Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, Emirgan Korusu etrafındaki araziye yapılması planlanan AVM ve otel projesine ilişkin olarak, kendisine gelen bir telefondan bahsederek, "Emirgan Korusu sahiden AVM mi olacak diye sordu telefondaki ses. Ben böyle bir proje imzalamadım valla dedim. Anlamadı. Baktım benden cevap almakta ısrarlı Onu bilmem, ama bu AVM’ler hepimizin felaketi olacak" ifadelerini kullandı.
Barbarosoğlu'nun Yeni Şafak'ta "Her güne bir AVM!" başlığıyla yayımlanan (2 Şubat 2015) yazısı şöyle:
Her güne bir AVM!
Emirgan Korusu sahiden AVM mi olacak diye sordu telefondaki ses. Ben böyle bir proje imzalamadım valla dedim. Anlamadı.
Baktım benden cevap almakta ısrarlı Onu bilmem, ama bu AVM’ler hepimizin felaketi olacak.
Neden mi?
Her yer AVM olurken bir gün AVM çalışanları boykota gitse mesela sizce ne olur?
Kaos, gerilim, isyan, toplu intiharlar...
Boykot yaparlar mı yaparlar.
AVM çalışanlarının sıkıntılarına dair hiç fikriniz var mı? Eskiden kapıcılara üzülürdük, sonra onlar apartman görevlisi olunca ilgilenmez olduk.
AVM çalışanlarının durumu kapıcıların durumundan daha vahim.
Pazar günleri tatil olsun AVM çalışanları da bu vesile ile dinlensin diye bir görüş ortaya atıldı. Bu görüş bir iki gün gündemi işgal eder gibi oldu ama sonra, ya ekonomi ya ekonomi diyenlerin her zamanki baskın sesi ile sorun derdest edilip ortadan kaldırıldı.
Her yere AVM açtık, insanları yedi gün AVM’lere tıkıştırdık şimdi haftada bir gün kapatalım diyoruz. Bırakın kapatmayı nöbetçi eczane mantığı ile nöbetçi AVM bile çözüm olacak gibi görünmüyor.
Necip halkımız AVM aşkı ile kavruluyor diyebilirsiniz. Bakın bütün AVM’ler Pazar günleri tıklım tıklım diyebilirsiniz.
BEN de derim ki; halkımız AVM’lere seçerek gitmiş değil, mecburiyet bahsi.
Ben sana mecburum AVM bahsi hayatlarımız. İte kaka sürüklüyoruz işte.
YEME İÇME İÇİN AVM
AVM’ lerdeki en kalabalık katlar yemekler için ayrılan bölüm. Çalışan anneler ne kadar iyi anne olduklarını, dar gelirli aile babaları iyi baba oluşlarını ispat etmek için çocuklarını düzenli olarak AVM ‘lerdeki fast food merkezlerine götürmek zorunda. Zengin babaları anmıyorum bile. Onları şehir içi AVM tavafı kurtaramaz, Fransa’sı var, İtalya’sı var.
Tanışma, buluşma, flört her türlü “iletişim” aktivitesinin yolu AVM yemek katları.
Ziraat mühendisleri internet ortamında sağlıklı besinler için eylem yapa dursun, necip halkım evde tencere yemeği pişirmek pahalıya geliyor üstelik çocuklar sevmiyor diyerek vuruyor kendini AVM tezgahına.
Tencere yemeklerine veda, obeziteye merhaba,
OKUL OLARAK AVM GEZİLERİ
Sadece mideye giden yol AVM’lerden geçmiyor sözüm ona zihne giden yollar da bir şekilde AVM’ye bağlanıyor.
Dünya çapındaki sergiler AVM’lerde sergileniyor mesela.
Şimdiye kadar bir veli olarak pek çok AVM gezisi için gidebilir dilekçisine muhatap olmama rağmen, el hak bir defa olsun AVM dışı bir mekan, bir müze, saray için izin istenmesine tanık olmadım.
(Ne yaptım, AVM okul gezilerine her defasında itina ile isyan ettim.)
EDEBİ SÖYLEŞİLER İÇİN AVM
Ünlü isimler ve ünlü isimlerin ününden istifade etmek üzere yan masaya konan henüz “ünsüz” isimler, AVM kitapçılarında imza günü düzenliyor.
Konu ünlüler ve ünsüzler karması olarak nihayetlenmiyor.
Semtlerde kitapçı yok. Test kitabı almak için bile AVM’lere gitmek zorundayız.
ÇOCUKLARI EĞLENDİRMEK İÇİN AVM
Çocukları eğlendirmek için aileler çar na çar AVM’ ye gidiyor. Çünkü dışarıda dolaşılacak bir yer kalmadı. İlle AVM’ye götüreceksiniz çocuğunuzu. Radyo ve televizyonda dönen reklam sıkıntıdan patlayan çocuklarınızı feşmekan AVM”ye götürün diye kafanızda boza pişiriyor. İki şıktan birini seçeceksiniz: Ya siz patlayacaksınız ya çocuğunuz.
SİNEMA ZEVKİ İÇİN AVM
Eskiden cadde yürürken -Kadıköy, Çemberlitaş ya da Beyoğlu- bir afiş görüp sinemadan içeri girerek kendinize bir sürpriz hazırlayabilirdiniz. Şimdi film seyretmek için AVM’ye gitmek zorundasınız. Bazıları için bu bir hoşluk. Benim gibiler için sinema salonunda film seyretmek giderek imkansızın bahçesindeki meyveye dönüşüyor.
AVM kabalığı zihnimi yorduğu için seyrettiğim filmden geriye sadece bu yorgunluk kalıyor.
TAMİRAT İÇİN AVM
Mahalle aralarındaki ayakkabı tamircileri giderek azalıyor. Ayakkabılarınızı boyatmak, tamir ettirmek için illaki AVM’ye gitmek zorundasınız.
TURİSTİK GEZİ İÇİN AVM
Eskiden Anadolu’dan gelen hısım ve akrabalar, Topkapı müzesine, Eyüp Sultan’a götürülürdü. Şimdilerde gelenler reklamlardan aşina oldukları AVM’ lere gitmeyi tercih ediyor.
Çünkü mukayese etmeleri lazım.Bakalım kendi şehirleri ne kadar gelişti?
Nereden mukayese edecek elbette AVM’ler üzerinden.
HER GÜNE BİR AVM
Neymiş? Hayatımızın yolu belliymiş. Hafta içi evden işe, hafta sonu evden AVM’ye.
Kar yağdı okullar tatil öğretmenler AVM’de
Yarıyıl tatili geldi öğrenciler AVM’de.
Hakkını yemeyelim bir AVM’de bulunan etkinlik ötekinde yok. Bu durumda çocuğunuzun her gününü o AVM senin bu AVM benim ‘aktivitesi” ile doldurabilirsiniz.
Dar gelirli aileler için AVM etkinlikleri sıkıntı imiş, kapısından içeri girmek gerilim ve mutsuzluk kaynağı imiş... He gam!
Hep beraber tekrarlıyoruz. HER GÜNE BİR AVM.
Şehir biter, tükenir, lakin bizim AVM ihtiyacımız bitmez.
O derece muhtacız yani!