Cumhuriyet yazarı Erdal Sağlam, bazı AKP’lilerin, CHP’nin 128 milyar dolar kampanyasını fırsat bilip “bakanlık şanslarını artırmaya çalıştıklarının gözlendiğini” belirtti.
Sağlam, kampanyaya karşı savunmaya geçen isimlere bakıldığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı için adı geçen isimler olduğu görüldüğünü belirterek şöyle yazdı:
“Savunmada öne çıkan Yiğit Bulut’u bir yana bırakırsak, öne çıkan diğer iki isim eski Bakan Nurettin Canikli ile TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş.”
Ankara kulislerinde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın bir süredir geri planda kaldığı hatırlatılıp bir türlü yapılamayan kabine değişikliğinde yerini korumasının tehlikeye girdiğiin konuşulduğunu kaydeden Sağlam şöyle devam etti:
“Naci Ağbal’ın gidişinden sonra piyasaların güvendiği tek isim olarak kalan Elvan’ın da alınması kesinlikle risk oluşturur ama yapılmayacağı anlamına gelmiyor.
Söylentilerin dayanaklarından birini bürokraside yapılan değişiklikler oluşturuyor. Ağbal, ardından Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın görevden alınmalarında Berat Albayrak’ın etkisi artık biliniyor. Ziraat Bankası üst yönetiminin, sanki başka bir iktidar gelmiş gibi, hızla ve tümüyle değişimi de siyasi karar olduğunun ispatı görülüyor.
Albayrak’ın bürokraside hâkimiyet kurduğunu kaydeden bürokratlar, sıranın bakana gelmiş olabileceği görüşündeler. Albayrak’ın yeniden aynı göreve gelmesini, piyasalarda hızlı bozulma yaşanacağı için mümkün olamayacağı yorumunu yapıyorlar. Lütfi Elvan’ın ise tümüyle Albayrak’ın inisiyatifine girmeyeceği, bu nedenle Albayrak’a yakın bir ismin göreve getirilebileceği konuşuluyor. Bu noktada da Cumhurbaşkanı ve Albayrak’la arasını iyi tutmaya özen gösteren bu iki isim öne çıkıyor.
Mustafa Savaş ve Nurettin Canikli’nin CHP’nin başarılı kampanyasını fırsat bilerek, kendilerini Cumhurbaşkanı ve eski bakana kabul ettirebilmek için onlarca tweet atıp öne çıkmaya çalıştıkları yorumları yapılıyor. Çünkü “128 milyar dolar nerede?” kampanyasına ne kadar sert karşı çıkarlarsa, Cumhurbaşkanı ve dönemin sorumlusu Berat Albayrak’ı birlikte savunmuş olacaklar.
Bakan Elvan’ın bir iki tweet dışında geçmişe sahip çıkma çabasına girmeyip geri planda kalması da bu söylentileri öne çıkarıyor. Şahsen, Bakan Elvan’ın, “Ağbal örneğinde olduğu gibi kamuoyunda öne çıkıp otorite olarak gözükmesinin sonunu hazırladığı” tezinden yola çıkarak geri planda kaldığını düşünüyorum.”