Rusya'ya karşı gümrüklerde 'kırmızı hat' kurulması önerisine Bakanlar Kurulu'nun verdiği ret cevabı, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in siyasi yaşamında bir kırılma noktası mı, yoksa son 2 yıldır alttan alta sürüp giden bir huzursuzluğun iyice su yüzüne çıkması mı? Bu sorunun doğru cevabı ikinci cümlede gizli. Tüzmen'in son iki yılda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la siyasi deyimle 'kafa kafaya' geldiği ilk olay, Meclis Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu Raporu'ndaki suçlamalardı.
'Devlet sırrıdır, gizlidir, veremeyiz'
Raporda Tüzmen'in Dış Ticaret Müsteşarı iken 2000 yılında Irak Petrol Bakanı Amer M. Rashid ile imzaladığı ve 4 Türk şirketine 2.7 milyon ton ham petrol ithalatı imkânı tanıyan gizli bir anlaşmadan bahsediliyor ve bunun CIA'nın bir raporundaki dökümüne yer veriliyordu. Komisyon bu anlaşmayı, Kürşad Tüzmen'in bakanlığı döneminde Dış Ticaret'ten istemiş ancak 'Devlet sırrıdır, gizlidir, veremeyiz' cevabı alınmıştı. Bu cevap geldiğinde çok kızdığı belirtilen Erdoğan, olayı tam anlayabilmek için Tüzmen'i, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na göndermişti.
Tüzmen eleştirileri geçiştirmişti...
Son 2 yılda Tüzmen'le ilgili olarak büyük yankı yaratan ikinci tartışma ise Eximbank'tan, EGSBank'ın iştiraki EGS Dış Ticaret'e 64 milyon YTL usulsüz kredi verilerek Hazine'nin zarara uğratıldığı iddiaları ve bunun BDDK tarafından ciddi bir şekilde incelendiği idi. Tüzmen ile o dönem AKP'nin en güçlü adamlarından Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'i karşı karşıya getiren bu olayda Tüzmen, "İstifa edecek misiniz?" sorusuna muhatap bile olmuştu. Tüzmen soruları "Kahramanmaraş'ın dövme dondurması neden meşhur? Çünkü dövüldükçe sağlamlaşıyor. Biz bunlara alışığız geçmişte de yaşadık. Ülkeme hizmet etmekten büyük bir gurur duyuyorum. Bugüne kadar bu çalışmaları hep yapageldim." diye geçiştirmişti.
Genel Başkanlık için kulis yaptı
Erdoğan-Tüzmen arasında, siyasi kulislerde çok konuşulan ama ifadelerle açık edilmeyen bir başka denge oyunu ise cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde yaşandı. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını adaylığını açıklaması durumunda Tüzmen'in AK Parti Genel Başkanlığı'na aday olacağı, bunun için iş dünyasının bir bölümünden gerekli desteği aldığı kapalı mekanlarda konuşuldu. Bu olaydan önce de Tüzmen'in ismi, MHP Genel Başkan adaylığı için geçmişti. Erdoğan'ın bu erken hesaplardan rahatsız olduğu kulislere sızdırıldı. Ardından da Tüzmen, 22 temmuz seçimlerinde çok sevildiği ve destek bulduğu Gaziantep yerine Mersin'e kaydırılarak aday yapıldı. Gaziantep'ten, Tüzmen'in yerine kur politikası konusunda taban tabana zıt görüşe sahip Mehmet Şimşek aday gösterildi.
Tüzmen'le Erdoğan arasındaki anlaşmazlık, seçimlerden sonra iyice açığa çıktı. Çünkü 2002-2007 döneminde dış ticaretin yanısıra gümrüklerden de sorumlu olan Tüzmen'in elinden gümrükler alınıverdi. Erdoğan, kendi eliyle yaptığı görev dağılımında gümrükleri, zorlu mahkeme günlerinde avukatlığını da yapan yakın dostu Hayati Yazıcı'ya bağladı. Olayın görünürdeki sebebi, Tüzmen'in geride kalan 5 yılda gümrük üst yönetimindeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını bir türlü bitirememiş olmasıydı. Ama ikinci ve görünmeyen sebep Tüzmen'in yetkilerinin kısıtlanmasıydı. Ayrıca Avrupa Birliği ile ilişkileri hep soğuk olagelmiş Tüzmen'in gümrüklerde, ileride yaşanacak yapısal değişime gönüllü olmayacağı da konuşuluyordu. Çünkü AB ile müzakereler ilerledikçe, gümrüğün vergi ve gelirle ilgili bölümleri Gelir İdare Başkanlığı'na bağlanacak, gümrük muhafızları ise İçişleri Bakanlığı'na geçecekti.
Tüzmen ile Erdoğan arasında, sondan bir önceki anlaşmazlık ise TİM başkanlığına kimin aday olacağıydı. Tüzmen, şu anki başkan Oğuz Satıcı'yı destekliyordu. Çünkü Tüzmen ve Satıcı'nın aynı siyasi kökenden geldiği artık bilinen bir gerçekti. Ak Parti, TİM gibi gücü ve önemi giderek artan bir organizasyon üzerinde etkin olamıyordu. Bu nedenle Erdoğan'ın Satıcı'yı başkanlıkta görmek istemediği kulislerde konuşulmaya başlandı. Bunun ardından hemen Satıcı'nın ekibinde çatlak baş gösterdi. Aday sayısı dört oldu.
İlk üstü çizilecek isim
Üzeri çizilebilir Tüzmen'in Başbakan Erdoğan ile son anlaşmazlığı ise Rusya'nın Türk tır'larını bekleterek, içindeki malları tek tek saymasına karşı aynı önlemleri devreye sokacağını söylemesi oldu. Tüzmen'in gümrüklerden sorumlu olmamasına rağmen, sanki o görevi yürütüyormuş gibi davranması bu sefer hükümet genelinde de sıkıntı yarattı. Rahatsızlık, pazartesi günü milyonlarca televizyon izleyicisi önünde Cemil Çiçek'in "Tüzmen'in mukabil tedbir alma önerisi kabul görmemiştir" ifadesine kadar uzandı. Şu anda Tüzmen Çin'de. Bundan sonra yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor. Tüzmen, 2002 seçimleri öncesinde Ak Parti'ye bakan olma garantisi ile girmişti. Ancak bilinen ve kabul gören bir gerçek varsa, olası bir kabine değişikliğinde Tüzmen'in ilk üzeri çizilen isim olabileceği...