Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101. yılı sebebiyle Çanakkale’ye ziyarette bulunacak. Erdoğan, Sabah saat 09.30’da 18 Mart Stadyumu’ndaki 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 101. Yılı Töreni’ne katılacak. Cumhurbaşkanı, saat 13.15’te ise Çanakkale Valiliği’ni ziyaret edecek. Saat 14.30’da Şehitler Abidesi’nde düzenlenecek 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 101. Yılı Töreni’ne katılacak.
'1915 Bir Hilal Uğruna'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün gece, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğünce Çanakkale Zaferi'nin 101. yılı dolayısıyla hazırladığı, "1915 Bir Hilal Uğruna" adlı temsili izledi.
“Eserin sanallıktan uzak, çok doğal ve gerçekçi olduğunu” dile getiren Erdoğan, "Çanakkale'nin seneyi devriyesindeyiz. 1915'te ecdadımızın orada yedi düvele karşı nasıl bir mücadele sergilediğini en somut örneği oldu. Genç kuşaklar hele hele bugünün nesillerinin, işte orada lise mezunu yavrularımızın o savaşta nasıl yer aldıkları, rol aldıkları çok çok önemli. Bundan dolayı bu eseri inşallah devam ettirmemizde fayda olacak. Bu başarının farklı eserlerle de devamını diliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 101. Yıl Dönümü mesajında şu ifadeler yer aldı:
"Bundan 101 yıl önce Çanakkale'de yazılan destanı, o destanın tüm kahramanlarını bir kez daha hürmetle, minnetle yad ediyorum. Çanakkale, bin yıllık tarihimizin her anına damga vuran istiklal ve istikbalimiz konusundaki kararlılığımızın, iman gücünün, çok büyük fedakarlıklarla bir kez daha teyit edildiği yerdir. Azmin ve imanın teknolojiye galebe çaldığı tarihte eşine çok az rastlanan bu büyük destan, namusu bildiği vatanının ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir. ‘Biz aslında kimiz?’ sorusunun cevabını merak edenler Çanakkale'ye bakmalıdır.
"Bir gül bahçesine girercesine
toprağa düşen kınalı kuzular..."
“Orada Filistinli Ahmet'le Musullu Selahaddin'i, Sudanlı Muhammed'le Tunuslu Ali'yi, Bosnalı Murat'la Kırımlı Kemal'i ve elbette Anadolu'nun, Trakya'nın her şehrinden kahramanları görecektir. Anadolu'dan Ortadoğu'ya, Balkanlardan Kuzey Afrika'ya kadar kökeni, rengi ve meşrebi ne olursa olsun Mehmetçikler, aynı dava uğrunda Çanakkale'de bir araya gelmişler, aynı toprağa kanlarını akıtmışlardır. Onlar, Çanakkale'nin, savaşın herhangi bir cephesinin değil, tarihin en büyük medeniyet mücadelelerinden birinin adı olduğunu biliyorlardı. Bunun için Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale'de savaşan kahramanları Bedr'in aslanlarıyla mukayese etmiş, mezar taşı olarak başlarına Kabe'yi layık görmüştür. 'Bir gül bahçesine girercesine' toprağa düşen kınalı kuzular, dünyayı kendilerine hayran bırakan mücadeleleriyle, ‘Çanakkale Geçilmez’ sözünü, daha doğrusu bu sözün gerisindeki inancı ve kararlılığı, tarihe kanlarıyla kazımışlardır.
“Aynı zamanda Çanakkale Zaferi, binlerce yıllık şanlı tarihe sahip milletimizin, son 2 asırdır yaşadığı hüsrandan silkinişinin, adeta kendi küllerinden yeniden dirilişinin sembolüdür. Milletimizin en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına Çanakkale'de fitilini tutuşturduğu ateş, kendimizde Kurtuluş Savaşını verecek gücü bulmamız ve yeni devletimizi kurmamızla sonuçlanmıştır. Geçmişimizden aldığımız her dersin, geleceğimizi aydınlatan bir ışık olduğunu unutmamalıyız. Çanakkale bizim için, 101 yıl sonra da çok güçlü bir şekilde önümüzü aydınlatan derslerle doludur. Bir kez daha Çanakkale Zaferi'nin 101. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, bu zaferde payı olan tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyorum."