Gündem

Erdoğan: Kadim geçmişimizi tamamen silerek takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar

"Bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her yolu denediler"

29 Ekim 2020 16:51

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En büyük gücümüz tarihi mirasımızdır, bu miras hakkıyla öğrenilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir, ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir" derken, "Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor, güçlendiriyoruz" ifadesini kullandı.

'97. Yılında Milli Mücadele Sergisi'nin açılışında konuşan Erdoğan, Halide Edip'in sözlerini aktararak Avrupa'nın 'istila siyasetinin devam ettiğini' söylerken, "Avrupa'nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegane yükselen ses Müslüman dünyasının sesi" şeklinde konuştu.

"Bizim gibi kesintisiz devlet geleneğine, kadim geçmişe sahip millet yoktur" diyen Erdoğan, "Kadim geçmişimizi tüm haşmeti ve zenginlikleriyle tamamen silerek takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar. Bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her yolu denediler. Ülkemizde en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, keşfeden, kucaklayan bir nesil yetişiyor" açıklamasında bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bundan bir asır önce İstiklal harbimizi veren cumhuriyetimizi kuran başta Mustafa Kemal ve tüm kahramanları şükranla yad ediyorum. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ülkemizin gelişmesi, büyümesi için ter dökmüş, katkıda bulunmuş herkesi şükranla anıyorum.

"Ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası uğruna kahramanca mücadele eden tüm askerlerimize, güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışın sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan bugün de yolumuzu aydınlatıyor.

"İstiklal Harbimizi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurarak pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşinin özü Anadolu'dan çıkmıştır. Balkanlar'dan Güney Asya'ya yayılan özgürlük ateşinin közü Anadolu'dan çıkmıştır. Bugün de kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlum ve mağdurlara umut veriyoruz. Türk milletinin istiklal mücadelesini vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıktığı sürece bitmeyecektir.

"Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor, güçlendiriyoruz.

"Halide Edip Hanımefendi şöyle diyordu: 'Ruhu göklerde olan ecdadımız minarelerimizden yedi yüz yılın şanlı Osmanlı tarihinin bugünkü faciasını seyrediyor. Bu tarihi, bu muazzam meydanda zafer alayları yapan kahraman ecdadımızın ruhları karşısında, dünyanın bir başından bir başına at süren ona mağlup erlerin gazapları karşısında başımı kaldırıyor ve diyorum ki: Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasıyım. Bu yeni millet namına, ulu ecdadımızın ruhları önünde başımı eğip yemin ediyorum. Bugün kolları kesilmiş Türk milletinin geçmiş günlerdeki kadar cesur bir ruhu var.

"Yemin ediyorum ki, göğsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadımın ilahi namusuna hıyanet etmeyeceğiz. Allahıma ve hakka dayanarak Türk milletinin son yolunu size ve dünyaya ilan ediyorum.

"Beni dinleyiniz, kardeşlerim, evlatlarım; asırlardan beri sinsi sinsi devam eden Avrupa'nın istila siyaseti her vakit Türk toprakları üzerinden en vicdansız şekilde tecelli etmiştir. Ayda ve yıldızlarda zapt edilecek Türk ve Müslüman toprakları olduğu haberini alsa oraya istila ordusu göndermek için mutlak yol bulacak Avrupa'nın eline nihayet bir fırsat geçmiştir. Türk'e zalim ve günahkar diyen, milletlerin günahı için mahkeme kuranların bu günahı o kadar çirkin ve sefil bir günah ki, lekesini engin denizlerin nihayetsiz suları yıkamayacaktır. Avrupa'nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegane yükselen ses Müslüman dünyasının sesi.

"Esaret boyunduruğunun zincirleri ta canına geçmiş olan Müslüman kardeşlerimiz sizin için bugün gür sesleri ile haykırıyor. Ben kardeş Müslüman dünyalarına da sizin namınıza yemin ediyorum. Davamız şudur:

"Türkiye'nin mevcut olan hak ve istiklalinin elinden alınmaması. Türkler ve Türkiye ecdadlarına ve bayraklarına ve milletimizin ebedi ve ilahi hakkına hıyanet etmeyeceklerdir.

"Ya Rabbi, hakkın ve milletlerin bir mahşeri, bir mahkeme-i kübrası hazırlanıyor. Bu mahkemeye millet ve hakkı çiğneyen zalimler gelecektir. Ve bu zalimleri en evvel kendi milletleri mahkum edecektir. Milletlerin ruhunda her vakit ilahi bir hak ve büyüklük vardır.'

"Buradaki ifadeler İstiklal harbimizin manasını en güzel şekilde anlatıyor. İnşallah biz de aynı ruh ve heyecanla ülkemizi 2023, 2053, 2071'e taşıyacağız. Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk elbette ağırdır ama şereflidir. Bizim gibi kesintisiz devlet geleneğine, kadim geçmişe sahip millet yoktur.

"Milletlerin ilahi hakkı ilan olunacağı güne kadar, kalbimizde heyecanımız kalacak, eksilmeyecektir. 700 senenin en asil ve büyük mirası olan vakarımızı, adalet ve terbiyemizi unutmayacağız.

"Kadim geçmişimizi tüm haşmeti ve zenginlikleriyle tamamen silerek takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar. Bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her yolu denediler. Ülkemizde en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, keşfeden, kucaklayan bir nesil yetişiyor. Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, azimle çalışan, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum. Hele okul çağına yeni gelen çocuklarımızın gözlerinde pırıltı ve heyecan ümitlerimizi artırıyor.

"En büyük gücümüz tarihi mirasımızdır, bu miras hakkıyla öğrenilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir, ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir, ne Osmanlı, ne Selçuklu mirasının farkında olunabilir. Tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır."