir. İşletme hakkının belli kısıtlamalar dahilinde BMC'ye devredilmesidir. Bu yatırımlar fabrikayı daha da güçlendirecektir. Milletimiz ve silahlı kuvvetlerimiz güçlü çıkacaktır."