Gündem

Emekli Albay Alican Türk'ten gazetecilere mektup: 28 Şubat davasında ‘normal olmayan' bir takım işleyişin var olduğunu görmezden gelmek kabul edilemez

21 Eylül 2021 10:00

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, 28 Şubat davasından beraat eden emekli Albay Alican Türk’ün cezaları infaz edilen 14 generale ilişkin emekli amirallere Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu aktardı. Mektubunda davanın tam bir “FETÖ kumpası” olduğunu ifade eden Türk, hukuksuzluğun bir an önce giderilmesi gerektiğini vurguladı.

“Bunları, Cumhurbaşkanı'na 4 Eylül 2021 tarihinde yazdığı mektupta belirtti. Yani, ‘Yargıtay kararı sonrasında kapımızı çalan olmadı’ diyen Cumhurbaşkanı'nın kapısını -bir kez daha- çalmış oldu” diyen Öztürk, Alican Türk’ün mektupla beraber, savcının hazırladığı iddianamede yapılan sahtekârlıkları, çarpıtmaları, tahrifatı içeren bin 700 sayfalık Temyiz Dilekçesi'ni de 4 cilt halinde gönderdiğini hatırlattı.

"Amacım, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da o hukuksuzlukları, sahtelikleri kendi gözleriyle görmesi ve bu duruma müdahale edip yasal yetkileri çerçevesinde ilgili mercileri harekete geçirmesi, gerekirse hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle ilgili yargıçlar hakkında inceleme başlat(ıl)masıdır” diyen Türk, “Gerçeklerin bilinmesini önemsiyorum, hukuk ve adalet söz konusuysa gerçeklere gözlerin kapanmaması gerektiğine inanıyorum. Hukuksuzlukların, usulsüzlüklerin, sahteciliklerin somut biçimde görülebilecektir” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Öztürk'ün aktardığına göre emekli albay Türk, gazetecilere de şu mektubu gönderdi:

“Medya grubu olarak 28 Şubat'ı bir ‘Askerî darbe' olarak görüyor olabilirsiniz, o süreçte komutanların tutumlarını eleştirebilirsiniz, aldıkları cezaları hak ettiklerini savunabilirsiniz ya da tam tersi olarak düşünebilirsiniz. Elbette ideolojileriniz, siyasal tercihleriniz, dinsel inançlarınız ya da dava konusunda sahip olduğunuz bilgiler tutumunuzu belirlemektedir. Ancak özellikle hak ve adalet söz konusuysa herkesin siyasal tutumlarını bir kenara bırakıp hukuku, adaleti savunmak ana görevi olmalıdır. Ben de bu davada beraat etmiş bir ‘sanık' olarak, davanın hukuksuzluklar içerdiğini, sırf sanıkları suçlu çıkarmak için özel çaba harcandığını, sahtelikleri kanıtlanmış belgelerin gerçek gibi kabul edilerek karar verildi. Kısacası 28 Şubat Davasında ‘Normal olmayan' bir takım işleyişin var olduğunu, birtakım işleyişin var olduğunu ve bu anormalliği görmezden gelmenin kabul edilemez olduğunu ısrarla vurguluyorum.”