Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24'ü DBP'li olan 28 belediyeye seçimle gelen belediye başkanı yerine olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle kayyım atanmasını değerlendirdi. Erdoğan ''28 belediye başkanı görevden alındır. Bazıları 'Seçilmişler nasıl görevden alınır?' diyor. Bal gibi alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisi vermez'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Musul'daki gelişmeleri değerlendirirken Suriye'den örnek vererek, "Benzer bir çalışmaya Irak'ta ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Musul meselesinin çözümü Türkiye'nin bölgeye ilişkin sağduyulu perspektifine kulak verilmesinden geçiyor. Umuyoruz ki Irak merkezi hükümeti ve bölgede etkin olan tüm ülkeler bu gerçeği görür. Dünyanın huzurunun, bölgedeki krizin çözüme bağlı olduğunu düşünen herkesi Irak konusundaki inisiyatifimize destek vermeye çağırıyoruz." dedi.
Haliç'te konuşan Erdoğan, 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ileri sürülen Fethullah Gülen ve cemaatiyle ilgili olarak ''Millet idam talebinde bulunuyor. Parlamento bununla ilgili kararı verdiği anda kimsenin buna karşı çıkma yetkisi yok. Bazı Avrupalı liderler diyorlar ki, 'Siz idamı savunuyorsunuz.' Bakın dedim, 'Siz bizim yaşadıklarımızı yaşamadınız. Eğer millet bunu istiyor, parlamento veriyorsa siz buna karşı çıkamazsınız. Kusura bakmayın, kararı verecek olan AB değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosudur, milletidir' dedi.
Dün Van'da düzenlenen bombalı araç saldırısına değinen Erdoğan, ''Biz şu mübarek bayramın birinci gününde, Van’da 1000 kilo bombayı patlatan alçakları er ya da geç döktükleri kanda boğacağız'' diye konuştu.
Erdoğan'ın Kurban Bayramı kapsamında Haliç'te düzenlenen ''75 milyon Bir Bayrak Altında'' isimli bayramlaşma programında yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
''Tüm Türkiye’nin, İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Hayat ne kadar acılarla dolu olursa olsun, bayramlar adeta kışa aldırmadan açan kardelen çiçekleri gibi bizim için güzellik ve ümit sembolüdür. İki mübarek gün, Ramazan Bayramı’yla Kurban Bayram arasında yaşadığımız hadiseler bile bunu gösterdi. Bu bayrama kayıplarımızdan dolayı yüreğimiz yaralı ama ümidimiz güçlenmiş giriyoruz. 15 Temmuz’da ve terörle mücadelede verdiğimiz kayıplar başta, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
''Van’da 53 yaralımız, gazimiz oldu. Hepsine şifalar diliyorum. En son hamdolsun, yaralılarımızın tamamına yakını hastaneden çıktı.
''Sizinle böyle kadim bir geçmişe sahibiz. Sevinçler kadar kederleri de paylaştık. Her türlü zorluğa birlikte göğüs gerdik. Tarihi başarıların altındaki imza hepimize aittir. Kara gecelerde birbirimize kılavuzluk ettik.
''Bu millet güçlü millet ve bunu ispat etti, Rabbim de lütfetti ve netice hamdolsun zaferle sonuçlandı. Kardeşlerim, eğer milletle aranızda siz yürüdüğünüzde 79 milyon insanı arkanızda yürütecek bir ilişki varsa hiç korkmayın. Karşınıza 367 garabeti de çıkarsalar, siyasi ve bürokratik tuzaklar da kursalar, terörle, hatta uçakla, tankla, helikopterle üzerinize gelseler, hiç fark etmez.
''Milletin çoğu kez görünmeyen fakat varlığını daima hissettiğimiz gücü rakipsizdir. Bu gücün ardında iman vardır, birlik, beraberlik, kardeşlik vardır.
''Sivas’tan bir kardeşimiz, köprünün yakınında oturuyor, annesi, babası bize anlatıyor. Çıkma kararını verdiği zaman iki rekat şehitlik namazı kılıyor, hanımı diyor ki, ben de geleceğim. O da hazırlığını yapıp köprüye hemen iniyorlar ve orada şehadete yürüyor. Çetin kardeşimiz orada şehit oluyor ve hanımı beraber geldiği, o 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden yalnız dönüyor.
''79 milyon tek millet. Kardeşlerim bunu sağlayacağız. Biz şu mübarek bayramın birinci gününde, Van’da 1000 kilo bombayı patlatan alçakları er ya da geç döktükleri kanda boğacağız.
''Bu mübarek bayramlarımızı kimsenin zehir etmeye hakkı yok. Bu şehitler, boşuna şehit olmadılar. Boşuna gazi olmuyorlar. Bu alçaklar bunun hesabını verecekler. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifa diliyorum.
''İkincisi tek bayrak. Bu bayrak alışılmış bir bayrak değil. İşte rengi şehidimizin kanından. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, her şehidimiz bir yıldızdır. Vatan tarla değildir, arazi değildir. Eğer şehit kanıyla yoğuruluyorsa vatandır. Onun için bu topraklar şehit kanlarıyla yoğrulmuştur.
''Ve dördüncüsü de tek devlet. Devletin içinde devlet asla olmaz. Olmadı, olmayacak. Pensilvanya’ya mı kaçar, nereye kaçarsa kaçsın. Sonuna kadar inlerine girdik, giriyoruz. Bak beyefendi, kendisi kainatın imamıymış. 170 ülkede faaliyetleri varmış. Hesap başka, kıtalarda imamlar var. Türkiye’de Türkiye’nin, şehirlerin, ilçelerin, devlet kurumlarının imamı var. Hesap başka, büyük. Ama hesap çok farklı yerden döndü. Şimdi savruldular ve kaçıyorlar. Bunla ilgili kanaatimi biliyorsunuz. Ne dedim, millet idam talebinde bulunuyor. Parlamento bununla ilgili kararı verdiği anda kimsenin buna karşı çıkma yetkisi yok. Bazı Avrupalı liderler diyorlar ki, “Siz idamı savunuyorsunuz.” Bakın dedim, “Siz bizim yaşadıklarımızı yaşamadınız. Eğer millet bunu istiyor, parlamento veriyorsa siz buna karşı çıkamazsınız. Kusura bakmayın, kararı verecek olan AB değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosudur, milletidir.
''Bugün dünyanın büyük çoğunluğunda bu var mı, var. Ee, sadece kara Avrupa’sı dünyadaki bazı ülkeleri kendine örnek göstererek konuşuyor.
''Biliyoruz ki son 200 yıldır, sürekli acılar ve kayıplar yaşayan milletimizin zaferlere çok ihtiyacı var. Seferlerimizi, mücadelemizi zaferle taçlandırmak için çalışıyoruz, çalışacağız.
''G20 zirvesinde dünya liderleriyle konuştuk. İdamı konuşanlar AB üyesi ülkeler. Onlar dışında yok. Çünkü çoğu uyguluyorlar. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadelede o mücadelenin ibranamesi olan her seçimde desteğini gördüğümüz milletimize borcumuz zaten büyük. Şimdi can borcu dahil çok ağır borçlar yüklendi. Sadece Türkiye’yi karıştırmıyorlar, Irak, Suriye, Mısır, Afganistan, Tunus, Libya. Bu hala devam ediyor. Oynanan oyun İslam dünyasına. Milletimiz bu oyunu kökünden bozmamızı bekliyor.
''Bu mücadeleyi tüm kurumlarımızda veriyoruz. Önemli mesafe kat ettik ama kat etmemiz gereken çok mesafe var. PKK ile FETÖ’nün, DEAŞ’ın bir farkı yok. Hepsi de zarar verme misyonuyla hareket ediyor. 15 Temmuz’la çukur eylemleri aynıdır. PKK güdümündeki bazı belediyeler çukur eylemlerinde ve terör örgütünün kanlı saldırılarında çok aktif görev üstlendiler. Bu başkanlar kamu görevinden ziyade, örgütün uşaklığını yapmıştır.
''28 belediye başkanı görevden alındır. Bazıları seçilmişler nasıl görevden alınır diyor. Bal gibi alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet, millet aleyhinde tasarruf yetkisi vermez.
''Yargı gelir, hesabını sorar. Şu anda yapılan budur. Bitmedi, daha bunun devamı var. Bunlar rahat durmuyor. Belediye kamyonlarıyla, greyderleriyle vesaire... Bunlar biliyorsunuz, TNT taşıdılar. Bedelini ödüyorlar, ödemeye devam edecekler. Geç bile kalındı. Gerekli bazı adımlar atılmalıydı. Buraları gezen, dolaşan bir kardeşiniz olarak bunların yaptığı zulmü yakından biliyorum. Her taraf leş, rezalet. Lağım sokaklarda akıyor. İçme suyu yok. Hizmet diye bir şey yok. Vatandaşı bunlardan mahkum yaşamaya alıştırdılar.
''Bizim Suriye’de toprak diye bir meselemiz yoktur. Suriye Suriyelilerindir. İstiyoruz ki orada bazıları da toprak hesabı yapmasın. Benzer bir çalışmaya Irak’ta da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Umuyoruz ki Irak merkezi hükümeti ve bölgede etkisi olan tüm ülkeler bu gerçeği görür.