Gündem

Eminönü'nde mi kaybolmuştu; işte TBMM'nin gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır için hazırladığı rapor

Soylu'nun ifadeleri tartışılmaya devam ediyor...

28 Ağustos 2018 13:28

T24

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemine yapılan müdahalenin ardından yaptığı açıklamalar tartışılmaya devam ediyor. 

Soylu’nun “700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Eminönü'nde gezerken mi kayboldular” ifadeleri akla TBMM’nin hazırladığı Cemil Kırbayır raporunu getirdi. 

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu AKP'li komisyon başkanları döneminde faili meçhul cinayetler konusunda bazı incelemelere imza attı. AKP'li komisyon başkanı Prof. Zafer Üskül, 2013’te hayatını kaybeden Berfo Ana'nın oğlu Cemil Kırbayır için yapılan araştırmanın ardından kapsamlı bir rapor hazırlamıştı.   

Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayınız.

Söz konusu raporun bir kısmında Cemil Kırbayır ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor:

"12 Eylül sonrasında Dede Korkut Eğitim Enstitüsü'nde yapılan sorgulamalara katılan üç birimin mensuplarından ikisi olan Emniyet ve MİT personeli kendilerinin sorgulamayı yapan ekibe ellerindeki bilgileri vermek suretiyle yardımcı olduklarını, sorgulamaları kendilerinin dışındaki diğer birimlerinin yaptığını, kendilerinin yapmadığını belirtmiştir. Ancak ortada bir gerçek vardır; o da şahısların buraya alındıkları ve bu üç birimin koordinasyonunda sorgulandıkları, sorgulamalarda insan hak ve hürriyetlerine aykırı davranışların fazlaca olduğu ile Cemil Kırbayır'ın gözaltı biriminden sorgu yerine alındıktan sonra tekrar gözaltı birimine getirilmediği, büyük olasılıkla sorgu esnasında yapılan işkenceye dayanamayarak yaşamını yitirdiği ve ortadan bu sorgulamayı yapan şahıslarca yok edildiğidir."

Cumartesi Anneleri: 1995’ten beri Galatasaray Meydanı'nda

Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 Cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray Meydanı’nda oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu.

170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı.

Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı.

Cumartesi Anneleri, kayıpların bulunup faillerin yargılanması talebiyle 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Meydanı’nda başlattıkları oturma eylemine 31 Ocak 2009’da yeniden başladı.