Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, AKP ve Fethullah Gülen cemaati arasındaki gerilime ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Gülen ve cemaate yönelik ağır ithamlarına ilişkin, "Zulmeden zalim, genellikle bir âlimi yanına alarak vicdanını serin tutmak ister" dedi.
İslam dininde 4 büyük mezhebin kurucuları olarak bilinen Ahmed bin Hanbel, İmam-ı Âzam Ebu Hanife, İmam-ı Malikî ve İmam-ı Şafii'ninde yaşadıkları dönemlerde zulme maruz kaldıklarını belirten Dumanlı, "Onlara o zulmü reva görenler, yaban ellerden gelip İslam ülkelerini istila eden ‘küffar’ değildi. Pek çoğu ‘İslam devleti’nin amiri, hatta bazen halifesiydi" ifadesini kullanarak bugün AKP hükümeti tarafından Fethullah Gülen'e ve cemaate yönelik yapılanların aynı benzerlikte olduğunu savundu.
Hayrettin Karaman fetva verdi mi?
İlahiyat profesörü Hayrettin Karaman, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda polemik konusu "devletin ihalelerden komisyon aldığı" ve Karaman'ın buna onay verdiği iddialarına Yeni Şafak'taki köşesinden cevap vermişti. Karaman, kendisine devlet yetkilisi birçok kişinin, "Devletten veya belediyelerden ihale alan kimselerin yardımda bulunsunlar diye hayır kurumlarına yönlendirilmesinde bir sakınca var mıdır' şeklinde sorular sorduğunu, kendisinin bu soruya, 'yardımı yapan kişiler kendi rızası dışında yapıyorlarsa sevap kazanamazlar ancak kayıtlı ve şeffaf olmaları şartıyla hayır kurumları bundan istifade edebilirler' diye cevap verdiğini belirtmişti.
Ekrem Dumanlı'nın Zaman gazetesinde "Dört imamın suçu neydi?" başlığıyla yayımlanan (18 Şubat 2014) yazısı şöyle:
Aslında tarih bu sahne ile iki konuda ders veriyor: 1- Zulme maruz kalan kimseler asla ye’se kapılmamalı ve hizmetleri için gayretten asla taviz vermemeli. 2- Pek çok örneğini ileride göreceğimiz gibi, bir âlime zulmeden zalim, genellikle bir âlimi yanına alarak vicdanını serin tutmak ister. Ve maalesef zalimler pek çok defa da aradığı âlimleri (Bediüzzaman buna “ulema-i sû” diyor) bulur, onların fetvası, hatta kimi zaman kışkırtması ile çileli dönemler yaşanır…