Politika

Ekrem İmamoğlu: Alışılmadık bir CHP'li…

"Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan değil, İstanbul'da belediye başkanlığı yapmış Tayyip Erdoğan'dan randevu istedim"

02 Ocak 2019 22:06

CHP’nin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu bugün  bir grup gazeteciyle sohbet toplantısı düzenledi.

İmamoğlu önce epey uzun ve ayrıntılı bir girişle kendini tanıttı. Tanıttı, çünkü sohbetin başında birkaç gazeteci Ekrem İmamoğlu adını ilk kez adaylığı söz konusu edildiğinde duyduklarını belirtmişlerdi.

Alışılmadık bir CHP’li ile karşılaştık. Siyasete çok yoğun ilgi duyan bir ailede siyaset aklının ucundan bile geçmeyen, futbolcu olmayı düşleyen, futbolcu olma düşleri bittikten sonra da iş adamlığını yeğlemiş bir genç. Doğma büyüme Trabzonlu. Baba ANAP Trabzon İl Başkanlığı yapmış. Ekrem İmamoğlu’nun deyimiyle “gecesi gündüz parti çalışması içinde” olan babasının dört yıllık il başkanlığı döneminde yüzünü bile görmemiş.

Üniversite yaşamına, futbolcu olup haytalık yapmaması için verilen aile kararına uyup Kıbrıs’ta başlamış. Kıbrıs yılları onun siyasal görüş ve tercihlerini belirlemesinde bir dönemeç oluşturmuş. Sosyal demokrasi ile orada tanışmış ve derinden etkilenmiş.

Ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne geçmiş ve mezun olmuş. Sonra baba mesleğine geçmiş; müteahhit olmuş. Büyüyen, çok aşırı bir hızla büyüyen İstanbul’un neredeyse “sıfırdan” kurulan Beylikdüzü ilçesi onun müteahhitlik mesleğinin ağırlık noktasını oluşturmuş.

2006’da siyasete atılmaya karar vermiş ve Beylikdüzü ilçesinde CHP üyesi olmuş. Kısa süre sonra da parti merkezinin ısrarı ile CHP ilçe başkanlığına üstlenmiş. Belediye başkanlığını daha o zamandan kafasına koymuş. İlk seçimde aday gösterilmemiş. Bir sonraki seçimde ise ilçede AKP egemenliğini bileğinin gücüyle kırarak belediye başkanı seçilmiş. Başkalarının tanıklığına gerek kalmadan kendisi beş yıl boyunca Beylikdüzü’nde “başarılı bir belediye başkanı” olduğunu iddia ile belirtiyor.

Şimdi de CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı.

İmamoğlu’nun kendini gazetecilere uzun ve ayrıntısıyla anlattığı yaşam öyküsünün özeti bu kadar.

Bu özeti tek cümleye indirgersek karşımıza “Alışılmadık bir CHPli” çıktı.

*   *   *

Sonra gazetecilerden gelen bir soru yağmuru başladı. Yağmuru duraksamadan verdiği cevaplarla karşıladı. Hepsinde karşımıza “Alışılmadık bir CHP’li” çıktı.

Örnek: Kadın ve siyaset dendiğinde çekinmeden “Partilerde kadın kolları AKP’ye yakışır; CHP’ye yakışmaz. Çünkü kadın kolları, kadınları bir kotanın içine hapseder. Siyasette onların önünü açmaz, tersine onları yalıtır” diyor. Sanırım bu pek çok CHP’linin, hele CHP tepelerinin itiraz edeceği bir yaklaşım. Ama o bu konuda kararlı ve geri adım atmıyor. Kadınların parti içinde siyaset yapmalarının örgütlenmesi, partinin her kademesinde yer alabilmesi, kadın kolları kotasının (“kutusu”nun diye de anlaşılabilir) içine hapsedilmemesi gerektiğini vurguyla savunuyor.

Dedik a, Ekrem İmamoğlu alışılmadık bir CHP’li.

Bir örnek daha: AKP Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan randevu istemesi soruldu. Soru Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meşruiyetini sorguladığı bu günlerde bu randevu talebinin partisi ile çelişip çelişmediği yönünde genişletildi.

Cevap gayet açıktı:

- Hayır çelişmiyor. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan değil, İstanbul’da belediye başkanlığı yapmış Tayyip Erdoğan’dan randevu istedim. Tıpkı Nurettin Sözen’le, Müfit Gürtuna ile, Bedrettin Dalan, Kadir Topbaş ile buluştuğum gibi. Onların deneylerinden yararlanmak, yanlışlarını gözlemek, varsa olumlu adımlarını saptamak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday biri için önemsiz olabilir mi?

Eğer gerçekleşirse, Erdoğan’la o buluşmasından sonra söyleyeceklerinin insanların kafasındaki olumsuz yargıları gidereceğini güvenle ekliyor.

Ekrem İmamoğlu derdini, yaklaşımını, düşüncelerini iyi anlatabileceğine, dinleyenleri ikna edebileceğine çok güveniyor.

O zaman kaçınılmaz soru geliyor. Çok büyük ölçüde AKP’ye teslim ya da tutsak olmuş medyada yer almasının neredeyse imkansız olduğu, çok az sayıda yazılı ve görsel medyanın ona söz hakkı vereceği hatırlatılıyor.

Bunun farkında. Çareyi geniş katılımlı salon toplantılarında, sosyal medyada arıyor. Bu iletişim kanalı İstanbulluların çok da iyi tanımadığı, hatta kimilerinin adını bile yeni duyduğu bir Belediye Başkan adayı için yeterli mi?

O yeteceği umudunda. Göreceğiz.

İstanbul’un 960 mahallesinde seçmen kitlelerine ulaşılacak bir seçim kampanyası öngörüyor. Bunu tek başına yapmasının olanaksız olacağının farkında. CHP örgütü içinde tam destek bulduğunu ve partili aktivistlerin katkısı ile bunun başarılacağını söylüyor.

CHP İstanbul örgütü bunu başarabilecek mi? Buna gönüllü olacak mı?

O bundan kuşku duymuyor.

Göreceğiz.

*    *   *

Bunlar Ekrem İmamoğlu’nun sohbet toplantısından izlenimler. Pek çok gazeteci için ilk izlenimler. Önümüzdeki üç ay (aslında 86 gün) içinde bu izlenimler yinelenecek, genişletilecek, derinleştirilecek.,

Şimdilik alışılmadık bir CHP’li ile karşı karşıya olduğumuz belirtmekle yetinelim.

Bir de Ekrem İmamoğlu İstanbul’a belediye başkanı seçilemezse tek seçenek kaldığını ve o seçeneğin adının Binali Yıldırım olduğunu hatırlatalım.