Gündem

Ekrem İmamoğlu: İstanbul, dünyanın en hızlı demokratik adımlar atan kenti olacak

05 Ekim 2019 18:24

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen, “İstanbul Senin – Geleceğine Birlikte Karar Verelim” başlıklı “2020-2024 Stratejik Plan Çalıştayı”nın ikinci gününde İstanbullularla bir araya geldi. İmamoğlu, konuşmasında “Beraber üreteceğiz. O bakımdan sizi sürecin bir parçası yapıyoruz. Bir problem varsa, bir iş gecikiyorsa, bunu da paylaşacağız. Biz, sizi aldatmayacağız. Her anını paylaşmanın verdiği ortam kabiliyetiyle aynı zamanda bir denetim sürecini de var edeceğiz. Böyle bir kendini kontrol eden ve geliştiren bir yapı olacak ki bu, göreceksiniz İstanbul, dünyanın bu anlamda en hızlı gelişen, en hızlı demokratik adımlar atan kenti olacak” dedi.

İmamoğlu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde dünden bu yana devam eden çalıştayın kapanış konuşmasını yapmadan önce, ortak sorunlarını tespit edip, taleplerini ve çözüm yollarını kurdukları ortak masalarda tespit eden toplumun farklı kesimlerinden vatandaşlarla buluştu. İmamoğlu, kurdukları kadın masası, engelli masası, genç masası, yaşlı masası ve çocuk masasında vatandaşların taleplerini dinledi. Çocukların, her şeyin bedava olması istekleri herkesi güldürürken, işitme engelli bir gencin özellikle hastanelerde yaşadıkları sorunları tercüman aracılığıyla İmamoğlu’na aktarması, sorunların çeşitliliğini ortaya koydu. İmamoğlu, ortak masalarda konuşulan her konunun kendisine rapor olarak ulaştırılacağını ve çözüm noktasında hızlıca çalışmaya başlayacaklarını vurguladı.

"Önemli bir başlangıç"

İmamoğlu daha sonra konuşmasına başladı. İmamoğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Bu çok ciddi ve önemli bir başlangıç. Biz, sizin ne yaşadığınızı, bu kentte ne hissettiğinizi ve bu kentle ilgili düşüncelerinizi, bu kentin yönetim mekanizmasıyla buluşturmak için sizi buraya davet ettik. İstanbul’da ilk kez böyle katılımcı bir sürecin yönetimiyle stratejik plan hazırlanacak. Bunu önemsemenizi istiyorum. Hep birlikte geleceği hazırlayacağız. İstanbul’u en iyi siz yönetirsiniz. İnsanlar, ‘Bu kadar 16 milyon insan nasıl yönetsin’ diyebilir. Bunun elbette yöntemi var: Bilgi toplayarak. Sağlıklı bilgiyi vatandaşından alan yöneticiler, sadece onlar adına, vatandaşları adına; onların sesi, eli, dili olarak süreci yönetirlerse hiçbir sorun yaşamazlar. Yöneticiler de vatandaşın temsilcisi olduklarını hiçbir zaman unutmazlarsa, inanın hata da yapmazlar.”,

"16 milyon adına fikirlere ulaşmak istiyoruz"

“Bugün sizlerin de katılımıyla, 16 milyon adına fikirlere ulaşmak istiyoruz. Meclis üyelerimizle başladık. Belediye başkanlarımız katıldı. Farklı gruplarla bugün yapılan toplantılar çok büyük bir ivme kazandırıyor. Bu, Ekim ayı boyunca devam edecek. Farklı gruplarla geliştirdiğimiz ve geliştireceğimiz çalıştaylarla herkesi hissetmek istiyoruz. Bu maksatla, istanbulsenin.org adlı bir internet sitesi açtık. Burayı ziyaret eden her hemşehrimiz, tespit ettikleri sıkıntılarla ilgili oylamalarını paylaşabilecekler. Bu uygulamamız, kent yönetiminin devamlı bir şekilde katılımla ilgili vatandaşla ilişki kurmasını sağlayacak.”

"Sivil toplum kuruluşları, bizim önemli ve değerli paydaşlarımız olacak"

“Sivil toplum kuruluşları, bizim önemli ve değerli paydaşlarımız olacak. Üniversiteler, kültür ve sanat camiası, çalışanlar ve iş dünyası, tümüyle bizim bu sürecimize katkı sunacaklar. Burada hayallerimizi konuşacağız, planlarımızı konuşacağız ve geleceğimizi hep birlikte tayin edeceğiz. Bahsettiğimiz şey, 21’nci yüzyıla yakışan bir belediyecilik. Bugünün teknolojisinde, erişimin bu kadar kolay olduğu bir sistemde, bir tıklamayla herkes birbirine ulaşabiliyor. Az önce yanımdaki koltukta oturan hanımefendi canlı yayına geçti. Beni orada hemen 7-8 kişi izledi. Buradaki bin 500 kişi aynı anda canlı yayına geçse, bizi bir anda 50 bin kişi izleyebiliyor. Böyle bir teknolojide o kadar kolay ki size ulaşabilmek ve sizden geri dönüş alabilmek. Bunu yaparak, işimizi kolaylaştırıyoruz.”

"Herkesin mutlu olmasını sağlamak adına da buradayız"

“Bundan 30-40 yıl önce böyle bir imkan yoktu. Biz, böyle bir imkanı niçin kullanacağız? Bu imkanı, demokrasi için kullanacağız. Ben, buna yeni nesil belediyecilik diyorum. Bu anlayış, neyi yaptığından çok nasıl yaptığınla ilgili. Nasıl yapmamız gerektiğini de onu yaşayanlar en iyi bilir. Şehri, tepeden inmeci bir tavırla değil, vatandaşından gelen talimatla yönetme anlayışından bahsediyorum. Vatandaşına hizmet ederken, hiç kimseyi dışarda bırakmayan anlayıştır yeni nesil belediyeciliği. Yine komşu koltuk bana dedi ki: ‘Birisi bana dedi ki; o ellerin kırılsaydı da İmamoğlu’na oy vermeseydin’ diye bir münazara geçmiş. Ben de dedim ki: ‘Onu size diyeni de hizmetlerimizle pişman edeceğiz.’  Kucaklayacağız. Bu şehirde yaşayan herkesin mutlu olmasını sağlamak adına da buradayız.”

"Ben, bir kişiden talimat almaya gelmiyorum"

“Hiçbir siyasi, sizin önceliğiniz olan projeleri engelleyemeyecek. Seçim süresince söylediğim bir sözdü; ‘Ben, bir kişiden talimat almaya gelmiyorum. Benim yüreğim zengin. Ben, 16 milyon insandan talimat almaya geliyorum’ dedim. Küçük bir grubun mutlu olduğu ya da mutlu edildiği bir süreç değil, 16 milyon insanın mutluluğu için çalışacağız. Bu sürecin amacı bu. Onun için bizim mesajımız açık: İstanbul senin! İstanbul, herkesin. Bazen bürokrasi oturur, masanın üstünde çalışır, ‘En güzel doğru proje budur’ der. Projeyi talep eden, şeklini tanımlayan siz ama teknik anlamda hazırlayan bürokrasi olsun. Milyonlarca insanın farklılığını, zenginliğini sürecin içine katmak anlayışıdır burada bulunmamız. Çünkü biliyoruz ki, bir akıl değil, ortak akıl o kadar anlamlı ve değerli ki. Hatta ben, mucizevi bir süreç diyorum. Ben, nerede ortak akıl masası kurmuşsam, hep doğru işler yaptım. Bütün bu kavramlar, demokrasiyi güçlendiren kavramlar.”

"Gençlerimize fırsat tanımamız lazım"

Konuşmanın burasında etkinliği sunan Cem Seymen devreye girip, İmamoğlu’na çeşitli sorular yöneltti. Seymen, İmamoğlu’na, “Bir gazeteci olarak çok gezdim. Dünyada çok acayip bir dönüşüm var. Gençlerin, ekonomiyi içerden ele geçiren, akıl ve zeka üreten muazzam bir girişimcilik duygusu var. Bu, dünyayı sosyal medya ile birlikte değiştiren bir olgu. Ülkemizde farklı bir durum var. Katılımcı olmaktan imtina ediyor insanlar. Neden? ‘Beni kim dinleyecek’ diyen bir yapı oluşmuş. Bu yapıyı kırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunu kırmak için ne yapabiliriz” sorusunu yöneltti. İmamoğlu, soruya, “Bu yaptığımız şey bir başlangıç. İnsanlar, söyledikleri şeyin gerçekleşmesiyle ancak ikna olacaklar. Toplumun büyük bir kesiminde sözünü ettiğiniz korku var. Siyasi olarak gençlerin apolitik davrandıklarını, siyasi olaylara duyarsız olduklarını düşünüyordum. Şu yaşadığım 8-9 aylık süreçte, toplumun en duyarlı, içinde biriktirmiş, ifade etmemiş kesiminin gençler olduğunu gördüm. Gençler çok dolu, her şeyin farkında; sadece bir işaret bekliyormuş. Gençlerimize fırsat tanımamız lazım” yanıtını verdi.

"Toplumu en fazla rahatlatacak şey; özgürlük"

Seymen, gençleri elinden birilerini tutması gerektiği saptamasında bulunarak, “O siz olun” deyince, İmamoğlu’ndan, “Kesinlikle kararlıyız” yanıtını aldı. İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Özgürlük kavramını çok önemsiyorum. Toplumu en fazla rahatlatacak şey; özgürlük. Bu, insanların yaratıcı fikirlerini ortaya çıkaran bir ortam, özgürlük. ‘Yaratıcı’ deyince bazıları başka türlü algılıyor. Yaratmak, Allah’a mahsus. O ayrı. Yaratıcı fikir dediğimiz şey, ampulü üreten, geçmişte, bugünkünden bahsetmiyorum ya da motoru üreten, uzay mekiğini üreten, fabrika mekanizmalarını üreten, bunun gibi kavramları var eden o fikirden bahsediyoruz. Çok değerli olduğunu düşündüğüm bu anlayışı var etmenin bugünkü başlangıcı ve burada geliştireceğimiz fikirler, önümüzdeki günlerde sizin hayatınızla buluştuğu an itibariyle, biz kendimiz başarılı olarak kabul edeceğiz. Bunun bir başlangıç olduğunu ve sizin fikirlerinizle süreci yöneteceğimizi lütfen unutmayın.”

"Her şeyi birlikte yapacağız"

Seymen, İmamoğlu’na, “İnsanlar size, bir ‘umut figürü’ olarak bakıyor. Bu anlamda bir korkunuz var mı” sorusunu yöneltti. İmamoğlu, bu soruyu, “Korku dediğiniz şeyi yaşamıyoruz. Çünkü ben, İstanbul’daki 16 milyon vatansever insanla üretmeyi taahhüt ettim. Beraber üreteceğiz. O bakımdan sizi sürecin bir parçası yapıyoruz. Bir problem varsa, bir iş gecikiyorsa, bunu da paylaşacağız. Biz, sizi aldatmayacağız. Her anını paylaşmanın verdiği ortam kabiliyetiyle aynı zamanda bir denetim sürecini de var edeceğiz. Böyle bir kendini kontrol eden ve geliştiren bir yapı olacak ki bu, göreceksiniz İstanbul, dünyanın bu anlamda en hızlı gelişen, en hızlı demokratik adımlar atan kent olacak. Hiç endişe duymuyorum. İnsanlar, bana bir teveccüh gösteriyor. İnşallah Allah, beni size mahcup etmez. Bana, asla ve asla size lütufta bulunuyormuşum gibi davranmayın. Ben, size lütufta bulunmuyorum. Ben, sizin, gösterdiğiniz güven karşılığında görevimi yerine getiriyorum. Bu kadar basit. Her şeyi birlikte yapacağız” şeklinde yanıtladı.