Adalet Yürüyüşü’ne altıncı gününde katılan ve Berçin Çayı’ndan Bolu-Ankara il sınırına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyen DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu)Genel Başkanı Kani Beko konuştu. Beko “Saraylar büyüdükçe küçülen adalet, bu ülkenin geleceğini tehdit ediyor" dedi. Adalet Yürüyüşü'ne desteğini DİSK olarak devam ettireceğini söyleyen Beko, "Adalet Yürüyüşü yaşanan adaletsizliklere dur demek için önemli. Bu nedenle konfederasyon olarak destek verdik, vermeyi de sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.
Beko’nun, BirGün gazetesinin bugünkü (21 Haziran 2016) nüshasında “Adalet Kürsüsü” başlığı altında yayımlanan açıklamaları şöyle:
Ülkede yaşayan 80 milyonun tamamının da beklentisi adalet. Adalet halkın ekmeğidir, işçinin geleceğidir. 7 milyona yakın işsiz iş bekliyor, adil paylaşım bekliyor. Sadece işsizler mi, öğrenciler de böyle emekliler de... Adalet Yürüyüşü yaşanan adaletsizliklere dur demek için önemli. Bu nedenle konfederasyon olarak destek verdik, vermeyi de sürdüreceğiz.
Bu yürüyüş tüm ülkeye yayılmalı. Toplumun her kesimi adalet beklentisi içerisinde. Yaşanan adaletsizlikleri sıralamakla bitmez. İşçisi, köylüsü, öğrencisi, akademisyeni, gazetecisi, aydını, entelektüeli… Herkes yaşanan adaletsizliklerin mağduru.
İstanbul’da Cumartesi Anneleri var örneğin. On yıllardır yakınları ve çocukları için onlar da adalet arayışı içerisinde. Basın özgürlüğü Anayasal güvence altında olmasına rağmen 161 gazeteci hâlihazırda cezaevinde.
Adalet sorunu genel bir sorun; senin, benim, onun değil 80 milyonun sorunu. Ankara’dan yola çıkan yürüyüşçüleri İstanbul’da milyonlarca kişi karşılamalı. HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş dahil olmak üzere cezaevlerinde 12 milletvekili bulunuyor. Yürüyüş Enis Berberoğlu’nun tutulduğu Maltepe Cezaevi’yle sınırlı kalmamalı, Türkiye’nin her yerine yayılmalı.
Saraylar büyüdükçe küçülen adalet, bu ülkenin geleceğini tehdit ediyor. Adalet kavramıyla sadece hukuk önünde eşitlik değil, toplumsal eşitlik istiyoruz. Özgürlüğün, barışın ve demokrasinin teminatı adalet, adaletin teminatı ise eşitliktir. Yani adalet halkın ekmeğidir, işçilerin geleceğidir. Adaletin olmadığı yerde işçilerin hakları gasp edilmekte, halkın ekmeği çalınmaktadır. Adalet olmazsa demokrasi olmaz. Adalet olmazsa barış olmaz.
Mevcut siyasi iktidar kendisine muhalif olan radyoları, gazeteleri, televizyonları susturmadı mı? 5 bine yakın basın emekçisi işsiz kalmadı mı? 85 belediyede kayyım var. 2 bine yakın işçi işten atıldı, bunun dışında bin 500 işçi de cezaevinde.
Türkiye’de nisan ayında referanduma gidildi, çok büyük haksızlıklar yapıldı. Siyasi iktidar, devlet bütçesini kullandı, bizler harçlıklarımızı kullandık. Sandıktan ‘Hayır’ çıktı. YSK ‘Hayır’ oylarını gasp etti. Bu ülkede eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik, sosyal bir anayasa hâkim olana kadar mücadelemizi devam ettirmemiz gerekiyor.
Enis Berberoğlu, MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklandı. Türkiye’de ve dünyada MİT TIR’ları konusunda haber yapmayan gazeteci var mı? Herkes bu haberleri yaptı. Mahkeme siyasi bir karar verdi. Amaç, adalet mücadelesi veren ve siyasal iktidara karşı toplumsal mücadele içerisinde olan demokrasi güçlerini susturmak.
Dilerim yaptığımız bu yürüyüş cezaevindekilere ve ülkemizde adalet isteyenlere umut olur.