T24 - Suudi Arabistan'da bir hastanede genç bir kadın yatıyor. Başı sargılı, vücudunun her yanı yanmış, kemikleri kırılmış ve dudakları kesilmiş...
Endonezyalı 23 yaşındaki Sumiati'nin korkunç yaralarını gözler önüne seren fotoğrafları yayınlandı. Fotoğraflar memleketi Endonezya'yı ayağa kaldırdı. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
KARDEŞLERİNİ OKUTMAK İSTİYORDU
Sumiati'nin kabusu temmuzda çalışmak için Suudi Arabistan'a gelmesiyle başladı. Endonezya'daki ailesine para göndermek için Suudi Arabistan'da bir ailenin ev işlerini yapacaktı.
Liseden yeni mezun olan Sumiati, Sumbawa adasındaki bir balıkçı köyünde yaşıyordu. 18 Temmuz'da yerel bir iş bulma acentesi aracılığıyla iş için Suudi Arabistan'a gitmek üzere yola çıktığında ailesine maddi olarak yardım edeceği için mutluydu. Üç küçük kardeşinin okula gitmesini sağlamak istiyordu.
DÖRT AYDA BU HALE GELDİ
Dört ay sonra Sumiati'nin dudakları makasla kesilmiş, dövülmüş halde hastane yatağında çaresiz yatarken çekilmiş fotoğrafı, çalışmak için başka ülkelere giden yoksul göçmenlere yönelik istismarın sembolu haline gelecekti.
Halihazırda Medine şehrinde bir hastanede iyileşmekte olan Sumiati'nin fotoğrafları bir haftadan fazla süre boyunca yerel gazetelerin başsayfalarında yer aldı, televizyon kanallarının bir numaralı gündem maddesi oldu.
Endonezya'da halkın öfkesi Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono'nun ve hükümetinin ilk kez sorunu kabul etmesini sağladıysa da, sorunun çözümüne yönelik herhangi bir adım atılmasını bekleyen yok gibi.
Sumiati'nin gözaltında bulunan ve sorgusu süren işvereni, genç kadının dudaklarını makasla kesmekle, sırtına ütü basmakla, orta parmağını kırıp, yürüyemeyecek hale gelinceye dek bacaklarına vurmakla suçlanıyor.
Üç hafta önce bilincini yitirmiş halde hastaneye kaldırılan genç kadında, çok fazla kan kaybetmiş ve aç bırakılmıştı. Konuşmakta güçlük çekiyordu. İşverenlerinin kendisini dövdüğünü söyledi.
'MELEK OLUP GELİN'
Ailesi, küçük kızlarının cep telefonu ile çekilmiş korkunç fotoğrafını televizyonda ilk kez gördüklerinde çılgına döndüklerini anlatıyor. Sumiati'nin İngilizce yayınlanan Jakarta Globe gazetesine konuşan amcası Zulkarnain, "Annesi çılgına dönmüş şekilde ağlamaya başladı ve sonunda bayıldı" dedi. Ailenin hastaneyi arayıp Sumiati ile konuştu. Sumiati tanınamayan bir sesle, "Lütfen melek olup gelin ve beni köyüme geri götürün" dedi.
Endonezya'da göçmen haklarını savunan bir grubun üyesi siyasi uzman Wahyu Susilo, "Bu, bu türden ilk olay değil. Defaten kölelik, işkence, cinsel istismar ve hatta ölüm olayları duyuyoruz. Ama hükümetimiz bunu görmezden gelmeyi tercih ediyor. Neden? Çünkü göçmen işçiler her yıl 7,5 milyar dolar yabancı dövizin ülkeye girmesini sağlıyorlar" diyor.
Asya ülkelerinden gelen göçmen işçiler Ortadoğu'da hizmet sektöründe başı çekiyor ve bu tür işkence olayları sık yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde bir Kuveytli evinde çalıştırdığı Sri Lankalı hizmetçinin vücuduna 14 iğne sokmuştu.
Merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden üst düzey kadın hakları araştırmacısı Nisha Varia, "Bu vakalarda anlatılan vahşet şok edici" diyerek, sorumluların derhal adalete teslim edilmesi çağrısında bulunuyor. Varia ve diğer örgütler, Sumiati'ninki gibi olayların 'buzdağının görünen yüzü' olduğunu belirterek, çok daha fazla kurban olduğunu söylüyor.
