Dünya

Egemen Bağış: Arabuluculuk rolü elzem

28 Ekim 2009 13:37

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin İran ile ABD arasında oynayabileceği arabuluculuk rolünün dünya barışı için son derece elzem olduğunu vurguladı.
     Temaslarda bulunmak üzere Finlandiya'da olan Bağış, dünyanın en büyük 15. ekonomisi olan Türkiye'nin dünyanın sorunlarına başını çeviremeyeceğini bildirdi.
     Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde gelinen noktayı ve görüşmelerini değerlendiren Bağış, Türkiye'nin AB'den adaylık statüsü aldığı Helsinki zirvesinin 10. yılında, Helsinki ruhunun yeniden canlandığını hissettiklerini belirtti.
     Bağış, ziyareti çerçevesinde Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, Dışişleri Bakanı Alexander Stubb ve diğer yetkililerle yaptığı görüşmelerin çok yapıcı geçtiğini ve az zamanda çok yoğun temaslar yaptıklarını kaydetti.
     Türkiye'nin AB'deki dostlarından biri olan Finlandiya'nın desteğini bir kez daha teyit etme imkanı bulduğunu söyleyen Bağış, Finlandiya'nın, "diğer ülkeler gibi sadece Türkiye'nin yüzüne değil, gıyabında da açık destek verdiğini" ifade etti.
     AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in de Finli olduğunu hatırlatan Bağış, bazı zamanlardaki demeçlerinin beğenilmemesine karşın, Rehn'in de ne kadar objektif ve adil bir yaklaşım içinde olduğunun görüldüğünü bildirdi.
     Başmüzakereci Bağış, Türkiye'nin coğrafi olarak eşsiz bir konumda bulunduğuna ve 3,5 saatlik bir uçuşla 1,5 milyarlık bir tüketici pazarına ulaşma imkanı olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin AB için bu açıdan da çok önemli olduğunu belirtti.
     Görüştüğü bazı Finli yetkililerin AB'nin Türkiye'ye sunmaya çalıştığı "imtiyazlı ortaklığın" aslında "imtiyazsız ortaklık" olduğunu vurguladığını söyleyen Bağış, bunu çok anlamlı bulduğunu, çünkü hukuki bir temeli olmayan böyle bir şeyle Türkiye'nin oyalanmasını kabul edemeyeceklerini bildirdi. Bağış, "Türkiye, tek opsiyon olan üyelik için müzakerelerini yürütecektir" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
     "Bugün artık Katolik evliliklerinin bile ucu açıktır. Her müzakerenin, her ilişkinin ucu açıktır. Ama Türkiye'nin AB'ye olan ihtiyacı, AB'nin Türkiye'ye olan ihtiyacından daha fazla değildir. Zaman Türkiye'nin lehinedir, her geçen zaman Türkiye çok daha önemli bir çözüm ülkesi olarak belirmektedir."