Gündem

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: İşsizlik, Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor

Çerkezoğlu, 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 51. yılında açıklamalarda bulundu

16 Haziran 2021 23:30

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Krizin ve pandeminin bütün faturası işçi sınıfına, emekçilere ödetilmeye çalışılıyor. İşsizlik, Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Bir yanda açlık yoksulluk, işsizlik birikiyor, diğer yanda bir avuç şirketin sermayenin karları servetleri birikiyor" dedi.

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu başkanlığındaki heyet, 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 51. yılında bugün ilk olarak Gebze’de Baldur işçileriyle buluştu.

Çerkezoğlu ve beraberindekiler, daha sonra İstanbul’a geçerek, Kadıköy eski Salı Pazarı'ndan Yoğurtçu Parkı’na yürüdü. Yoğurtçu Parkı’nda 51 yıl önce hayatını kaybeden 3 işçi için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve parktaki bir ağaca karanfiller bırakıldı.

"Bin dolara bir yıl yaşayan milyonlarca işçi ve vatandaş var"

DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bugün bu ülkenin yüzde 50 geliri yüzde 20’nin elinde, işte en son açıklanan veriler bunlar. Dolar yükseldikçe kişi başına düşen milli gelir düşüyor. 7 bin dolarlarda bugün kişi başına düşen milli gelir. Ama baktığınız zaman 7 bin dolar değil, bin dolara bir yıl yaşayan milyonlarca işçi ve vatandaş var. Bizim görevimiz, bu gelir dağılımındaki, Avrupa ülkelerinin gelir dağılımı açısından en kötü ülkesi olan Türkiye’deki insanların gelirlerini yükseltebilmek ve hiç değilse nefes alacak bir duruma getirmektir” dedi.

"15-16 Haziran işçi direnişinin 51.yılında yine Yoğurtçu Parkı'ndayız "

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuşmasına ”Bugün 15-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 51. yılında yine Kadıköy'de Yoğurtçu Parkı'ndayız. 15-16 Haziran Direnişi bundan tam 51 yıl önce Türkiye İşçi sınıfının emeğine, ekmeğine sendikasına ve haysiyetine sahip çıktığı direnişin adıdır” sözleriyle başladı. 15-16 Haziran direnişinin güçlü bir liderlikle ve sınıf disipliniyle gerçekleştirildiğini hatırlatan Çerkezoğlu, "Diğer sendikalara bağlı işçilerin de bu direnişte, bu yürüyüşte yerini alması son derece önemlidir. Bugün ve verdiğimiz birçok mücadelede kıdem tazminatından insanca yaşayacağımız bir asgari ücret mücadelesine kadar DİSK'in kurduğu kortejlerde yürüyüşlerde sendikalı, sendikasız diğer konfederasyonlara üye işçilerin de yerini alması işte bu anlayışın bu geleneğin devamıdır” dedi.

"Tüm işçilere birlikte mücadeleyi yükseltme çağrısı"

Krizin ve pandeminin bütün faturasının işçi sınıfına, emekçilere ödetilmeye çalışıldığını söyleyen Çerkezoğlu, şunları söyledi:

"İşsizlik Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Pandemide her 3 kişiden birisi işini kaybetti. Gelirlerimiz azaldı, her gün yaşadığımız enflasyonla faturalarımız kabarıyor, geçinmekte daha fazla zorluk çekiyoruz. Bir yanda açlık yoksulluk, işsizlik birikiyor, diğer yanda bir avuç şirketin sermayenin karları servetleri birikiyor. 15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup ‘Artık yeter’ demişti. Bugün de işçi sınıfı için bir kez daha ‘Artık yeter’ deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltmek, yan yana gelmek, örgütlenmelerimizi büyütmek ve birlikte yürüyüşümüzü büyütme günüdür. 15-16 Haziran’da Türkiye’nin dört bir yanında bu taleplerle DİSK'in bayrağını yükseltiyoruz.

Kod- 29 ve ücretsiz izin dayatmasına son verilmesi için, işten çıkarma yasağının tüm istisnaları kaldırılarak devam etmesi için, asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintili prim sıfırlanması için, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi için, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarının bütünüyle işçilere ve işsizlere ayrılması, işverenlere yapılan ödemelere son verilmesi için, işsizliğe karşı kalıcı güvenceli istihdam yaratacak politikalar için, çalışma saatlerinin kısaltılması için, ülkenin kaynaklarının rant projelerine, Kanal İstanbul’a değil, pandemide işini ve gelirini kaybedenlere aktarılması için ve örgütlenme hakkımız, grev ve toplu sözleşme hakkımızın önündeki bütün engellerin kaldırılması için 15-16 Haziran’ın ruhuyla mücadeleyi büyütmeye ve bütün işçi kardeşlerimizi yan yana olmaya, omuz omuza vermeye, sendikalı olmaya ve DİSK’li olmaya çağırıyoruz.”