Gündem

‘Dokunulmaz cemaatler’

Başsavcı Cihaner, Adalet Bakanlığı müfettişlerini "adeta Gülen grubuna bir dokunulmazlık atfetmekle" suçladı.

26 Aralık 2009 02:00

T24 - Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Adalet Bakanlığı müfettişlerini “adeta Fethullah Gülen grubuna bir dokunulmazlık atfetmekle” suçladı.

Cumhuriyet gazetesi haberine göre Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in HSYK’ye sunduğu savunmasında, yürütülen soruşturmalara ilişkin ilginç ayrıntılar yer aldı. Cihaner’in savunmasından öne çıkan kimi bölümler şöyle:

Türkiye 13 bölgeye ayrıldı: İsmailağa cemaati örgüt lider ve yöneticileri ağırlıkla İstanbul ilindedir. Türkiye’yi 13 bölgeye ayırmışlar ve bu bölgelerin sorumluları vardır. Her ilde kanuna aykırı olarak faaliyet gösteren kreş, yurt, vakıf ve dernek gibi yerleri vardır. Bu yerlerde eğitim veren hocalar merkezden belirlenmekte ve maaaşları posta çeki hesapları aracılığı ile merkezden ödenmektedir. Ayrıca taşrada değişik adlarla (Filistin’e yardım, Çeçenistan’a yardım, Kuran kursuna yardım vs) toplanan yardımlar merkeze gönderilirken, kanuna aykırı olarak toplanan bu paraların ne şekilde harcandığı belirsizdir. Örgütün yapılanmasının yeterince açığa çıktığının anlaşılması üzerine belirlenen adreslerde arama ve gözaltı işlemleri için hazırlık yapmakta iken Erzurum ilinde izinsiz eğitim verilen adreslere polis tarafından baskın yapılmış ve şüpheliler ertesi gün salıverilmişledir.

Adalet Bakanı ile görüştüler: Müfettişler hakkımda soruşturmaya başladı. Erzincan Jandarma Komutanlığı gizli bir yazı ile benim ve jandarma komutanı hakkında iftira ve karalama kampanyası başlatılacağı yönündeki konuşmalar tespit ettiklerini bildirdi. Bu yazıyı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne ve HSYK’ye gönderdim. Ayrıca iletişim dinlemelerinde cemaatin önde gelenlerinin Mehmet Çelik ve Ahmet Albayrak aracılığı ile “gereğinin yapılması” için Adalet Bakanı ile görüştükleri yolunda konuşmalar tespit edildi.

Erzurum’u da soruşturun: Herhangi bir suç şüphesi bildirimi olmadan soruşturma işlemleri yaptığım, bu nedenle tarafsızlığımı yitirdiğim iddia edilmektedir. Oysa Erzurum savcılığı aynı kişileri aynı suçlamalarla gözaltına dahi aldırmıştır. Buna rağmen benim uygulamamın eleştirilmesini bu nedenle disiplin cezası istenmesi inanılmaz bir durumdu.

Gülen’e dokundurtmuyorlar: (Müfettişlerin) “Sanki zikredilen dini grubun yargı organlarınca tespit edilmiş birtakım suçları işliyormuş gibi çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına, dini grup hakkında bilgisi olabilecek kişilere yazılar yazarak araştırmaya girilmesi... ancak taraflı bir tutumun sonucu olabilecektir” bu ibare skandalı aşan bir ibaredir: Müfettişler İsmailağa cemaati soruşturmasındaki iletişim tespit tutanaklarını görmezden gelmişlerdir. Sanki örneği dosyada bulunan ve söz konusu grubun liderinin zamanaşımından beraat ettiği yargılama olmamıştır. Sanki emniyet ve jandarmanın tespitleri savcılıklar için bağlayıcıdır. Adeta Fethullah Gülen grubuna bir dokunulmazlık atfetmektedirler. Müfettişler iletişim tespit tutanaklarını (dosyaya) koymayarak HSYK’den bilgi saklamışlardır.