Diyarbakır Barosu raporunda Cizre'de 15'i ateşli silah olmak üzere toplam 20 sivilin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı ifade edildi.
Raporda “Yaşam ve diğer bir dizi hakkın ağır ihlaline ilişkin eylemlere rağmen, uzun bir süre ve belki de halen ölümlerin gerçekleştiği yerlerde bir adli inceleme ve delil toplama işlemi yapılmamış, mağdur ve tanıklar dinlenmemiştir’’ denildi.
'Ateşli silahlarla hayatını kaybedenler'
Rapora göre, hayatını kaybeden sivillerin isimleri ve yaşları şöyle:
1- Özgür TAŞKIN (18)
2- Cemile ÇAĞIRGA (Cizre) (10)
3- Bünyamin İRCİ (14)
4- Sait ÇAĞDAVUL (19)
5- Mehmet Sait NAYCİ (16)
6- Osman ÇAĞLI (18)
7- Zeynep TAŞKIN (18)
8- Maşallah EDİN (35)
9- Mehmet Emin LEVENT (26)
10- Mehmet ERDOĞAN (70)
11- Suphi SARAK (40)
12- Bahattin SEVİNİK (52)
13- Eşref ERDİN (60)
14- Meryem SÜNE (45)
15- Selman AĞIR (10)
'Hastaneye kaldırılamadığı için hastalık
ve diğer nedenlerle hayatını kaybedenler'
1- Muhammed Tahir YARAMI (35 Günlük Bebek)
2- Mehmet Emin AÇIK (41)
3- Mehmet Dikmen
4- Hacı Ata BORÇİN
5- Xêtban BÜLBÜL
Raporun tamamını okumak için tıklayın
Raporun sonuç bölümü şöyle:
1- Her ne kadar 27 Ağustos 2015 tarihinde Cizre şehir merkezinde bulunan bir askeri birliğe silahlı bir saldırı olmuş ve ardından güvenlik görevlileri tarafından açılan ateş sonucu ikisi kamu görevlisi, ikisi de çocuk olmak üzere dört sivil hayatını kaybetmiş ise de sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 04 Eylül 2015 tarihinden önce bir hafta içerisinde Cizre’de bir silahlı olayın yaşandığı bilgisine ulaşılamamıştır.
2- Her ne kadar Cizre’nin dört mahallesinde ana yollara çıkan kimi sokaklarda barikat ve hendek oluşturma ve tam olarak nasıl bir yapının mensubu olduğu anlaşılamayan (PKK/KCK, YPG veya YDG-H) bazı silahlı kişilerin eylemlerine karşı emniyet güçlerinin operasyon yapması yasal düzenlemelerin gereği olsa da, 120.000 Nüfuslu ve bazı mahallelerinde sözü edilen yasa dışı durumların olmadığı Cizre ilçesinin tümünde sokağa çıkma yasağı ilanı yoluna gidilmesine ihtiyaç olmadığı, bu uygulamanın Anayasal ve yasal dayanaktan yoksun olduğu düşünülmektedir.
3- Sokağa çıkma yasağının uygulandığı sekiz gün boyunca, özellikle operasyonel faaliyetlerin yürütüldüğü Nur, Cudi, Sur ve Yafes Mahallelerinde elektrik ve su kesintisi yapılmış, bilhassa uygulamanın son günlerinde yaşanan susuzluk toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
4- Sokağa çıkma yasağı süresi boyunca tüm işyerleri kapalı olduğundan, ilçede her türlü yiyecek ve içecek ile süt ve çocuk maması gibi temel ihtiyaçlardan hiçbirinin temini mümkün olmamış, bir-iki istisna dışında fırınların açık olmasına bile imkan tanınmamış, ilçede ekmek ihtiyacı bile karşılanamamıştır. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı süre boyunca tüm eczaneler kapalı kalmış, halkın herhangi bir şekilde bir eczane, hastane veya sağlık merkezine ulaşması mümkün olmamıştır.
6- Her ne kadar barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması ve suç işleyenlerin yakalanması amacıyla sokağa çıkma yasağı uygulamasına gidildiği ve şehir merkezinde operasyonel faaliyet başlatıldığı belirtilmiş ise de on binlerce insanın yaşadığı mahallelerin sokaklarında, zırhlı askeri ve polis araçları, hatta toplarla donatılmış tanklar, ağır makineli silahlar kullanılarak yürütülecek bir operasyonun sivil insanların hayatını tehlikeye atacağı ve ölümlere neden olacağı öngörülebilir bir durumdur.