Gündem

Ekrem İmamoğlu: Belediyenin içine kadar sızmış partizanlığı söküp atacağız

İmamoğlu, Pendik'te halkla buluşurken, "Bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarıyla bunları delirttik, 1800 günde çıldıracaklar" dedi

12 Haziran 2019 18:11

Gonca Tokyol

Mazbatası elinden alınan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Pendik'te halk buluşması düzenledi. Pendik'te saat 17.30'da başlaması planlanan buluşma, yaklaşık 40 dakika geç başladı.

İmamoğlu, "16 milyon insan İBB'nin kendisine ait olduğunu hissedecek" derken, "Söz veriyorum, özellikle belediyenin içine kadar sızmış partizanlığı söküp atacağız, yok öyle şey" ifadesini kullandı.

Vaatlerini anlatan ve seçime kadar herkesin konuşması gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, "Bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarıyla bunları delirttik, 1800 günde çıldıracaklar" dedi.

TIKLAYIN - Ekrem İmamoğlu Tuzla'da: Benim hesap vereceğim 16 milyon İstanbullu var

İmamoğlu'nun Pendik'teki konuşmasından satır başları şöyle:

"Hukuka aykırı bir karar vererek mazbatamızı elimizden aldığını düşünenler görüyor ki mazbatamızı elimizen alamadılar. Çünkü milletimizle öyle güzel bir bağımız var ki... İstanbul'un her köşesini seçilmiş belediye başkanınız olarak geziyorum.

"Hep birlikte bu süreci 23 Haziran'da tamir edeceğiz. Verdikleri sıkıntıları hep beraber ortadan kaldıracağız, görevimizi yerine getireceğiz. Çünkü İstanbul'un çözülmesi gereken çok sorunu var.

"Bu şehrin 200 bin insanına iş bulacağız"

"Bu şehrin 200 bin insanına iş bulacağız, göreceksiniz. Bu şehrin kadınına özel bir önem vereceğiz. Bu şehrin kadınlarının emeğinin karşılığını alabildiği bir kent olacak İstanbul. Aynı zamanda kadın emeğini haneye gelir olarak taşıyacak bir sistemle buluşacak İstanbul halkı.

"Kreş çok önemli. Önceliğim, bu şehrin çocukları ve anneleri olacak. Bu şehrin Kadıköy'deki çocuğunu Pendik'teki çocuğuyla eşitleyeceğim. Sultanbeyli'deki çocuğunu Beşiktaş'takiyle eşitleyeceğim. Bundan dolayı en başta dedim ki İstanbul'un her mahallesine kreş açmayı hedefliyorum. Gelir gelmez çocuk sayısının en yüksek olduğu 150 mahallesinde kreş açacağız.

"Biz, bu şehrin yoksulluğunu paylaşacağımızı söyledik"

"Biz, bu şehrin insanlarına 'hizmet etmeyi unutmuş bu yönetimden sizi kurtaracağız' dedik. Biz, bu şehrin yoksulluğunu paylaşacağımızı söyledik. Bu şehrin ihtiyacı olan insanlarına katkı sunacağımızı söyledik. İndirimlerden bahsettik. Özellikle ulaşım indirimlerinden bahsettik. Özellikle öğrencilerimize dedik ki, kartlarınızın fiyatını indireceğiz. 0-4 yaş arası çocukalarımızı anneleriyle beraber bedava gezdireceğiz dedik. 6 yaşına kadar ücretsiz taşımayı 12 yaşına çıkaracağız dedik.

"Bunları şu yüzden yapıyoruz, Türkiye'nin şu an bulunduğun ekonomik buhrandan çıkana kadar insanlarımızın yoksulluğunu paylaşmayıp ne yapacağız, Dediler ki kimin parasını kime dağıtıyorsun, sen hesap kitap yapmayı bilmiyorsun. Göreve gelir germez bu kardeşiniz ne yapıt. Talimatları yazdı. Öğrencilerin kart fiyatlarını 85 TL'den 40 TL'ye indirdik mi? Suyu indirdik mi? Ulaşım sadece dini bayramlarımızda ücretsizdi. Şimdi hem milli hem de dini bayramlarımızda ücretsiz mi? Kim yaptı bunları, biz yaptık.

"Bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarıyla bunları delirttik, 1800 günde çıldıracaklar"

"18 günde bu kardeşiniz onların 17 yılda yapamadığını yaptı. Ne biliyor musunuz? Sadece indirimler değil. İnsanlarını unutmuşlardı, onlara vatandaşları hatırlamayı öğrettik. Tedbir alıyorlar biliyorsunuz, makam arabalarını azaltın, korumaları azaltın falan. Bu işler öyle olmaz. Nasıl olur biliyor musun? İçinden gelirse olur, yürekle, yapmacık olmaz. 

"Kıymetli hemşehrilerim, bu şehrin mekansal problemleriyle ilgili yarın açıklamalarımı yapacağım.Bu şehrin insanlarına neler anlatacağımızı tek tek takip edin. Niye edin biliyor musunuz? Çünkü bu vatandaşlarımızla sizler bu söylediklerimizi paylaşacaksınız. Anlatmanızı istiyoruz. 31 Mart'ta beka sorunu demediler mi, dediler. Kardeşim bu iş niye beka sorunu olsun ki. Düne kadar 25 yıldır size görev verdiler, görev yaptınız. Sizi seçene kadar İstanbul halkı iyi de, sizi seçmeyince mi kötü? Şimdi kopyala yapıştırla bizim projelerimizi vatandaşa anlatıyorlar ama tutmaz. Bizim vatandaşımız kimin söylediğini, kimin yapabileceğini anladı. Bu kardeşinizin 18 günde yaptıklarıyla bunları delirttik. 1800 günde çıldıracaklar!

"(Bu bana yapılır mı? Tam konuşmaya başlayacağım, ablam künefe getirmiş, üzerinde de İmamoğlu yazıyor. Bitsin konuşma arabada yiyeceğim.)

"Değerli dostlar, biz siyasetin dilini değiştirdik. Siyasetin tavrını ve tarzını değiştirdik. Bakın ben bütün iftiralara rağmen hiç kimseye kötü söz söylemedim. Ne yaptım? Onların hepsini Allah'a havale ettim. Hatta Allah onları affetsin dedim. Hatta bir dua daha edelim. Allah akıl versin. Siz de dua edin, herkesin güzel yaradanından nimetlenmesini istiyorum. Bu kardeşiniz bu dilden asla vazgeçmeyecek.

"Belediyenin içine kadar sızmış partizanlığı söküp atacağız"

"Buraya bizi dinlemeye gelen melek gibi çocuklarımızın huzurunda ben hep güzel konuşacağım, hiçbir anne babayı mahçup etmeyeceğim. Ve sevgili gençler, çok önemli bir seçim bu, niye biliyor musunuz?Özellikle gençlerin geleceği için, bu güzel ülkede ve İstanbul'da güçlü hayallerini gerçekleştirebilmeleri için bu seçim çok önemli. Bu 39 ilçenin her mahallesindeki gençlerin sorunlarını çözmeye, 350 bin okutamadığımız/meslek sahibi olmayan gençlerin derdini çözmek için çok geniş adımlar atacağız. Bu şehirde herkesi iş güç sahibi, üreten yapacağız. Gençlerin Ekrem abisi olmaya geliyorum.

"Değerli dostlar bakın İstanbul'da bir israf düzeniyle karşı karşıyayız. İstanbul'da israf düzenini bitireceğiz, tasarruf düzenini başlatacağız. İstanbul'un birçok alanında 16 milyon insanımızla beraber üreteceğiz, eğitim, çevre, çocuk seferberliği yapacağız. Her konusa bu şehrin insanlarıyla beraber çalışacağız. Herkes şunu diyecek; 'İBB benim belediyemmiş'. 16 milyon insan İBB'nin kendisine ait olduğunu hissedecek. Söz veriyorum, özellikle belediyenin içine kadar sızmış partizanlığı söküp atacağız, yok öyle şey.

"Eş dost akraba için değil, 16 milyon için çalışmaya geliyoruz"

"Yakın çevresini düşünen değil, bir avuç insanı mutlu eden değil, bir avuç insanın çıkarları için çalışan değil, eş dost akraba kızı oğlu damadı gelini için çalışan değil, 16 milyon için çalışmaya geliyoruz. Size söz veriyorum, bu şehrin en çalışkan en çalışkan ve gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmaya söz veriyorum. Değerli hemşehrilerim, 23 Haziran bir helalleşme günü olacak göreceksiniz. Hep birlikte bunu başaracağız. Haktan, hukuktan, adaletten bizi uzaklaştırmak isteyenlere hakettikleri cevabı vereceğiz. O bir avuç insanın Türkiye'nin demokrasi sürecine vermek istedikleri zarara hep beraber engel olacağız.

"Anlaşmamız gereken şeyler var:

"1- Hepinizden eşinize dostunuza çevrenize akrabanıza bakmanızı istiyoruz. Tatilden dönmüşler mi, bayramdan dönmüşler mi, bunları kontrol edeceğiz.

"2- Kalan 12 günden sizden istirham ediyorum, çevrenize anlatın, bu şehrin yeni bir yönetimle, ahlaklı ve erdemli bir yönetimle ne kadar güzel günlere kavuşacağını anladın. Herkes işinde, gücünde, otobüste nerede olursa, güler yüzlü tanışmaya, münakaşa etmemeye, propaganda yapmaya ve bu süreci bizimle beraber geçirmeye hazır mıyız?

"3- 23 Haziran günü hep birlikte önemli bir vazife yapacağız. Uydurma gerekçelerini bile üretemeyecekler. Öyle sıkı güvenlik önlemleri alacağız ki, hep birlikte bu ülkenin demokrasi mücadelesine katkı sunacağız. Bunu yapmaya hep birlikte hazır mıyız

"Ben de 24 Haziran'dan sonra sizi yine pırıl pırıl bir güne uyandırmaya, çok çalışmaya söz veriyorum. Sizden isteğim, özellikle bundan sonra gördüğünüz herkese güler yüzünüzle deyin ki 'Ekrem İmamoğlu size bir şey söylememizi istedi: Her şey çok güzel olacak!'. Kesinlikle olacak, her şey çok güzel oluyor bile. Hepinizi çok seviyorum. Çok çalışacağız, hep birlikte kazanacağız."