36. Olağan Kurultay sonrası açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Enis Berberoğlu, bir siyasi dava ve rehin alma operasyonu çerçevesinde haksız bir biçimde 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Beraat etmesi gerekirdi, şimdi Yargıtay'a iş düşüyor. Bu hukuksuzluğu gidermek artık Yargıtay'ın görevi olmuştur" diye konuştu. Tezcan, Beberoğlu'na verilen cezanın Yargıtay tarafından bozulması durumunda AİHM'e gideceklerini söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), 36. Olağan Kurultay sonrası ilk toplantısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirdi.
Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Türkiye'nin sıkıntılarından kurtulacak açılımlar beklediğini, MYK'nın da bu doğrultuda çalışmalara başladığını bildirdi.
Tüzükte değişiklik yapmak için 9-10 Mart'ta olağanüstü kurultay yapacaklarını belirten Tezcan, şöyle konuştu:
"Sayın Genel Başkanımız, yeni dönemin ihtiyaçlarına da uygun değişiklikleri yapmak üzere olağanüstü tüzük kurultayı çağrısını hem örgütlerimize hem de ilan etti. Zaten örgütümüzün bu konuda yaptığı bir müktesebat var. Yine örgütlerimizden ve milletvekillerimizden ilave görüşler varsa alınacak ve tüzük kurultayımız tamamlanarak artık parti yapısal anlamda da tüzükle ihtiyaçlarını gidermiş bir şekilde hızla yeni döneme hazır olacak."
Dün İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili hüküm verildiğini hatırlatan Tezcan, "Enis Berberoğlu suçsuzdur. Enis Berberoğlu ve benzeri sanıklara ilişkin, MİT tırları ekseninde açılan bu davaların hiçbirisi çağdaş bir hukuk devletinde bırakın yargılama yapmayı, soruşturma konusu dahi yapılmaz. Enis Berberoğlu, bir siyasi dava ve rehin alma operasyonu çerçevesinde haksız bir biçimde 5 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Beraat etmesi gerekirdi, şimdi Yargıtay'a iş düşüyor. Bu hukuksuzluğu gidermek artık Yargıtay'ın görevi olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
Devletin sırlarını ifşa etmekten hapis cezası verildiğini aktaran Tezcan, bu suçun da oluşmadığını öne sürdü. Tezcan, "Siz cümle alemin bildiği gazetelerde çarşaf çarşaf fotoğrafları yayınlanan bilgiyi devlet sırrı kabul edemezsiniz. Bu davalar siyasi davalardır, Enis Berberoğlu'na verilen hüküm siyasidir. İnanıyoruz ki Yargıtay’dan bu karar dönmek zorunda dönmezse AİHM gerekli kararı verecektir" açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin "tek adam ittifakının saldırısı altında olduğu"nu savunan Tezcan, "Yerli ve milli ittifak diye yutturmaya çalıştıkları gerçekte tek adam ittifakıdır. Artık Türkiye'de süreç, taraflar bellidir. Ya tek adam ittifakının yanında olacaksınız, ya demokrasi adalet, huzur isteyenlerin yanında olacaksınız. Liderinin BOP eşbaşkanı olduğu bir ittifak gayri millidir" dedi.
Bu ittifakın İbrahim Kalın, Bekir Bozdağ ve Mahir Ünal olmak üzere üç sözcüsü bulunduğunu belirten Tezcan, buna yeni bir sözcü daha eklendiğini onun da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu söyledi.
Tezcan, "Türkiye huzur istiyorsa, demokrasi, adalet huzur ittifakının etrafında toplanacak. Bu ittifak kendisinden olmayan herkesi terörist diye yaftalıyor. Bunu kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz" ifadesini kullandı.
"Hedef gösteriliyoruz"
Bu ittifakın Genel Başkan Kılıçdaroğlu başta olmak üzere PM üyelerini, milletvekillerini hedef gösterdiğinin altını çizen Tezcan, şöyle devam etti:
"Hiçbir CHP'linin şehitlerle ilgili herhangi bir olumsuz düşüncesi ne olmuştur ne de bundan sonra olur. Hiçbir CHP'li şehide kelle dememiş, şehidi sayıdan ibaret görmemiştir, şehidi istismar aracı görmemiştir. Senin riyakarlığını ortaya koyan CHP'lileri teşhir ettiğini sanacaksın. Millet bunun cevabını sandıkta zamanı gelince verecektir. Sayın Erdoğan, tek adam ittifakının sözcüleri size bir sorumuz var, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Toplumu 12 Eylül öncesindeki gibi bir biri ile çatıştırmaya mı çalışıyorsunuz? İktidar sorumluluğunu taşıyanlar 40 kere düşünüp bir kere söz söylemeli. Besleme basınınız yalanlarla toplumu kamplaştırmaya çalışıyor. Siz iktidar eliyle bunu yapma hakkına sahip misiniz? Aklınızı başınıza alın, Türkiye bu tutumlardan çok çekti, bu kutuplaşma kimseye fayda sağlamaz."
Daha önce açıkladıkları Man adalarına belgelerine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği kararı hatırlatan Tezcan, savcılığın belgelerin sahte olmadığını ortaya koyduğunu yineledi. Tezcan, "Sahte olan bir şey varsa Erdoğan'ın söyledikleridir. Şimdi Erdoğan'ın derhal istifa etmesi gerekir" dedi.
Tezcan, açıklamaları sonrası soruları yanıtladı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Tezcan, Külünk'ün sözlerinin ciddiye alınacak bir tarafı olmadığını söyledi.
Afrin şehidi Musa Özalkan'ın maaşına konan haciz ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin soruya Bülent Tezcan, "Avukatla ilgili konuyu meslek örgütü olan baroların değerlendirmesi daha doğru olur. Bizim siyasi olarak bu polemiğin parçası olmamız çok uygun olmaz. Ama siyaseten üzerinde durulması gereken başka bir nokta vardır. Bu hükümet şehitleri icra takibine maruz kalacak ve şehitlik tazminatlarının da icra takibiyle tahsil edilecek, oraya gidecek noktaya düşürmüştür yazıktır, memlekete yazıktır. Siyasetin vermesi gereken hesap budur, diğeri baroların işidir" yanıtını verdi.