T24 - Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) 2. Olağan Genel Kurulu'nda genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu 13 kişilik yönetim kuruluna seçilemedi. Genel kurulda bir konuşma yapan Eminağaoğlu'nun gündeminde ise telekulak iddiaları ve yargıya müdahale vardı.
YARSAV 2. Olağan Genel Kurulu, Türkiye Barolar Birliği Konferans Salonunda yapıldı.
Seçimde, YARSAV'ın 13 kişilik yönetim kurulu asil üyeleri ile 5 kişilik denetim kurulu asil üyeleri ve yedek üyelerinin seçimi tamamlandı. Yönetim kurulu asil üyeliği için 15 kişilik çarşaf liste ile seçime gidildi.
Delegelerin, çarşaf liste üzerinde iki adayın isimlerinin üzerini çizerek 13 kişiyi belirlemeleri istendi.
Yapılan seçimde 441 delege oy kullandı, 3 delegenin oyu geçersiz sayıldı.
Ömer Faruk Eminağaoğlu geçerli oyların 195'ini alarak liste dışı kaldı. Listeye sonradan eklenen Aydın Tezcan da 247 oyla liste dışında bırakıldı.
YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu: "Nuh Hüseyin Köse, Remzi Özdemir, Kazım Dağdeviren, Eray Karınca, Gürsel Özkan, Mehmet Ruşen Gültekin, Emine Ülker Tarhan, Leyla Köksal, Fetih Sayın, Muhammet Önder Tekin, Murat Arslan, Ali Rıza Aydın ve Hasan Akgedik."
Seçim sonucuna delegelerden biri itiraz ederek divan kuruluna dilekçe verdi. Divan Başkanı Mahir Ersin Germeç, seçim tasnif kurulunun oyları açıkça sayıp değerlendirdiğini belirterek yapılacak bir şey olmadığını söyledi.
Yönetim kuruluna seçilen üyeler daha sonra toplanarak YARSAV Başkanı ile diğer organların seçimini gerçekleştirecek.
Genel kurul
Genel Kurula, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, bazı Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile hakim ve savcılar katıldı.
Yapılan seçimde Ömer Faruk Eminağaoğlu, 13 kişilik yönetim kurulu için 115 oyda kaldı.
Yönetim kurulu ise yarın kendi içinde seçim yaparak yeni başkanını belirleyecek.
Genel Kurulda söz alan YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, YARSAV'ın "yargıya yönelik saldırılara duyarsız kalmadığı için gündemden düşmediğini" ileri sürdü.
YARSAV'ın hukukun üstünlüğünden başka bir amacı olmadığını belirten Eminağaoğlu, hukukun kendi içerisinde tüm sorunlarını mutlaka çözeceğini bildirdi.
Eminağaoğlu, birliğin faaliyetleri hakkında bilgi vererek, YARSAV'ın Dünya Yargıçlar Birliği ve Avrupa Yargıçlar Birliği üyeliklerine kabul edildiğini, böylelikle Türk yargısının hukuk devletlerinin bulunduğu platformlarda "Ben de varım" dediğini ifade etti.
YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, "Yargı ve yargı bağımsızlığı ülkemizde her geçen gün artarak katlanan sorunlarla yüz yüze kalmaktadır. Yakın zamanda ortaya çıkan ve yargıda dinleme skandalı olarak tüm kamuoyunun bilgisine ulaşan konular göstermiştir ki yargı çok büyük bir baskı altındadır" diye konuştu.
Dinleme ve teknik takip
YARSAV Başkanı olarak Yargıtay ek binasında yaptığı basın toplantısının ardından YARSAV'ın yürütme organının teknik takibine maruz kaldığını savunan Eminağaoğlu, "Yargıtay ek binasında yapmış olduğumuz açıklama nedeniyle sadece ve sadece kamu dernekleri için söz konusu olan yasa uyarınca suçlanmaktayız. Bu bir hukuk skandalıdır. Oysa YARSAV kamu derneği değildir. Bu konuda Yargıtay Başkanlığının yazıları bile olmasına rağmen yürütme organı Yargıtay Başkanlığı yazılarını bile görmezden gelmektedir. Amaç, Kamu Dernekleri Yasasına göre bir yaptırım uygulayarak yönetim kurulunu düşürme girişimidir. Yürütme organının YARSAV yönetimine ve hukuka yönelik saldırı ve baskıları artarak devam etmektedir. YARSAV sayesinde ortaya çıkmıştır ki Adana'da, Konya'da, Yalova'da, İstanbul'da örgüt soruşturması yapan Cumhuriyet Başsavcıları dinlenmiş, teknik takibe alınmıştır. Cumhuriyet Başsavcılarının etkin ve tarafsız soruşturma yapılması yolundaki konum ve görevleri nedeniyle neden Cumhuriyet Başsavcılarının baskılanması yoluna gidilmektedir? Bu Başsavcılar görevde olduklarına göre sistemde bir terslik vardır ve Başsavcıları bu işlemlere muhatap kılanlar hukuk karşısına çıkmamaktadırlar. Dinleme va teknik takipleri ortaya çıkaran YARSAV hedeftedir. Ortaya çıkmayan boyutlar ise bilinmemektedir" dedi.
Dinleme ve teknik takip kararlarını veren meslektaşlarını suçlamayı doğru bulmadığını ifade eden Eminağaoğlu, "Bu meslektaşlarımızdan karar talep eden Teftiş Kurulunun meslektaşlarımız üzerinde sahip olduğu yetkiler bu kararları ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle Teftiş Kurulu siyasi bir ortam olan bakanlığa bağlı olmamalıdır. Yargıç güvenceli durumda görev yapmalıdır. Güvenceler kağıt üzerinde kalmamalıdır" şeklinde konuştu.
Eminağaoğlu, 2008 yılı Eylül ayında yargıdaki tüm meslektaşlarını kapsayacak, ucu açık olarak verilmiş bir soruşturma izninin ortaya çıktığını ileri sürerek, "Tüm meslektaşlarımız bu soruşturmanın içine adım adım sokulmaktadır. Türkiye'de yargı bu denli baskılarla karşı karşıya kalmamıştır. Hukuk herkes içindir, yargı herkes içindir. Hukuktan başka hiç bir çözüm yeri görmeyen bizler hukuk sürecini saygıyla ve sonuna kadar yürüteceğiz" dedi.
'Dinlenmiyorum diyen kimse yok'
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Eminağaoğlu, "yargıdaki dinlenilme" iddialarına ilişkin bir soru üzerine "Dinlenmiyorum, teknik takibe tabi tutulmuyorum" diyen kimsenin olmadığını söyledi.
Yasal güvencelerin dahi ortadan kalktığını, tüm bunların yargı kararlarıyla yapıldığını ifade eden Eminağaoğlu, "Belirli kurumlar bu kararları infaz eden kurumlar 'yargı kararları vardır bu nedenle bu işlemler yapılmaktadır' demektedir ama Türkiye'de bugüne kadar gizli tutulan, gizlenen yargı kararı olmamıştır. Dinleme ve teknik takip kararları süreleri dolmalarına rağmen gizlenmektedir, gizlenen kararlara itiraz etme olanağı sağlanmamaktadır" diye konuştu.
Türkiye'de yargının şimdiye kadar uğramadığı boyutta saldırılara muhatap olduğunu savunan Eminağaoğlu, YARSAV'a yönelik saldırıların uluslararası arenada Türkiye'deki yargı bağımsızlığı düzeyi yönünden Türkiye aleyhine çok karanlık bir tablo oluşturduğunu söyledi.
Eminağaoğlu, "Burada siyasi irade tutum ve davranışlarından vazgeçmelidir, duyarsızlığından vazgeçmelidir, baskı yaratmaktan vazgeçmelidir. Yargıyı rahat bırakmalıdır. Yargıyı yargıya bırakmalıdır. Yargıya bırakılan bir yargı sadece ve sadece hukuk çerçevesinde hareket edecektir. Ancak bugün Türkiye'de baskı altında bir yargı vardır. Bunun mücadelesi sonuna kadar verilecektir" dedi.
'Vahim bir tablo'
"Telekomünikasyon İletişim Başkanının (TİB) açıklamaları sizi tatmin etti mi?" sorusu üzerine Eminağaoğlu, "Adalet müfettişlerinin İstanbul Emniyetine yazdığı yazıda TİB'deki verilerin ayrı bir tarafa kaydedilmesi ve daha sonra TİB'deki tüm kayıtların imha edilmesi yönünde bir yazı vardır. Bu yazı sanırım Sayın TİB Başkanı'nı yanıtlamaktadır. Burada Yargıtay santral boyutu öne çekilmektedir, ancak kararlarda iş yerinin de teknik takibe alınması konusu vardır. Bu yüksek yargının, Yargıtay'ın ortam dinlemesine tabi tutulduğu anlamındadır, bu da çok vahim bir tablodur" dedi.
Genel Kurula katılan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz da, gazetecilerin "Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkındaki dosya sizin önünüze gelecek. Davadan çekilmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine "Dosyayı henüz incelemedim" dedi.
YARSAV adında değişiklik
Genel Kurulda YARSAV'ın adının önüne "Türkiye" sözcüğünün getirilmesi de oylanarak kabul edildi. YARSAV'ın adı "Türkiye Yargıçlar ve Savcılar Birliği" olarak değiştirilirken kısaltması ile aynı kaldı.
Genel Kurul öğleden sonraki bölümünde YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri seçimi yapılacak. Yönetim Kurulu üyeleri, daha sonra kendi aralarından başkanı belirleyecek. Bu arada, Osman Paksüt YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nun konuşmasını dinledikten sonra genel kurul salonundan ayrıldı.