T24- Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler için "Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün yeterince garanti altına alınmadığı hissini taşıdığını" yazıldığı Avrupa Parlamentosu (AP) raporu hakkında "dengesiz, ısmarlama" ifadesini kullanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin kapatılmasına yönelik dava sürecinde AP’den destek aldığını unuttu.
Basın özgürlüğü konusunda Türkiye’ye yönelik sert eleştirilerin yer aldığı Avrupa Parlamentosu raporu için, “Bir defa denge diye birşey söz konusu değil. Kusura bakmasınlar, hazırlayanların da dengeli olduğuna inanmıyorum” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün de bu çıkışını sürdürdü.
AKP Genel Merkezi’nde, Gençlik Kolları Başkanlığı’nın düzenlediği “Vizyon 2023” konulu 3. Gençlik Sempozyumu’nda konuşan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun hazırladığı raporun “siyasi” olduğunu savundu.
Ismarlama bir rapor
Erdoğan şunları söyledi: “Sanki Türkiye’deki muhalefet. Bir defa incele, Türkiye’de ne var ne yok? Yani bu kadar Türkiye’nin olanlarından uzak, ne oluyor, ne bitiyor bunlardan uzak, böyle bir rapor, ısmarlama, sipariş üzerine hazırlanmış rapor olamaz. Tabii gönlümüz adil bir rapor beklerdi. Ama adaletten tamamıyla uzak bir rapor hazırlanmış. Türkiye değişiyor, gençlik değişiyor, demokrasi ileri standartlara ulaşıyor. AB, bugün Türkiye’nin değişimini eleştirecek değil, Türkiye‘deki değişimi örnek alması gereken bir noktaya gelmiştir.
“Batı, Libya’dan para alıyor” diyorlar
Bakınız Libya’daki son gelişmelerden sonra hava enteresan değişiyor. Batılı ülkelerin bakıyorsunuz ki Libya’dan parasal destek aldığı şu anda konuşulmaya başlandı. Bunun dedikodusu var ne olacak? Şimdi bu işin belgelerini, delilerini açıklarsa ne olacak?
Türkiye’yi belli bir medyadan izliyorlar
Katılım müzakerelerinde bizim hızımıza dahi yetişemiyorlar aslında.‘Türkiye’de basın özgürlüğü yok’ diyenler, kendi gazetecilerinin nasıl istihbarat örgütlerine çanak tuttuğunu görmüyor, göremiyorlar. Onun için Avrupa Parlamentosu’nun son raporu, tarafsız değildir, objektif değildir, hakkaniyetli değildir. Türkiye’yi belli medya kuruluşlarının sayfalarından izliyor. Asla ve asla objektif olamazlar. Avrupa Parlamentosu’nu, Türkiye’de ve Türkiye dışında yürütülen kampanyaları değil, Türkiye’yi görmeye ve anlamaya davet ediyoruz.”
‘Dengesizler’ AKP’ye sahip çıkmışlardı
Başbakan Erdoğan’ın “dengeli değiller” diye eleştirdiği Avrupa Parlamentosu, açılan kapatma davası sırasında AKP’ye sahip çıkmıştı. AP Türkiye Raportörü Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten 2008 yılında Türkiye’deki olaylara değinirken, “Ordu ve yargıdan oluşan elit tabakası var. TBMM üçte iki çoğunlukla (üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına) karar veriyor fakat uygulanmıyor. Ben dünyada böyle başka bir ülke bilmiyorum. Bunun örneği yok. Yargı bağımsızlığından yanayım. Ama Türkiye’de herkesin güvenebileceği bir yargı maalesef yok. Bu Türkiye’nin eksiği. Bu konuda çalışma yapılması gerekiyor” demişti. AKP ve DTP’ye kapatma davaları açılmasının bütünüyle karşısında olduğunu vurgulayan Oomen-Ruijten, “Sadece yargıyla ilgili hızlı reformlar yapılarak bu sorunun üstesinden gelinebileceğini” vurgulamıştı.
‘Yargı darbesi’ demişlerdi
Dönemin Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ise şunları söylemişti: “AKP’ye ve DTP’ye açılan davalar hâlâ beklemede. Bu konuda çok açık olmalıyız. Türkiye’de siyasi sürece yargı darbesi yapılıyor. Yargı, halkın çoğunluğunun seçimine ‘yanlış’ diyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Yargının verdiği imaj çok kötü. Türkiye’de yargı reformu talebi konusunda tutumumuz sert olmalı.”