Doğan Yayın Holding’e (DYH) kesilen vergi cezası, Avrupa Birliği’nce (AB) yapılan yazılı ve sözlü açıklamaların ardından Brüksel ile Ankara arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi’nin de gündemine girdi.
19 Mayıs’taki toplantıda AB’nin ortak tutumu olarak kayıtlara geçecek olan belgede isim verilmeden, dolaylı ifadelerle DYH’ye karşı başlatılan hukuki sürecin yakından izlenmeye devam edileceği vurgulanıyor. Başbakan Erdoğan’ın Deniz Feneri skandalıyla ilgili haberlerden sonra yaptığı boykot çağrıları ima edilerek, basın özgürlüğü konusunda uyarıda bulunulması ve DYH’ye kesilen cezaya bu belgede de yer verilmesi, AB’nin bu konularda ciddi bir endişe taşıdığını teyit ediyor.
Son dönemde yapılan açıklamalarda ve belgelere yansıtılan ifadelerde yer alan uyarı dozunun giderek yükseltilmesi AB’nin konunun yakın takipçisi olmayı sürdüreceğinin ve Türkiye’den, “Avrupa standartlarında” yaklaşım bekleyeceğinin net göstergesi olarak algılanıyor. Erdoğan’ın gazetelere boykot çağrısı yapmasına ve DYH’ye kesilen vergi cezasına kadar olan süreçte sadece ifade özgürlüğü alanındaki sorunlara değinen ve basın özgürlüğüne girmeyen AB, tutum belgesinde şu ifadelere yer verdi:
“AB, önde gelen isimlerin basını sert bir şekilde eleştirdikleri açıklamalar ve kamu yetkililerinin attıkları adımlar bağlamında, basın özgürlüğüne tam saygıya olanak sağlayan bir ortamın garanti altına alınması gerektiğini hatırlatır. Bu çerçevede AB, önde gelen bir ulusal basın grubuna karşı başlatılan vergiyle ilişkili hukuki süreci yakından izlemeye devam edecektir.”
AB tutum belgesinde ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin değiştirilmesi talep ediliyor ve internete getirilen yasaklar orantısız olarak tanımlanarak bunların “özel bir endişe kaynağı” olduğu vurgulanıyor.
Ergenekon ve Deniz Feneri yok
Ergenekon ve Deniz Feneri konularına girilmemesi dikkat çeken belgede öne çıkan mesajlar şunlar:
Reformlar: Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ne uyması için birçok alanda önemli çaba göstermesi gerektiği belirtiliyor.
Yolsuzluk: Yolsuzluğun hâlâ yaygın olduğu kaydediliyor. Yolsuzluğun önlenmesi ve etkin şekilde kovuşturulması amacıyla daha fazla çaba gösterilmesi isteniyor.
Yargı: Tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf ve etkili bir yargı sisteminin hukukun üstünlüğü ve müktesebatın uygulanması açısından büyük önem taşıdığı ve temel bir şart olduğu ifade ediliyor.
Aşırı güç kullanımı: İşkence ve kötü muameleye karşı sıfır hoşgörü politikasının yoğunlaştırılması isteniyor. Güvenlik birimlerinin gösterilerde orantısız güç kullanmalarının önüne geçilmesi talep ediliyor.
Aynı talepler: Askerlerin görev alanları dışında açıklama yapmaları eleştiriliyor. Partiler yasasının değiştirilmesi, Ombudsmanlık oluşturulması, limanların Rumlara açılması, dini azınlıklar ve Alevilerin sorunlarının giderilmesi isteniyor.