Ekonomik krizle başa çıkmakta zorlanan insanlar, geçim sıkıntısını aşmak için birbirinden ilginç yollara başvuruyor. Gelirini artırma çabaları kimi zaman yasal olsa dahi, ahlaki kuralları hiçe sayıyor. Maliye profesörü Şükrü Kızılot, Hürriyet gazetesindeki bugünkü köşe yazısında işte bu konuya değindi ve insanların ekonomik krizi aşmak için neler yapabildiklerini anlattı.
Dün bir avukat tanıdığımla sohbet ederken, içeriye elele genç bir çift girdi.
"İyi günler" dedikten sonra, avukata sordular;
Bizim boşanma davasını soracaktık da. Son durum ne?
-Davayı açtım, anlaşmalı boşanma olduğu için, işiniz kolay. Rahat olun, ilk duruşmada boşanırsınız.
Kadın ve erkek aynı anda "harika bir haber" diyerek, teşekkür edip çıktılar.
Hiçbir şey anlamamıştım. Boşanacak duruma gelmişler buna rağmen sarmaş dolaş içeri giriyorlar. "İlk duruşmada boşanırsınız" sözünü duyunca da sevinerek gidiyorlar.
Avukat arkadaş ne düşündüğümü anlamıştı. "Hocam siz sormadan ben anlatayım" diyerek, başladı anlatmaya;
"Bunlar, gördüğünüz gibi, çok mutlu bir çift. Erkek serbest çalışıyor, kadın da ev hanımı. Ekonomik kriz bunları da etkilemiş. İşler kötüye gidince, geçim sıkıntısı çekmeye başlamışlar. Kadının ölen babası, emekli albaymış. Kocasından boşanırsa, babasından 1.500 TL aylık bağlanacakmış. Onun için boşanıyorlar ama yine birlikte yaşayacaklar. Krizle birlikte bu gibi boşanmalar çok yaygınlaştı..."
Geçim sıkıntısı
İnanılır gibi değil!.. Geçim sıkıntısı insana neler yaptırıyor? İşin acı tarafı, bu yola başvuran onbinlerce çift var.
Geçim sıkıntısı nedeniyle başka yollara başvuranlar da var. İşte, yaşanmış birkaç örnek;
Erkek işsiz, karısı ev hanımı. Erkeğin annesi ölmüş. Emekli aylığı alan babası ile birlikte aynı evde yaşıyorlar. Bir gün, babasının "akciğer kanseri" olduğunu öğrenen erkek, şoku atlattıktan sonra karısına diyor ki "Biz boşanalım. Sen babamla evlen. Babam ölünce, onun emekli aylığının yüzde 75’i sana bağlanıyormuş. Yoksa ileride aç kalırız!.."
Kadın bir şirkette 18 yıldır çalışıyor. Emekliliğine daha zaman var. Kocası ile boşanıyor. Sonra yine kocası ile evleniyor. İşverene gidip diyor ki; "Ben evlenme nedeniyle işten ayrılmak istiyorum. 18 yıllık kıdem tazminatımın ödenmesini talep ediyorum."
Yasaya göre, evlenen kadına, bir yıl içinde işten ayrılırsa kıdem tazminatı ödenmesi gerekiyor.
26 yaşında ve işsiz olan erkek, TC Emekli Sandığı’na, ölen babasından aylık bağlanması için başvuruyor. İlgili memur; "Bayan olsaydınız, size babanızdan aylık bağlanırdı. Erkeklere yok" diyor. O da gidip küçük bir operasyon yaptırıyor. Emekli Sandığı’na kadın olarak gidip, kendisine aylık bağlattırıyor.
Şerafettin Gencel adlı kişi, ölen annesinin kılığına girerek, yıllarca annesinin emekli maaşını çekiyor. Sonunda bir gün annesinin kıyafetini giymiş şekilde yakalanıyor.
Daha neler neler.
Boşananlara baskın
Ölen anne ve babasından, aylık bağlatabilmek için anlaşmalı boşananların sayısı, krizle birlikte arttı.
Perşembe günü gazetelerde okudunuz; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili "Yoklama memurlarınca, boşanan çiftlerin periyodik aralıklarla evlerine gidilip yoklama yapılacağını" açıkladıktan sonra "Bu tür istismarların kuruma ihbar edilmesi bir vatandaşlık görevidir" diyerek, birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin maaşlarının kesileceği gibi, daha önce ödenen maaşların da yasal faiziyle geri isteneceğini belirtti. Bu olayda ayrıca hapis cezası uygulanması da söz konusu.
Görüyor musunuz, geçim sıkıntısı insana neler yaptırıyor!..
