-Diz çöküp kapaklanmadık İNEGÖL (A.A) - 22.01.2012 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bugün görülmekte olan pek çok dava, pek çok komplo, dinleme kayıtları, deliller, belgeler bu partiyi yıkmak için, kimlerin hangi amaçla hangi şeytanlıkları yaptıklarını bize gösteriyor. Ama hamd olsun hiç birisinde diz çöküp kapaklanmadık, dimdik durduk'' dedi. Arınç, partisinin İnegöl İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, İnegöl'ün, 3 milletvekili seçimi, 2 mahalli seçim geçirdiğini ama başarıya doymadığını söyledi. Bu seçimlerden sonra iki seçim daha olduğunu ifade eden Arınç, şöyle konuştu: ''Bizim iki tane daha seçimimiz oldu, 'acaba ne?' diye aklımıza soru işareti geliyor. Oda referandumdur. Türkiye iki defada halk oylamasına gitti, birisi 2007'nin Ekim ayında, birisi 2010'un Eylül ayında. AK Parti 'Evet' dedi, Türkiye 'Evet' dedi. Başkaları 'Hayır' dedi ama, mahcup oldular. İşte o mahcubiyetin en büyüğünü onlara İnegöl tattırdı. 2007'nin Ekim ayında yapılan referandumda en yüksek oy oranını İnegöl aldı. Türkiye yüzde 67,5 'Evet' demişti. İnegöl fazlasını verdi. Yüzde 80'le 'Evet' dedi. Siz bile kazandığınız başarıları unuttunuz. zafer sarhoşu oldunuz. Düşünün, 2007'nin Ekim ayında Anayasa'nın referandumunda 'yüzde 80' dedi İnegöl, bu ayakta alkışlanır. Peki daha sonra geçen sene 2010 yılında Eylül ayında Anayasa'nın 26 maddesini değiştirdik milletçe ve buna CHP, MHP ve BDP 'Hayır' dedi...'' Arınç, seçim süresince herkesin 'Hayır'' kampanyasına katıldığını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Aklınıza kim geliyorsa 'Hayır' kampanyalarına katıldı. Evet, tek başına AK Parti 'Evet' kampanyası yürüttü. Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve birkaç partinin de desteği oldu ve vatandaşımız yurttaşımız Anayasa'nın kalbi diyebileceğimiz 26 maddeyi söküp çıkardı. Yüzde 58'le 'Evet' oyu verdi. İnegöl'e yüzde 58 yetmedi. İnegöl her şeyden daha çok başarılı olacak. Siz yüzde 73'ün üzerinde 'Evet' oyu kullandınız. Değerli kardeşlerim yüzde 58 nerede yüzde 73 nerede? Siz bu işi biliyorsunuz. O yüzden darbeciler 27 Mayıs 1960'ta darbe yaptı. Bir süre sonra rahmetli Menderes ve iki arkadaşını sehpaya gönderdi. 12 Eylül'de darbeciler darbe yaptı, idam sofrasına yine onlarca insan gitti. Belki bir siyasetçi asılmadı, ama Türkiye bir zulüm dönemi gördü. İşte sizin yüzde 73'le 'Evet' oyu verdiğiniz Anayasa değişikliği bugün darbecilerden hesap soruyor. İddianame kabul edildi. Mahkeme 4 Nisan'da başlıyor. Meşru hükümetlere karşı anayasal suç işleyerek darbe yapanlar 32 sene sonra hakim karşısına çıkıyor. Bunun için yaptığımız iş büyüktür. Türkiye'ye sağladığımız destek büyüktür.'' -''Siyasetçinin işi halka hizmet''- Siyasetçilerin işinin halka hizmet olduğunu vurgulayan Arınç, İnegöl'ün hakkını yemeyeceklerini, bu hakkı her yerde vereceklerini belirtti. Arınç, şunları söyledi: ''Halka dayanırsanız ilelebet başarılı olursunuz. Halktan koparsanız onlara sırt dönerseniz geçmişte birçok partinin başına geldiği gibi sizi al aşağı eder. Biz bugün 60'lardan bahsediyoruz. Eğer Allah korusun öbür partilerden birisine benzeyecek olursak bu hizmet kervanı bir yerde duracak olursa emin olun halkımız bize de dersini verir. O yüzden biz yola çıkarken söz verdiğimiz gibi attığımız her adımın yaptığımız her işin söylediğimiz her sözün hesabını an ve an vereceğiz. Bu hesabı veremezsek işimiz kötü.'' Arınç, millete hizmetin ibadet olduğunu bildiklerini ve daha çok çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti: ''Allah yolumuzu açık etsin, başarılar nasip etsin. Biz bu millete hizmetin ibadet olduğunu bilerek elbette daha çok çalışıyoruz daha da çok çalışacağız. Yeter ki partimiz daha güçlü yoluna devam etsin. Partimizde kırılmalar, dökülmeler, sızlanmalar olmasın. Hepimiz nefis taşıyoruz. Çünkü dedikodu var, fitne var, iftira var, yalan var, dolan var. Bu partide ikilik çıkarmak için özel vazifeli insanlar var. Haberiniz olsun. Bunlarda nasıl oluyorsa bilin ki Türkiye'de AK Parti iktidarına içinden çökertmek için gizli ve açık hileler entrikalar yer alıyor. Hesaplar yapılıyor, planlar programlar yapılıyor. Cenabı hak da onların tuzaklarını onların başlarına çalıyor.'' -''AK Parti'yi yıkma çabaları''- Konuşmasında AK Parti'yi yıkma çabalarının olduğunu dile getiren Arınç, şöyle dedi: ''Bugün görülmekte olan pek çok dava, pek çok komplo, dinleme kayıtları, deliller, belgeler bu partiyi yıkmak için kimlerin hangi amaçla hangi şeytanlıkları yaptıklarını bize gösteriyor. Ama hamd olsun hiç birisinde diz çöküp kapaklanmadık, dimdik durduk. Biz bu yola çıkarken cesur olacağız. 'Kararlı olacağız, ilkeli olacağız' diye söz vermiştik. Milletin emanetini yolda bırakmayacağız. 'Onu namusumuz gibi koruyacağız' demiştik. O yüzden kim ne kadar sesini yükseltirse yükseltsin kim bize karşı plan yaparsa yapsın adam gibi durduk. Cesur olduk. Kararlı olduk. Allah'tan korktuk, başka kimseden korkmadık. O yüzden kardeşlerim işimiz bu bizim. Bu, AK Parti. AK Parti Allah'ın bir lütufu ülkemize. Bu hizmetler kolay yapılmıyor. Ne paralar veriyoruz. Nereden buluyoruz? Buluyoruz çok şükür. Allah bereketini veriyor. Milleten alıyoruz, koşuyoruz, çabalıyoruz, havuzda topluyoruz. Ondan sonra da vatandaşa hizmete dönüyoruz. Eskiden o havuzda toplananlar birilerinin cebine girerdi. Yolsuzluk olarak biz onlardan bahsederdik. Yolsuzluk onlarda kaldı. Biz yol yapıyoruz. 15 bin kilometre bölünmüş yol, denizin altından giden trenler, denizin üstünde otobanlar, köprüler, hızlı trenler. Biz bunlarla meşgulüz. Onlar da yolsuzluklarla bu milleti yoksullaştırdı ve fakirleştirdiler. Aramızdaki fark bu. Milletin beytülmaline (devletin hazinesi) el uzatanlar geçmişte kaldı. Bugün milletin namuslu ve inançlı insanları bu emaneti canı gibi koruyor Allah'ın izniyle.''