Dolar/TL Merkez Bankası'nın 2 puana ulaşan sıkılaştırma adımlarına devam etmesi ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ileriye dönük mesajlarda mart ayında faiz artışı yapabileceğine ilişkin belirgin bir sinyal vermemesi sonrası gelişmekte olan ülke para birimlerine artan girişlerle 10 Ocak'tan beri en düşük seviyeye geriledi.
Dün 3.71'e kadar gerileyen Dolar/TL yeni günde 3.74'lü seviyelerde işlem görürken 3.7506 seviyelerine çıktı.
Euro/TL ise yüzde 0.02 kazançla 4.0246 seviyesinde güne başlarken, 4.0338 seviyerine çıktı.
Bankacılar kurun 3.72'li seviyelerin altına inmesinin ardından lokal kurumsal döviz talebi ile karşılaşıldığını ancak kuvvetli yabancı ağırlıklı döviz satışlarının bu talebi dengeleyebildiğini belirttiler.
TL dün dolar karşısında yüzde 1.2 civarında değer kazanarak gelişmekte olan para birimleri arasında en iyi performansı gösteren para birimlerinden biri oldu.
Küresel piyasalarda dolar, yatırımcıların Fed'den bekledikleri kadar şahin bir duruş görememelerinin ardından gerilerken; politika yapıcıların bazı piyasa bazlı enflasyon göstergelerinin hâlâ düşük olduğuna işaret etmelerinin ardından seans zirvesinden düşüşe geçti.
Mahfi Eğilmez: Faizin de, kurun da birlikte arttığı dünyadaki tek ülkeyiz!
Doların diğer altı büyük para birimi karşısındaki hareketlerini takip eden dolar endeksi .DXY14 Kasım'dan beri en düşük seviyeye geriledi.
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ve bürokratlarının güçlü dolar politikasından hoşnut olmadıkları mesajları, doların orta ve uzun vadedeki değeri de küresel piyasalarda sorgulanmaya devam ediliyor.
ABD Başkanı Donald Trump ve üst düzeyli bir ticaret danışmanı, üç önemli ticari ortak Almanya, Japonya ve Çin'i eleştirerek, bu ülkelerin para birimlerini devalüe ederek Amerikan şirketlerine ve tüketicilerine zarar verdiğini söylediler.
Trump'ın danışmanı Peter Navarro'nun açıklamaları, yeni hükümetin yaklaşık 20 yıldır uygulanan güçlü Dolar politikasını terk etmeye hazır olduğuna dair en güçlü sinyallerden biri oldu.
Açıklamalar aynı zamanda dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında 2008 finansal krizinden sonra varılan ve rekabet amacıyla kur oranlarının hedef alınmamasını öngören anlaşmaya ABD'nin bağlılığının zayıflamış olabileceği işaretlerini de veriyor.
Bir diğer taraftan ise TCMB'nin ortalama fonlama maliyetini yüzde 10.30 civarında yani 2012 ortasından beri en yüksek seviyelere yakın tutması TL'yi destekleyen ana unsurlardan biri olmayı da sürdürüyor. TCMB'nin likidite politikaları ile Ocak ayının ikinci haftasına göre ortalama fonlama maliyetinde 2 puan civarında yükseliş yaşandığı anlamına geliyor.