Ekonomi

Diyarbakır İş Konseyi'nden hükümete acil randevu talebi: 35 yıllık çatışma sürecinin en ağır tahribatını yaşıyoruz!

"Bankalar verdikleri kredileri geri istiyor, yeni kredi vermemek için çeşitli bahaneler üretiyorlar"

08 Aralık 2015 23:38

Diyarbakır’da aralarında Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Ticaret Borsası ve 19 işveren örgütünün bulunduğu 22 kurumdan oluşan Diyarbakır İş Konseyi, 7 Haziran sonrası yaşanan çatışmalı sürecin sona ermesi ve işverenlere çeşitli kolaylıklar sağlanması için Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’le görüşme talebinde bulundu. Diyarbakır Esnaf ve Sanatkar Odalar Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, “Bölge bir afet yaşıyor şu anda. Bu öyle sıradan bir afet değil. Son 35 yıllık çatışma sürecinin en ağır tahribatını 6 ayda yaşamaya başladık” dedi.

T24’e konuşan Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Ahmet Sayar, çatışmalar nedeniyle bölge halkı ile birlikte iş çevrelerinin de olumsuz etkilendiğini söyledi. 22 kurumdan oluşan Diyarbakır İş Konseyi’nin Ankara’da temaslarda bulunma kararı aldığını ifade eden Sayar, “Başbakan Ahmet Davutoğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile ayrı ayrı görüşmek üzere randevu talebinde bulunduk. Yanıt bekliyoruz. Talebemize olumlu yanıt verilmesi halinde 22 kurumun temsilcisi Ankara’ya gidecek. Hazırladığımız tespit ve önerileri bir rapor halinde kendilerine sunacağız” dedi.

 

Baysal: Özel ekonomik sübvansiyonlar sağlanmalı

 

Diyarbakır Sanayici ve İşinsanları Derneği Başkanı Burç Baysal da T24’e yaptığı açıklamada, son 6 aydır yaşanan gerilim ve çatışmalar süresince Ankara’ya yaptıkları görüşme taleplerine yanıt verilmediğini söyledi. Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı “Rusya’ya ihracat yapan firmalara destek verdiklerini ve gereken her türlü kolaylığı sağlayacakları” açıklamasına atıfta bulunan Baysal, “Bu destek bir yere kadar anlaşılır bir şey. Ancak 6 aydır Kürtlerin yaşadığı coğrafyada yaşananlar ile ilgili yaptığımız çağrı ve görüşme taleplerine yanıt verilmemesi tarafımızdan anlaşılması mümkün değildir” diye konuştu. Baysal, sözlerine şöyle devam etti:

“Nisan ayından beri bölge ekonomisi çok büyük çöküş içinde. 7 Haziran sonrası yaşanan yoğun çatışmalar ise kötü gidişatı daha bir kötüleştirdi. Hükümet, nasıl ki Reyhanlı’daki patlama, Ege ve Marmara’daki doğal afet sonrası bu bölgelere özel tedbirler aldıysa bölgemiz için de çeşitli kolaylıklar getirmelidir. Ancak aksine uygulamalar söz konusu. Bunların başında da bankaların uygulamaları geliyor. Bankaların yeni uygulamalarının ciddi sıkıntılara yol açtığını dile getireceğiz. Bölgeye özel ekonomik sübvansiyonlar sağlanması konusunda önerilerimiz olacak.”

 

Ebedinoğlu: Bölge afet kapsamına alınsın

 

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkar Odalar Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu da, birinci önceliklerinin çözüm masasına dönülmesi ve müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesi olduğunu söyledi. Ebedinoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Açıkçası birinci önceliğimiz çözüm sürecine geri dönülmesi. Kent merkezinde yaşananlar, sokağa çıkma yasakları hem sosyal hayatı bitirme noktasına getirdi, hem de ekonomiyi. Bu bölgenin birçok kentinde aynı durumu yaşamaktayız. Birinci önceliğimiz müzakereye dönülmesi ve Abdullah Öcalan’la görüşmeye yeniden başlanması. Operasyon, eylem ve ölümler bu işin çözüm getirmeyeceğini biliyoruz. Bölge bir afet yaşıyor şu anda. Bu öyle sıradan bir afet değil. Son 35 yıllık çatışma sürecinin en ağır tahribatını 6 ayda yaşamaya başladık. Sosyal yaşam ve ekonomi bitme noktasına geldi. Bölge afet bölgesi kapsamına alınmalıdır. Daha önce Reyhanlı’daki bombalı saldırıda, Soma’da maden faciasında gördük. Devlet, her iki ilçedeki esnafı 2 yıl boyunca desteklendi. Faizsiz krediler ertelendi, SGK, Bağkur borçları ertelendi. Oysa biz daha büyük afeti yaşıyoruz şu anda. Yani bunla ilgili bankalar verdikleri kredileri çeşitli bahanelerle şu an geri istiyor. Yeni kredi vermemek için çeşitli bahaneler üretiyorlar. Çek ve senedi ödenmediği için bankalar nezdinde sabıkalı duruma düşüyor esnaf. Devletin vereceği kolaylıklarından da bu sabıka nedeniyle faydalanamıyoruz. Bankalara bir yaptırım getirmesi gerekir devletin. Yeni bir sicil affı çıkarılması lazım.”