Gündem

DİSK: Madımak'ın sorumluları vicdanlarda mahkum edilmiştir

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici: Madımak Oteli’nde diri diri yakılan 35 canımızı ne tarih unuttu, ne onların yakınları, dostları, sevenleri ve ne de toplumsal belleğimiz.

12 Mart 2012 17:57

 

T24 - 1993 yılında Sivas’ta yaşanan katliamın faillerine 19 yıldır bir türlü ulaşılamadı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Sivas Katliamı'nı 'insanlık suçu' olarak nitelemezse dosya yarın kapatılacak. DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, zamanaşımı sürecine gelen Sivas Davası’na ilişkin, ‘’Zamanaşımı sürecine gelinen Sivas Davası’nda, Madımak yangınının sorumluları bizim vicdanımızda mahkum edilmiştir!’’ DEDİ.
 
İşte DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin açıklaması:
 
Gerek 12 Eylül öncesi ve gerekse sonrasında ülkemizde işlenen siyasi cinayetlerin, suikastların, gözaltında kayıpların ve katliamların failleri hep meçhul bırakılmış; soruşturmalar aksatılmış, geniş araştırmalar yapılmamış, ele geçirilen kimi şüpheliler dava süreçlerinde korunmuş, adil yargılama yapılmamış ve hatta 77 1 Mayıs Katliamı’nda olduğu gibi mağdurlara dava açılmıştır.
 
Toplumsal duyarlılığın olduğu kimi davalarda da, uzadıkça uzatılan göstermelik yargılamaların sonu “zamanaşımı”yla sonuçlandırılmıştır.
 
Buna örneklerden biri de 22 Temmuz 1980 tarihinde katledilen Kurucu Genel Başkanımız Kemal Türkler’in katili Ünal Osmanağaoğlu’nun yargılandığı davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasıdır.
 
Yarın yine zamanaşımına uğraması riski olan davalardan biri de, Türkiye’nin önemli katliamlarından birinin görüldüğü ve “insanlığa karşı işlenen suç” kapmasında ele alınması gereken Sivas Davası’dır. 
 
2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde katledilen sadece 35 canımız değil, aynı zamanda insanlıktır. Geçen 19 yıl süresince katliamı örgütleyen, göz yuman ve destek olan sorumlular ortaya çıkarılmadığı gibi şimdi de kalan birkaç şüphelinin zamanaşımı ile salıverilmesi ihtimali ortaya çıkmıştır. 13 Mart’ta yapılacak duruşmada Sivas Davası’nın zamanaşımı dolayısı ile düşmesi ve tamamen kapatılması tehlikesi vardır. 
 
Davanın savcısı, son duruşmada eylemlerin “Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak” suçu olduğu gerekçesiyle zamanaşımı talep etmiştir. Oysa Sivas Katliamı’nda asıl suç, insanların düşünce ve kimliklerinin yok edilmesi maksadıyla katledilmesi ve dolayısıyla insanlığın katlidir. Bu katliam Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesince düzenlenen “insanlığa karşı işlenen suçlar” başlığı altında değerlendirilmelidir. Aynı kanun bu suçlarda zamanaşımı olamayacağını da hüküm altına almaktadır.
 
Madımak Oteli’nde diri diri yakılan 35 canımızı ne tarih unuttu, ne onların yakınları, dostları, sevenleri ve ne de toplumsal belleğimiz. Siyasi iktidar sahipleri ve davanın yargı sorumluları bilmelidir ki, tıpkı 1978’de Maraş’ta veya 1980’de Çorum’da olduğu gibi Alevi ve sol görüşlü yurttaşlarımızı hedef alan bu saldırıda öldürülen insanlarımızın katilleri zamanaşımıyla aklanırsa, tarih sizleri de unutmayacak, katliamın failleriyle birlikte anacaktır. 
 
Sivas Davası’nda sanıkları savunan 21 avukatın iktidar partisinde görev alması; bunlardan beşinin milletvekili olması ve hatta birinin kabinede yer alması iktidarın yargı üzerindeki kontrol ve etkisini tekrar sorgulamamıza yol açmaktadır.
 
Size bir kez daha, zamanaşımının tarihe ve toplumsal belleğe işlemediğini, ve Sivas Katliamı Davası’nın genişletilerek tüm idari ve siyasi sorumluların yargı önünde hesap vermesinin önünün açılması gereğini hatırlatmak isteriz.
 
DİSK yarın görülecek davada adliye önünde olacak ve insanlığa karşı işlenen suçların zamanaşımına uğratılamayacağını, Sivas Katliamı’nın bütün sorumlularının tarih ve vicdanlarda mahkum edildiklerini yüksek sesle haykıracaktır.