T24 Haber Merkezi
Emekliler, Kartal'da kefen giyip iktidara seslendi. Yapılan açıklamada, "Bize ‘tasarruf edin’ diyorlar. Kendileri bir yılda 26 bin asgari ücret tutarı kadar parayı sadece giyim için harcayabiliyorlar. Sayıştay raporuna göre saray dakikada 37 bin lira harcıyor. Dün çay simit hesabı yaparak 'Benim halkıma bunu yaşatan bu zalim iktidardır' diyenler, emekliyi çaya ve simide ulaşamaz hale getirerek ailesinden bile dışlanmasına sebep oldular" denildi.
Birleşik Emekliler Sendikası üyesi emekliler Kartal Sahil Meydanı'nda bir açıklama yaparak içinde bulundukları durumu ve taleplerini dile getirdi. Kefen giyip "Asgari değil insanca yaşam ücreti", "Seçim gelecek, devran dönecek, AKP emekliye hesap verecek", "Geçinemiyoruz, doymuyoruz, AKP'ye oy vermiyoruz", "AKP sebep, emeklinin yoksulluğu sonuçtur", "Emekli yılı olacak dediniz emekliye kefen biçtiniz" yazılı dövizler taşıyan emekliler iktidara kırmızı kart gösterdi. Emekliler adına ortak açıklamayı Birleşik Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Aysel Lüle okudu.
"Emekliler yılı bitiyor. Yirmi üç gün kaldı. TÜİK 2024 yılı son enflasyon oranını açıklayacak. TÜİK, hiç kimsenin inanmadığı bir oran açıklayacak. Emekli maaşlarımız gerçek olmayan bu orana göre belirlenecek" diyen Lüle şunları söyledi:
"Bize tasarruf edin diyorlar, 26 bin asgari ücret tutarı kadar parayı sadece giyim için harcayabiliyorlar"
"'Biraz sabır bir yıl sonra düze çıkacağız' diyorlardı şimdi ise 'ekonomideki şok döneminin birinci yılını bitirdik. Ancak, Geride iki yıl daha var' diyorlar. Yani bizlerin, çalışanın, emeklinin iki yıl daha bedel ödeyeceğini söylüyorlar. Bize ‘tasarruf edin’ diyorlar. Kendileri bir yılda 26 bin asgari ücret tutarı kadar parayı sadece giyim için harcayabiliyorlar.
Sayıştay raporuna göre, saray dakikada 37 bin lira harcıyor. İnsanca yaşamak için gereken ve var olan maddi imkanları nüfusumuzun onda dokuzuna değil, faizciye, tefeciye verecekleri bir program yapıyor, bütçeyi böyle hazırlıyorlar. Dün çay simit hesabı yaparak 'Benim halkıma bunu yaşatan bu zalim iktidardır' diyenler, 'kalkınma planında yaşlıların sosyal dışlanmalarına karşı önlem almaktan' bahsederken, emekliyi çaya ve simide ulaşamaz hale getirerek ailesinden bile dışlanmasına sebep oldular.
"Kaynak var ancak öncelik müteahhitler, bankalar, tefeciler ve yandaşlar"
'Emekliye zam verirsek bütçe kaldırmaz' diyerek IMF’nin direktiflerine bağlı kalacaklarını itiraf etmekteler. Çünkü uluslararası finans kuruluşları borç vermek için, emekçilere ve emeklilere düşük zam verilmesini şart koşmaktalar. Bir yanda, emekliye verilecek zammı bütçenin kaldıramayacağını söyleyen iktidar, diğer yanda müteahhitlere, faizcilere, tefecilere araç garantisi, hasta garantisi, yolcu garantisi veriyor. Onların vergi borçlarını siliyor.
Bütçeyi ona göre hazırlıyor. Hazırladıkları bütçede ne eğitime ne sağlığa ne emekçiye ne de emekliye yer veriyor. Kaynakları adil dağıtmıyor. Sürekli mazeret üretiyorlar. Kaynak yok değil. Var. Ancak öncelik müteahhitler, bankalar, tefeciler ve yandaşların. Yaşadığımız sorunun nedeni budur. Bu düşüncede olanların yani bu sorunu yaratanların çözüm bulmaları ve uygulamaları mümkün değildir.
Bizler artık mazeret ve bahane dinlemek istemiyoruz. Çalışanlar ve emekliler lehine uygulanacak çözümler istiyoruz. Yönetemedikleri krizin toplumsal sorunun faturasını ödemek istemiyoruz"
"Bu iktidarın hemen seçimle iktidardan gitmesi sağlanmalıdır"
İktidarın değişmesi gerektiğini vurgulayan Aysel Lüle taleplerini de şöyle sıraladı:
"16 milyon emekli başta olmak üzere kandırılan halkın büyük bir kesiminin oylarıyla yetki sahibi olan, kendi zenginini yaratıp palazlandıran ve emekçiyi, emekliyi düşünmeyen bu iktidarın hemen seçimle iktidardan gitmesi sağlanmalıdır. 2025 yılı için hazırlanan bütçede verilmesi düşünülmeyen ama seçim yaklaşınca bağış yapar gibi, sanki kendi cebinden veriyormuş gibi yaptıkları Hazine yardımlarını veya seyyanen zamları istemiyoruz.
En düşük emekli maaşının, yaşamak için gerekli taban ücret olan asgari ücretin yüzde 40 fazlasına yükseltilmesini; 2008 yılından bu yana her yıl azaltılan aylık bağlama oranının yeniden yüzde 70’lere çıkartılmasını; dini bayramlarda verilen yardımların ikramiye olarak asgari ücret seviyesinde ödenmesini ve Cumhuriyet Bayramı'nın dahil edilerek kalıcı hale dönüştürülmesini; hak sahibi dul ve yetim aylıklarının asgari ücret seviyesine yükseltilmesini; emeklilerden alınan ve bütçede 2 liradan 20 liraya çıkartılmak istenen sağlıkta katkı payının tümden kaldırılmasını istiyoruz" (ANKA)