T24- Gelişen teknolojiyle ünlü firmaların ucuz dondurma için piyasadan pay kapma yarışındaki rekabet, süt salep ve şekerden oluşan “şifa kaynağı” dondurmaları anılarda bıraktı. Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras, ünlü firmalarca piyasaya sürülen fabrikasyon dondurmalarda süt yerine sentetik ve kimyasal ürünlerin kullanıldığını yazdı.
Güngör Uras’ın “Dondurma niyetine neler yiyoruz neler?” başlık yazısı şöyle:
Dondurma nedir? Süt, salep ve şeker karışımıdır... Biz dondurmanın böyle hazırlandığını bilirdik... O nedenle de çocuklarımız dondurma yemek istediklerinde “Yesinler... Şifa olur” derdik.
Bu yazıyı yazarken değişik marka dondurmalardan satın aldım. Ambalajlarının üzerinde bulunan ama çıplak gözle okunamayan yazıları büyüteçle okudum. Bakınız pazar payı fazla olan dondurmalardan birinin içeriğinde neler var: Su, şeker, süt kreması, glikoz şurubu, yağsız süttozu, peyniraltı suyu tozu, kıvam artırıcılar, (guar karboksimetil selüloz), sahlep, emülgatör (mono ve digliseridler) aroma (vanilin).
Çocuklarımızın çok beğendikleri bir dondurma çeşidinin ambalajındaki yazıda içeriği şöyle anlatılıyor: Bitkisel yağ, süt , buz %29, su, glikoz şurubu, soya aroma, peyniraltı suyu tozu, kıvam arttırıcı, emülgatör, aroma, glikoz şurubu, yağsız süt tozu, keçi boynuzu gamı, karbonsimetil selüloz. Bir başka marka ile satılan dondurmanın ambalajındaki yazılara göre içeriği şöyle: Şeker, tereyağı, glikoz şurubu, kıvam arttırıcı, bitkisel yağ, modifiye mısır nişastası.
Sütten başka her şey var
Ünlü bir gıda firmasının ürettiği dondurmanın ambalajında ise içeriği şöyle yazılmış: Bitkisel yağ, süt, buz %25, su, şeker, glikoz şurubu, bitkisel yağ tozu, peyniraltı suyu, yağsız süt tozu, emülgatör, yağ asitlerinin mono ve digliseritleri, stabilizörler, (guar, gam, lokust bear gam, korboksimetil selüloz) renklendiriciler, kurkimin, klorofil, aroma.
Onlar öyle de acaba bunlar farklı mı? Diyerek piyasada satılan dondurmaların ambalajlarında yazılanları (büyüteçle büyüterek) bir bir okudukça moralim bozuldu. Demek ki biz dondurma niyetine, yapay kimyasal maddelerle süt ve salep lezzeti verilen, mısır şurubu ile tatlandırılan, nişasta, soya gibi maddelerin karışımını yiyormuşuz.
“Fikir Sahibi Damaklar” Topluluğu Başkanı Defne Koryürek hanımı aradım. Bu konuya ilgi göstermesini rica ettim. Dondurma uzmanı Ersin Peya ile konuşmamı önerdi. Ersin Peya bu işe merak salmış. Doğal dondurma yapmaya çalışıyormuş. “Doğal dondurmada kesinlikle renklendirici, hazır ve yapay aroma (tat verici) kullanılmaz. Süt, salep ve toz şeker ile dondurma yapılır. Son zamanlarda salep bulmak zorlaştığından salep yerine keçiboynuzu çekirdeği tozu kullanılıyor. Bu da salep kadar doğal, sağlığa zararı olmayan bir tarım ürünüdür” diyor.
Ne yediğimizi bilelim
Süt üretim tesislerini gezdiğim, yoğurdu kaliteli sütten katkısız olarak ürettiklerini gözümle gördüğüm İzmir’deki Sakıpağa firmasını aradım. Didem Sakıpağa, ”Biz dondurmalarda süt, salep ve şeker dışında hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Dondurmaların ambalajında da bunu belirtiyoruz” dedi. ”Biz dondurmaya hava da basmıyoruz” diye ekledi. Karışım makinede çevrilerek dondurma haline getirilirken içine hava girer hacmi artarmış. Hava karışımı arttıkça maliyet düşermiş.
Acaba piyasada yüksek fiyatla satılan ithal dondurmaların durumu nedir diyerek onlardan satın aldım. Yabancılar dondurmalarının içerdiği maddeleri ambalaj üzerinde açıklamışlar: Onlar da genelde mısır şurubu, koko yağı, kanola yağı, un, yumurta beyazı, nişasta, vanilya, soya, su, yapay lezzet vericiler ve koruyucu madde karışımını dondurma niyetine satıyorlar.
Son yıllarda bizde dondurma tüketimi arttı. Dondurma tatlı olarak da tüketilir oldu. 12 ay boyunca yeniliyor. Türkiye’de 1 milyar dolarlık bir dondurma pazarı var. 2006 yılında kişi başı ortalama yılda 1.8 litre olan dondurma tüketimi şimdilerde 3.2 litre dolayında.
Bu yazıyı bağcıyı dövmek için değil, doğru dürüst üzüm yemek için yazdım.