Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter kullanımına gönderme yaparak "140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye ulaşılamaz, alim hiç olunmaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir. Yarım porsiyon aydın olunabilir" dedi.
İstanbul'da 4'ncü CNR Uluslararası Kitap Fuarı'nın açılış töreninde konuşan Erdoğan, "Gösterilen onca çabaya rağmen Türkiye'deki kitap okuma oranlarının arzu edilen seviyelere çıkarılamadığını" belirterek özetle şunları söyledi:
"Günde 3-5 saatini televizyona, çok daha fazlasını internete ayıran insanımızın kitap okumaya hasrettiği sürenin yılda 10 saati bulmaması bize asla yakışmayan bir tablodur."
"2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen, bölgesinde ve küresel ölçekte iddiaları olan bir ülkenin kitap okuma oranının da buna uygun olması gerekir. Türkiye'nin, ekonomiyle birlikte kültür, sanat, kitap konusunda da dünyada ilk 10'a girmesinin şart olduğuna inanıyorum."
"Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca 'Gece Yarısı Ekspresi' gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır."
"Emin olun bu mücadele farklı bir şekilde bugün de devam ediyor. Son yıllarda yaşadığımız hadiselerin uluslararası medya kuruluşları tarafından nasıl bir çifte standartla aktarıldığını eminim sizler de çok iyi biliyorsunuz."
"Teröristleri kahramanlaştıran, gerçek mağdurları yok sayan, ülkemizi ve devletimizi töhmet altında bırakan yayınların gerisinde art niyetli bir kurgu bulunuyor. Ülkemize yönelik bu tavrın en çarpıcı örneklerinden biri de kuşkusuz 15 Temmuz darbe girişimidir."
"O gece yaşananların farklı etkinlikler, farklı edebiyat ve sanat dalları aracılığıyla tekrar tekrar işlenmesi büyük önem arz ediyor. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Her hadisede olduğu gibi bu konularda da başkalarının insafına, vicdanına, çalışmalarına bel bağlayamayız. Ödünç akılla, ödünç kavramlarla, sipariş çalışmalarla bir yere varamayacağımızı artık kabul etmeliyiz."