Ege bölgesindeki seraları kar, Akdeniz bölgesindeki seraları sel vurunca üretici perişan oldu. Üreticinin zararını yerinde inceleyen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, bölgenin zirai afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti.
DHA’da yer alan habere göre, İzmir, son yılların en soğuk ve karlı kışını yaşarken, Menderes bölgesindeki seraları dondu. Mersin başta olmak üzere Akdeniz bölgesinde de sel suları altında kalan seralarda büyük hasar oldu.
İzmir’in Menderes ilçesinde kentin sebze, meyve ve çiçek seralarının yüzde 63’ünün bulunduğu bölgeyi kar vurdu. Seralar, üzerlerine yağan karın ağırlığını taşıyamadı, kimisinin naylonu parçalandı kimisinin demir iskeleti çöktü. Sebze, meyve ve çiçek sera üretiminin yapıldığı 17 bin 650 dekarlık alanın yüzde 63’ü, 11 bin 911 dekarı Menderes bölgesindeki Küner, Değirmendere, Sancaklı, Çileme, Develi, Çamönü köylerinde bulunuyor. Bu seraların çoğu yüzde 10-80 oranlarında zarar gördü. Naylon ve demir iskeleti üzerine yağan kar nedeniyle seralar çöktü. Örtü altında bulunan çoğu marul olan salatalık gibi ürünlerin yanı sıra gül, karanfil çiçekleri de dondu. 2016 yılını zor geçiren tüm emeği kar altında donan üretici, “Perişanız, mahvolduk” diyerek isyan etti.
"Zirai afet bölgesi ilan edilsin"
Üreticinin zararını yerinde inceleyen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi, bölgenin zirai afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Seraların karın ağırlığını taşıyamayıp çöktüğünü belirten Ferdan Çiftçi, şunları söyledi: “Seralar çöktü, ürünler açıkta korumasız kaldı ve dondu. Üretici iki şekilde zararda. Hem bu yılki ürünü gitti hem de yeniden o serayı yapabilmek için finansmana ihtiyacı var. Zaten borçlu çoğu banka kredisi ile bu işi yapıyor. Dolar ve avrodaki yükseliş nedeniyle sera maliyeti de yükseldi. Tohumu, fideyi borçla alan üretici emeğinin yok olmasına tepkili. Tarım sigortası yaptırılmalı. Üretici kazanamadığı için sigortaya para ayırmıyor. Sigorta poliçesine ‘kâr’ maddesi konulmalı. Riski az ama olduğu zaman da zararı büyük. 2001 yılında da benzer bir don olayı yaşanmıştı ancak zararı bugünkü kadar büyük değildi. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak bunları daha sık yaşayacağız. Son yıllarda zamansız dolu, zamansız kar, aşırı yağış ya da kuraklık gibi ekstrem durumları daha sık yaşar olduk. Buna ilişkin önlemlerin ve politikaların geliştirilmesi gerekiyor. Bu tür zararları telafi edecek destekler olması gerekiyor. Acil olarak bu bölgenin ‘afet bölgesi’ ilan edilerek çiftçinin zararı karşılanmalı.”