Engelli öğretmen adayları KPSS ve tercih-yerleştirme işlemlerinde başarılı oldukları ve atandıkları halde göreve başlatılmıyor.
Engelli öğretmen adaylarının atama sıkıntıları bitmek bilmiyor. Binbir zorlukla öğretmen olabilmek için ilgili fakültelerden mezun olan ardından KPSS barajını aşarak birçok kişiyi geride bırakan öğretmen adaylarının önüne konan engellerin arkası kesilmiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı kendisine bağlı bulunan resmi okullardaki öğretmen ihtiyacını karşılamak amacı ile Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ve kendi bünyesinde gerçekleştirdiği tercih-yerleştirme işlemleri ile birlikte öğretmen alımı yapılıyor.
KPSS ya da Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan tercih-yerleştirme işlemlerinde ‘engelli’ olanlara hiçbir ayrıcalık ya da ek kontenjan uygulaması yok. Yani diğer adaylar ile engelli öğretmen adayları da eşit statüde yarışıyor ve kazanmaları halinde atanıyor.
Ancak engelli öğretmen adayları KPSS ve Milli Eğitim Bakanlığı’nca yapılan tercih-yerleştirme işlemlerinde başarılı oldukları ve atandıkları halde İl-İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından göreve başlatılmıyor.
Eski uygulamaya göre, ‘hastanelerden engelli öğretmen adayları için verilen öğretmen olur raporları ile birlikte Ankara’da kurulan Bedensel Engelliler Değerlendirme Komisyonu’na giriyor ve buradan çıkan karar ile göreve başlatılıyordu.’Yeni uygulamaya göre ise, ‘engelli öğretmen adayları için hastanelerden alınacak olan öğretmen olur raporu esas alınarak göreve başlatılmaları gerekiyor.’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurumları arasındaki iletişimsizlikten midir bilinmez 2007 atamalarında ve şimdi 2008 atamalarında engelli öğretmen adayları büyük zorluklara göğüs gererek atandıkları görevlerine başlatılmıyor. Gerekçe olarak da ‘Ankara’da komisyon kurulacak oraya gitmen gerekli’ deniliyor. Ve engelli öğretmen adaylarının ellerine birer telefon numarası verilerek buradan nihai sonucu öğreneceksiniz bilgisi veriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan ve yetkili makam olarak görev yapanlar Ankara’da böyle bir komisyonun artık kurulmayacağını bilmiyorlar mı ve günlerce atandıkları iller ile Ankara arasında mekik dokuyan engelli öğretmenlerin suçu ne?
Sorunlarını ulaşabildikleri hemen her mecraya taşıyan engelli öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı ve TBMM’sine seslerini ulaştıramadıkları noktada basından yardım alıyor. Posta gazetesinden A. Yavuz Kocaömer, 'Çengelli İğne' adlı köşesinde onların sorunları dile getiriyor, seslerini duyuruyor.
Engelleri kaldırmak yerine engel yaratmayalım…
İşte öğretmen adaylarının ‘Engelli öğretmenlerin suçu ne?’ diye sormamıza sebep olacak türden cevapsız kalan birbirinden ciddi sorunları...
Bir okurdan gelen mektubu aşağıda aynen yayınlıyoruz :
" Milli Eğitim Bakanlığımla bağlı okullarda öğretmen olabilmek için ilgili fakülte ve bölümlerden mezun olduktan sonra KPSS barajını aşarak yerleştirmelere katılma hakkını kazanmak ve yerleştiği taktirde atanmak ile mümkündür. Ancak engelli öğretmen adayları için bu aşamaların hepsi aslında kolay. Çünkü engelliler tüm bu aşamalardan sonra daha birçok engellerle mücadele etmek zorundadır. Bunun nedeni ise Mili Eğitim Bakanlığının engellilere çifte standart uygulamasından başka bir şey değildir . Engelli öğretmen adaylarından istenen sağlık raporlarında ' Öğretmen Olur ' ibaresi yeterli olmuyor . Buna ek olarak engellinin engelinden bahsedilmemesi gerekmektedir. Hastane hastane dolaşarak engelinin yer almadığı raporu alan engelli öğretmen adayları ise atandıkları okulların bağlı bulunduğu il, ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından geri çevrilmekte ve sözde Ankara ' da kurulacak olan komisyona havale edilmektedir. Ellerine bir telefon numarası verilen engelliler 0312 ' li numaraya bir türlü ulaşamamakta, Ankara ' ya Bakanlığa gittiklerinde ise ' Bu komisyon artık toplanmıyor, sağlık kurulu raporu esas alınarak atama yapılacak ' denilmektedir. Bu nasıl bir bürokrasidir? Milli Eğitim Bakanlığı yılan hikâyesi uygulamalarında ısrar etmekten vazgeçmeyecek mi? ”
Çifte standart mı uygulanıyor?
Engel durumları ve şartları aynı olan iki engelli öğretmenden Ankara 'da hatırlı dostlarım araya koyan engelli atanırken diğer engelli neden atanamamaktadır? Engelliler arasında bile çifte standart mı uygulanıyor? Milli Eğitim Bakanlığı'na Bilgi Edinme Hakkı aracılığı ile bu konuları sordum ve aldığım tek cevap ' Kılavuzlarımızda her şey yazıyor ' oldu. Bu kılavuzların galiba Bakanlık nüshası daha fazla sayfalı. Çünkü didik didik etmemize rağmen bizler engelli öğretmen adaylarına uygulanan bu prosedürlere cevap alamadık. Milli Eğitim Bakanlığı aşağıdaki soruları cevaplasın:
1 ) Engelli öğretmen atamasında ek bir prosedür var mıdır?
2 ) Engelli öğretmenlerin ' Öğretmen Olur ' ibareli raporları neden kabul olmuyor?
3 ) Engellilerin engel gruplarına göre atanamayacakları branşlar ve gerekçeleri nelerdir?
4 ) Şartları aynı olan engelli öğretmen adaylarından birisi atanırken diğeri neden atanamamaktadır? Atamalarda torpil mi gereklidir?
5 ) Bedensel Engelliler Değerlendirme Komisyonu nedir ? Ne zaman toplanır, kimlerden oluşur ve hâlâ toplanıyor mu ? "
Milli Eğitim Bakanlığı ' na sorular:
13 Ekim 2008 tarihindeki yazımızda şöyle demişiz: 13 - 17 Kasım 2006 tarihleri arasında yapılan 17 ' nci Milli Eğitim Şurası ' nm bir bölümünün özel eğitime ayrıldığını biliyoruz. Bu başlık altında, şurada 35 madde tavsiye niteliğinde belirtilmiş . Bunların arasında özel eğitim kurumlarındaki gezici öğretmenlerin sayısının artırılmasından tutun da , tüm ilköğretim okullarında görev yapmakta olan öğretmenlerimizin özel gereksinimli ve özel eğitim stratejileri konusunda en az 180 saat hizmet içi eğitimden geçirilmelerine , engellilerin ailelerine yönelik eğitim çalışmaları programlanmasına , sınıf öğretmenlerine özel eğitim formasyonu verilmesine kadar tavsiye edilmiş 35 madde bulunuyor .
Merak ediyoruz
Aradan neredeyse 2 yıl geçmiş . Eğer Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özel Eğitim Genel Müdürlüğü bu 35 maddeden hangilerinin gerçekleştirildiği konusunda bir açıklama gönderirse sizlerle paylaşır , belki bugüne kadar gerçekleştirilememiş olanlara bir katkıda bulunuruz.
Ses çıkmadı!
Aradan geçen 4 ay süre içinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili genel müdürlüğünden bir ses çıkmadı . Ancak Sayın Bakanımızın köylüsü olduğunu belirten bir vatandaşımızın bu köşede yayınladığımız mektubu üzerine , imzasız bir açıklamayı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Basın Danışmanlığından hemen aldık .
Hatırlatalım
Bu arada Bakanlıkların basın danışmanlıklarından gelen faksları altında açıklamayı gönderen kişinin ismi yazmıyorsa prensip olarak yayınlamıyoruz . Nedeni ise yarın öbür gün muhtemel bir tartışmada kimin ne yazdığını herkesin bilmesi Bu konuyu da yeri gelmişken bir kere dana hatırlatalım.