Magazin

Emel Türkiye'yi ağlattı

Var mısın yok musun'da gözyaşı ve dram vardı. Emel'in yarıştığı dün akşamki gölümde stüdyodakiler ve ekran başındakiler gözyaşlarını tuta

06 Nisan 2009 03:00

Var mısın yok musun'da gözyaşı ve dram vardı. Emel'in yarıştığı dün akşamki gölümde stüdyodakiler ve ekran başındakiler gözyaşlarını tutamadı.
 
Yarışmada kazandığı 55 bin TL'den daha çok Emel'in hayat hikayesi ön plana çıktı. 2 yaşındayken babası tarafından terk edilen Emel'in annesi de engelli.. Dedesinin engelli kızı ortada kalmasın diye evlendirdiği kişi hayırsız çıkmış. Evlendikten kısa bir süre sonra evi terk etmiş. Dedesi ve anneannesi ölünce ana kız hayata birlikte göğüs germişler.

Kıyafet alamamış

Annesine bakmaktan ve maddi imkansızlık yüzünden okula gidemeyen Emel, 24 TL'lik kıyafeti alabilmek için bir ay beklediği anlar olmuş. Canı kadar sevdiği annesiyle Sakarya'da dedesinden kalma evde yaşayan Emel'in anne sevgisi görülmeye değer. Engelli annesine bir an olsun 'öf' demeyen genç kızın anlattıkları yürek burktu.

Babasının başkasıyla evlendiğini tesadüfen öğrenmiş

Resimlerden tanıdığı babası onu hiç aramadı. Babasının başkasıyla evli olduğunu ve bir kızı olduğunu da tesadüfen Nüfus Müdürlüğü'nde öğrenmiş.

350 lira aylıkla geçiniyorlar


2 yaşındayken çıban çıkan ve yürüme damarları kuruyan annesi tekerlekli sandalyeye mahkum. Babasızlığın verdiği acıyı hayatının her aşamasında yaşayan Emel'in anlattıkları herkesi hüzne boğdu. İtilip kakıldığını ve hep ezildiğini söyleyen Emel, anne sevgisiyle kendini teselli ediyor. Vefat eden dedesinden kalan 350 TL maaş ile geçinmeye çalışan ve akrabalarının yartımlarıyla hayata tutunmaya çalıyan ana kızın yaşadığı çile yürek burktu.

Annesine yazdığı mektup


Annesini bir an olsun yalnız bırakmayan Emel'in annesine yazdığı mektubu stüyoda okundu. İşte o mektup: "Bana hayat veren tek kaynağım. Yani sen ceanım annem. İyi ki senin gibi bir güneşe sahibim. Sana ömrümden ömür vermek isterim. Beni bu halinle doğurup bu yaşlara getirdin. Ve hep yan yana el ele verip tüm zorlukları yendik. Daima birbirimizden güç aldık. Beni hiç yalnız bırakmadın. Sen benim gözümün nurusun. Bu zamanda tutunacağım hiçbir dal yok senden başka. Eğer sana layık olmadıysam beni affet. Seni ömrüm kadar seviyorum. Sen canım kadar değerlisin. Ömrüm oldukça seni başımın üstünde tutacağım. Sen her şeyin en iyisine eh güzeline layıksın. Sen benim annem olduğun için övünüyorum. Benim candan öte canımsın. Sana hep layık olacağım." BANA DEĞİL EMEL'E VERSİN Ayfer adlı yarışmacı da gözyaşlarını tutumadı. Emel'in konuşmaları herkesin boğazında düğümlendi. Ayfer, "benim paraya ihtiyacım yok diyen yalan atıyordur. Süleyman abiye onu söyledim. Allah bana para nasip etmesin Emel'e versin. Çok etkilendim.

55 bin aldı

Çok iyi bir yarışma çıkaran Emel, son yediye 5 kırmızı iki mavi ile girdi. Daha sonra peş peşe üç kırmızı açtı. Tablo bir anda değişti. Son ikiye iki mavi iki kırmızı kutu ile girdi. Son ikiye mavilerle girme korkusuyla Hamdi Bey'in 55 bin TL'lik teklifini kabul etti. Devam etseydi son ikiye 250 bin TL ile bir mavi kalacaktı. Ancak kutusundan ise mavi çıkınca herkes derin bir 'oh' çekti.