Dünya

Dört buçuk saat süren sorgunun kayıtları

Oda TV'nin sahibi gazeteci Soner Yalçın'ın, 4.5 saat süren sorgusunun detaylarına ulaşıldı.

23 Şubat 2011 02:00

T24 - Ergenekon kapsamında tutuklanan Oda TV'nin sahibi gazeteci Soner Yalçın'ın, 4.5 saat süren sorgusunun detaylarına ulaşıldı.

Gazeteci Soner Yalçın'a yöneltilen ilk soru Veli Küçük ve Tuncay Güney'e ilişkin oldu. Savcı Zekeriya Öz, 'Tuncay Güney ile 2001 yılında yapılan mülakatta, Veli Küçük'ün talimatıyla hareket ederek Aydınlık Dergisi'ne girdiğinizi ve bir takım bilgilerin Küçük tarafından size iletilmekte olduğunu tahmin ettiğini beyan etmiştir' dedi. Yalçın ise, 'Küçük'ü, Güney'i tanımam. Veli Küçük'le hiçbir zaman bir araya gelmedim ancak aleyhinde birçok haber yapmıştım' diye cevap verdi.Akşam gazetesinde yayımlanan haber şöyle:


'ÖZKAN ALEYHİME HABER YAPTI'

- Yalçın'a Ergenekon soruşturması kapsamında daha önce işlem yapılan kişilerle ilişkisi olup olmadığı soruldu. Savcı Öz, 'Doğu Perinçek, Gürbüz Çapan, Bedrettin Dalan, Güler Kömürcü, Erhan Göksel, Vedat Yenerer, Erol Mütercimler, Serhan Bolluk, Mustafa Ali Balbay, Hüseyin Nazlıkul, Adil Serdar Saçan, Turhan Çömez, Ayşe Yüksel, Erol Manisalı, Sinan Aydın, Mehmet Haberal ile telefon görüşmeleriniz tespit edilmiştir. Bu kişileri nerden tanıyorsunuz? Aranızdaki ilişki nedir?' dedi. Yalçın, 'Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek'le 2000'e Doğru Dergisi'nde 1987-1994 yılları arasında birlikte çalıştım. Bir daha ikisiyle de görüşmedim. Mustafa Balbay'la yaklaşık 20 yıl önce görüştüm. Tuncay Özkan Ankara'dan arkadaşımdır. İstanbul'a gelince aleyhime çok haber yaptı. 15 yıldır görüşmüyorum. Diğer sanıklarla bağım yok' dedi. 


'BİZ KARDEŞLİKTEN YANAYIZ' 

Savcı Öz'ün, Soner Yalçın'a yönelttiği diğer bazı sorular ve cevapları şöyle:

Z.Ö: Yayınlarınızda ülkemizde iç savaş olduğu vurgusunu yapmanız konusunda Yalçın Küçük'ün yönlendirmesi oldu mu?

S.Y: Sitemizde iç savaş vurgusuyla haber yapmıyoruz. Biz kardeşlikten yanayız.


'TANKLAR NİYE ÇIKACAK?'

Z.Ö: 25 Şubat 2010'da Doğan Y. ile yaptığınız görüşmede; bir soruşturma kapsamında tutuklanan askerlerle ilgili konuştuğunuz, 'Tek çıkış yolu vardır, sorunun başka türlü çözümü yok. Bu iş böyle giderse Türkiye'de çok kötü şeyler olacak. Bu adamlar gerçekten tanklarla çıktığı zaman nasıl bir daha tanklar içeri sokulacak, hakikaten sokulamaz ya' dediğiniz anlaşılmıştır? 

S.Y: Bu darbe karşıtı bir görüştür, tankları çıkartmamak lazım. Birileri tankların çıkmasını istiyor, birileri askeri tahrik ediyor, bunun olmamasını istiyoruz.


'ÖCALAN'IN MESAJI SORULDU'

Savcı Öz Oda TV'de yayımlanan 'Öcalan, Diyarbakır'daki Kürtlere Mısır'daki gibi sokağa çıkın dedi' haberini sordu, 'Terör örgütü elebaşının vatandaşlarımızın sokağa dökülmesi yönündeki açıklamalarını, bu şekilde vurgulayarak haber yapmanızın sebebi nedir?' dedi. Yalçın, 'Bu yazı her tarafta çıkmıştır. Fıratnews'ten alıp diğer medya gibi yayınladık' dedi.


'BU TÜRDEKİ HABERLERİN AMACI NE?'

ÖZ, soruşturma sürecinde Oda TV'den yapılan yayınları takip ettiklerini belirtti. Öz, soruşturmaya ilişkin haberlerin hangi maksatla yapıldığını sordu. Yalçın, 'Oda TV'nin sahibiyim, her haberi okumuyorum ama Ergenekon, Türkiye'nin en çok konuşulan, merak edilen haberi. Genç arkadaşlar da haberlerinin okunması için, bu internet habercilikte bir tarzdır, renkli başlık atmışlar. Gerçekten haber içeriğini bilmiyorum' dedi. Öz yapılan haberleri sıraladı. Bazıları şöyle: 'Ergenekon soruşturmasının aşure çorbası ile ne ilgisi var, Ergenekon davasında ABD karşıtı subaylar tasfiye ediliyor, Bankaları da Ergenekon batırmış, Meğer Üzeyir Garih'i de Ergenekon öldürmüş, Galeri baskını da Ergenekon'a yıkıldı, Ergenekon iddianamesi ile Paris Hilton'un ne ilgisi var, Ergenekon'un ayda gizli üssü var, Hanımın Çiftliği dizisiyle Ergenekon ne ilgisi var, Pavlov'un köpekleri Ergenekon'a ne tepki verirdi.'


'SEÇİM İTTİFAKI TALEBİ NEDİR?'

Yalçın'ın, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Selim Kotil ile yaptığı görüşme de takibe takıldı. Kotil o görüşmede, 'Oturup konuşmak lazım. Yani seçim ittifak kurma, fikir alışverişinde bulunmak, ülke gidiyor. Haydar Bey'i görüyorsunuz ya birbirimize destek olalım' diyor. Soner Yalçın, görüşme için, 'Daha fazla habere yer verilmesini ve panellerde yayınlanmasını istediler. Haberleri yapmadık. Seçim ittifakı konusu da Baykal'ın tarikatlarla ilgili bütünleşmesi projesi vardı. Böyle bir şeyin olup olamayacağını sordu' dedi.


Basbuğ'a 'darbe yapmayın' diye çağrıda bulundum

Z.Ö: 01 Temmuz 2009'da Oda TV'de yayınlanan 'Süreci analiz edemediniz' başlıklı, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a hitaben yazılmış mektup şeklindeki haberin içeriğinde, 'PKK'nın Eruh saldırısı gibi, Ergenekon sürecinin de Genelkurmay Karargahında doğru dürüst irdelenmediği, Türk Ordusu'na karşı psikolojik bir savaşın açıldığının geç fark edildiği, TSK'nın hiçbir dönemde bu kadar büyük bir saldırıyla karşı karşıya kalmadığı, TSK'nın kuşatılmış durumda olduğu, orduyu zor günlerin beklediği, bunun bir iç savaş olduğunun' belirtildiği, mektubun sonunda ise 'Paşam! Sizi zor günler bekliyor. Ya bu yeni konsepte uygun karşı adımlar atacaksınız ya da bu savaşta yenileceksiniz.' ibarelerinin yazılı olduğu tespit edilmiştir. 'Ya konsepte uygun karşı adımlar atacaksınız ya da bu savaşta yenileceksiniz' diyerek neyi kastetmektesiniz? 'Savaş' diye vurguladığınız şey nedir? 


'BAŞBUĞ'UN DAVETİNE RET'


S.Y:  Ben yazdım ancak sonunda da İlker Başbuğ'a 'Darbe Yapmayın' çağrısında bulundum. Çünkü kendisi psikolojik hareket yapılıyor diye açıklamada bulunmuştu. 

Dinleme kayıtlarında, Yalçın'ın yazı sonrası Genelkurmay'a çağrıldığı ancak İlker Başbuğ'un davetini geri çevirdiği ortaya çıktı.


'DARBENİN EMNİYET MÜDÜRLERİ'

Z.Ö: İkametinizde el konulan not defterinde 'Darbenin Emniyet Müdürleri Seçiliyor' ve 'Tüm Yapılanlar Kamuoyu Oluşturmadır Darbe Geliyor' yazdığı görülmüştür. Bu ibarelerle ne kastedilmek istenmektedir?

S.Y:Bu notlar 1980'li yılların başında TSK'da ilk kez Üruğ, Öztorun ve Torumtay'ın döneminin değerlendirmeleridir.


'Ergenekon'un paratoneri olduk'

Yalçın'a, tutuklanan OdaTV çalışanı Barış Terkoğlu ile yaptığı şu görüşme de soruldu:
S.Y: Nerede Zekeriya Öz varsa alıp buraya koyuyorsun be abicim, gerek yok ki biraz akıl istiyorum sizden ya zeki adamsınız niye bunu düşünemiyorsunuz gerek yok abi bak akıl akıl...


'ONU MEHMET YILMAZ YAPSIN'

B.T:  Zekeriya Öz değil yani... Düğününe nikah şahidi olmuş biz bunu da dava dilekçesine koyacağız, böyle bir haber olmuş bakın diye.

S.Y: Gene koy bak gene biraz daha ya sadece akıl istiyorum akıl. Her Ergenekon haberini ve her Zekeriya Öz'ü alıp oraya resmiyle koymana gerek yok. Gerek yok abicim bırak onu da Mehmet Yılmaz yapsın. Ergenekon paratoneri olduk yani nerde Ergenekon haberi ne varsa alıp koyuyoruz. Başka hiç mi haberimiz yok abi. Dünyamız yok başka ama öyle bakıyorsun algıda seçicilik öyle bakma gazetelere abi biz yeteri kadar yaptık, ettik. Biz en son noktayı da iyi vuruyoruz ama her şeyi yaptığın zaman etkisi kayboluyor. Yani vurun kaçın diyorum, dönüyorsunuz bilmem ne brifing o yazdı, bu yazdı gerek yok.

B.T: Abicim yani tamam, önemli bir haber bence.
S.Y: Oğlum önemsiz haberi tartışmıyorum ki bir stratejiyi tartışıyorum. Bir çizgi meselesini tartışıyorum aydınlık olursun yaşadığım işi bir daha bana niye aynısını yaşattırıyorsunuz. Sen bilmiyorsun anlamıyorsun şimdiye kadar ruh hallerinin ne olduğunu da anlamıyorsun. Bu adamların ruh hallerini de ben biliyorum. Ergenekon, bilmem neyin yayın organı yapmak istiyorsanız buyrun yapın...' 


'GENELKURMAY'A GİTMİYORUM'

Öz, 'Biz yeteri kadar yaptık, ettik son noktayı da iyi vuruyoruz', 'vurun kaçın diyorum' sözleriyle neyi kastettiğini sordu. Yalçın, 'Genelkurmay Başkanı çağırdığında bile gitmiyorum, uyarılarım haberlerin etkisinin azalmamasıdır' dedi.


'Cihaner'i milletvekili yapalım'

Savcı Zekeriya Öz, Yalçın'a AKŞAM yazarı Oray Eğin ile yaptığı telefon görüşmelerini de sordu. Öz, Yalçın'a, çeşitli tarihlerde Eğin'le yaptıkları konuşmalarda yer alan ifadeleri hatırlatarak, 'Oray Eğin'e niye bilgi veriyorsunuz, yazılarında yönlendirme yapmaya mı çalışıyorsunuz?' sorularını yöneltti. Yalçın ise bu yöndeki çeşitli sorulara karşın 'Kendisi arkadaşımdır, genç bir gazeteci, o çerçevede bilgi veriyordum' dedi.

Savcı Öz, Yalçın'a gazeteci Aslı Aydıntaşbaş'la yaptığı şu görüşmeyi de sordu.

A.A: Şeyle görüştüm İlhan Cihaner'le onu yazacağım şimdi.
S.Y: Ayrılıyor mu adam mesleğinden?
A.A: Yok aslında tamamen yani kimseyi inandırması mümkün değil de o kurultaya falan gitmesi tamamen tesadüf” olmuş çünkü. Kılıçdaroğlu gibi çok heyecanlı böyle. Karizmatik falan değil ama çok derin bir adam, klasik solcu yani.
S.Y: Milletvekili yapalım mı?'
Yalçın bu görüşmeyle ilgili olarak Savcı İlhan Cihaner'i tanımadığını belirterek, 'Aslı yazardır, arkadaşımdır. İlhan Cihaner'e ben göndermedim, Cihaner'i tanımam. Telefonla dahi görüşmemişimdir, ancak yukarıdaki görüşme bana aittir' dedi.


Kılıçdaroğlu da tutanakta

Soner Yalçın'a, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme de soruldu. 2 Şubat'ta Kılıçdaroğlu ile yaşanan diyaloglar şöyle:

K.K: Bizim Kahramanmaraş Milletvekilimiz Durdu Özpolat İstanbul'a gelecek akşam. Sizinle görüşecek. Bugün akşam vaktiniz var mı bilmiyorum ama?
S.Y: Var efendim var var.
K.K: Sizin telefonunuzu ona verebilir miyim?
S Y: Tabii tabii tamam çok teşekkür ediyorum.

Savcı Öz, 'Bir televizyon kanalı satın almak için girişimlerde bulunduğunuz, önce Halk TV isimli kanalın satın alınması için görüşmeler yaptığınız, daha sonraki süreçte ise başka kanallar için girişimlerde bulunduğunuz tespit edilmiştir. Halk TV kime aittir? Bu televizyon kanalını satın almak için kim ya da kimlerle görüştünüz ve neler yaptınız' diye sordu. Soner Yalçın, Deniz Baykal, Hurşit Güneş, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin ile görüştüğünü söyledi. Yalçın'ın, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin akşamında CHP'li Özpolat ile görüştüğü ve Özpolat'ın, 'Geç saat de olsa ilk uçakla geleceğim. Aktaracağım şeyler var onları konuşuruz. Kemal Bey'e anlatırım gelişmeleri' sözleri dosyaya girdi. Yalçın, 'Durdu Bey'in bir televizyon projesi varmış, hayata geçirebilir miyiz diye buluşup görüştük' dedi.


'FİŞLEME NOTLARININ AMACI NE?'

Z.Ö.: İkametinizdeki aramada bulunarak el konulan dokümanların yapılan incelemesinde Eşfak Aykaç, Mustafa Denizli, Alp Yalman, Kemal Ilıcak, Nazlı Ilıcak, Yavuz Donat, Uluç Gürkan, Zafer Mutlu, Mesut Yılmaz, Yeniay Köseoğlu, Ayten Gürger, Nafiz Kurt, Sönmez Köksal, Güner Özmen, Ertuğrul Otan, Halil Tuğ, Mehmet Ağar, Hüseyin Özalp, Hasan Kocadağ, Kerem Durmuş, Orhan Uzeller, Cemil Erhan (Erkan), Ahmet Hatipoğlu, isimli şahısların özel hayatları hakkında bazı notların tutulduğu ve fişleme mahiyetinde bilgiler olduğu görülmüştür. Söz konusu bilgileri ne şekilde elde ettiniz. Bu notları hangi maksatla kaydetmektesiniz ve neden saklamaktasınız?
S.Y: 2000'e Doğru Dergisi'ndeyken Parlamento Muhabirliği yapıyordum. Yaptığım röportajlara yararlı olur diye aldığım notlardır.


'CHP'DEN PARA ALDIĞIMIZ BİLİNMESİN'

YALÇIN'a gazeteci Hakan Aygün ile 22 Ocak'ta yaptığı görüşme soruldu. Aygün, görüşmede, 'Bu konunun detaylarını çok fazla yaymamamız ve ikimizin arasında olması gerekiyor. Yani CHP'den para aldık lafının bile ikimizin arasında olması gerekiyor' dedi. Yalçın ise 'Şu anda ikimizin arasında olmayacak. Telefonla konuşuyoruz bunları? Ben Kılıçdaroğlu'ndan cevap bekliyorum' diyor. Savcı Öz, 'CHP'den para aldık'  ifadesini sordu. Yalçın, 'Halk TV CHP'nin seçim hazırlıkları için sözleşme yapmış. Sözleşmenin CHP ile Halk TV arasında devam edip etmeyeceğini söylüyoruz. Paramız yok, sözleşme devam ederse ancak alabiliriz diye düşünüyoruz' dedi.