-ERDOĞAN: AK PARTİ ÇETELERLE MÜCADELE EDİYOR KAHRAMANMARAŞ (A.A)- 20.08.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti çetelerle mücadele ediyor, mafyayla mücadele ediyor, karanlık güç odaklarıyla mücadele ediyor. AK Parti, bu ülkede bir daha böyle kirli oyunlar oynanmasın diye, çeteler bu ülkeye, bu millete bir daha musallat olmasın diye göğsünü siper ediyor'' diye konuştu. Partisinin Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmaya, ''Kahramanmaraş'li edeleri (kardeş) sevgiyle selamlıyorum'' sözleriyle başlayan Erdoğan, Kahramanmaraş'ın, ''Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülzar olmaz'' diyen yiğitlerin şehri olduğunu söyledi. Türk Milleti olarak yakın tarihte yaşanan çok acı olaylar, çok acı hatıralar bulunduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, bu acı olayların hatırlanması ve hatırlatılmasının elbette kendilerine hüzün verdiğini dile getirdi. Ataların, ''bir musibet, bin nasihatten evladır'' sözünü hatırlatan Erdoğan, bu olayların bir daha yaşanmaması için, olayları iyi incelemek, iyi analiz etmek ve oralardan gerekli dersleri çıkarmak zorunda olunduğunu ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi: "AK Parti çetelerle mücadele ediyor, mafyayla mücadele ediyor, karanlık güç odaklarıyla mücadele ediyor. AK Parti, bu ülkede bir daha böyle kirli oyunlar oynanmasın diye, çeteler bu ülkeye, bu millete bir daha musallat olmasın diye göğsünü siper ediyor. Biz bu ülkedeki o kirli düzeni bozduk, biz o kirli çarka çomak soktuk. 1978'de Kahramanmaraş'ta, 1980'de Çorum'da, 1993'te Sivas'ta, Başbağlar'da, 1995'te İstanbul Gazi Mahallesi'nde aynı senaryoyu uygulamak istediler. 2006'da Danıştay'a yapılan saldırı aynı kirli senaryoların uzantısıydı. Dikkat edin, bir ay önce İnegöl'de, Dörtyol'da yaşanan olaylar, aynı kirli ellerin, aynı kirli senaryoların, aynı hastalıklı zihniyetin uzantılarıydı.'' ''Bu anayasa değişikliğine Meclis'te kim karşı çıktı?'' diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''CHP, BDP, MHP. Bunlar hiç bir araya gelmezdiler, nasıl oldu da bir araya geldiler? CHP gördüğünüz gibi arkadaşlarına güvenmedi. Arkadaşlarını oy kabinine göndermedi, aynı şekilde BDP de göndermedi, olur ki vicdanlarının sesini dinlerler 'evet' oyu verirler diye korktular, göndermediler. Şimdi geldiler, millete diyorlar ki '12 Eylül'de sandığa git 'hayır' de' diyorlar, benim Kahramanmaraşlı edem enayi mi, sen madem bu işi bu kadar iyi biliyordun da parlamentoda niçin oy kabinine gidip hayır' demedin mi diye söylemeyecek mi sana? Şu anda bu Anayasa değişikliğine kimler 'Hayır' diyor? CHP'ye MHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, diğer partilere oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Kimler hayır diyor? CHP, BDP, MHP, Türkiye Komünist Partisi, İşçi Partisi, malum medya, YARSAV. Kimin kimle ittifak halinde olduğunu benim aziz milletim görüyor. Kimin kiminle işbirliği yaptığını benim milletim çok iyi görüyor. Biliyorsunuz, Nasrettin Hoca eline yoğurt helkesini almış, kepçe kepçe göle boşaltıyor... Sormuşlar, 'Hocam ne yapıyorsun?, 'Göle yoğurt mayalıyorum' demiş, 'Hocam, göl maya tutar mı hiç?', Hoca muzip, verdiği cevap çok enteresan 'Ya tutarsa.' İşte MHP'nin de muhalefeti bu. Ya tutarsa muhalefeti. CHP de biliyorsunuz muhalefeti karikatür dergilerine havale etti. Onun ki de karikatür muhalefeti.'' -ARKA BAHÇE- Ekonomik ve Sosyal Konsey'de yer alacak olan sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yaptıklarını bildiren Başbakan Erdoğan, anayasanın bu halini onlarla hazırladıklarına dikkati çekti. ''Sizin teklifiniz nedir, diye onlara sorduk'' diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ama şimdi bunların sesi çıkmayınca, benim de onlara seslenmem, hatırlatmada bulunmam, insani bir vazifem değil mi? Ben seninle o zaman neyi istişare ettim, neyi konuştum? Daha önce gazetelere boy boy ilan vereceksiniz, altına imza koyacaksınız. O zaman 'evet' diyeceksiniz, şimdi kalkıp da yeni bir anayasa değişikliği hazırlandığında bu defa bize AK Parti de böyle diyor ama CHP de geliyor. CHP, Ekonomik Sosyal Konsey'in kurulmasını istemiyor ki. Ama sen Ekonomik Sosyal Konsey'in anayasa teminatı altına alınmasını istedin. Bunu istediysen, o zaMan ben nasıl 'evet' diye meydanlarda dolaşıyorsam, senin de bir sivil toplum kuruluşu olarak, 'evet' diye meydanlarda dolaşman lazım. Aksi takdirde bunun adı tutarsızlık olur. Sivil toplum örgütlerinin tutarsız olması siyasi partiye benzemez, çünkü sen burada oy almıyorsun, sen kimsenin de arka bahçesi değilsin. Benim hükümetimin de arka bahçesi olma. Ama böyle bir anayasa değişikliği ortaya geldiğinde seninle görüşen bu anayasa değişikliğini hazırlayanlara karşı, şimdi kalkıp efendim biz 'ne öyle ne böyle' diyemeyiz. İşte onun adı bitaraf olmaktır. İşte bitaraf olanlara söylüyorum, bertaraf olurlar. Aynen bunu söylüyorum, ya 'evet' dersin meydanlarda ya 'hayır' dersin. Bana gelip 'Ekonomik Sosyal Konsey'i anayasa teminatı altına alın ne olur' diyeceksin ondan sonra da sessiz kalacaksın. Bu tutarlılık değil. Biz açık sözlü olmayı istiyoruz. Gizli ajandalara biz hiç bir zaman evet demedik, yine evet demeyeceğiz. Çünkü benim milletim bugüne kadar gizli ajandalara evet dedi mi? Demedi. Evvelallah bundan sonra da ben inanıyorum ki, biz bu ülkede inşallah gizli ajandası olmayan hükümetlerle yola devam edecek miyiz? Mesele bu.''