Küresel sermaye hareketlerine bağlı olarak Türkiye'den sermaye kaçışı olasılığı nedeniyle ciddi bir kur riski yaratan, bu nedenle ekonominin cari açıktan sonraki ikinci ‘yumuşak karnı’ olarak nitelenen kısa vadeli dış borç stoku, yılın ilk altı ayında 11 milyar dolar büyüyerek 52.8 milyar dolara ulaştı.
Türkiye'nin tamamına yakını bankalar ile şirketler olmak üzere özel sektöre ait kısa vadeli dış borç stoku, 2007 sonu itibariyle 41 milyar 812 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu. Bu yılın ilk altı ayında söz konusu borç stoku 11 milyar 59 milyon dolar artış gösterdi. Altı aylık dönemde şirketlerin kısa vadeli dış borcu 5 milyar 613 milyon dolar artarak 28 milyar 323 milyon, bankalara ait borç da 5 milyar 455 milyon dolar artışla 22 milyar 275 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankası'nın kısa vadeli dış borcu ise beş ayda 9 milyon dolarlık bir azalışla 2 milyar 273 milyon dolara geriledi.
AKP tek parti hükümetlerinin iş başında olduğu 2002 sonundan bu yana, özellikle şirketler kesiminden kaynaklanan dış borç rekor düzeyde artış gösterdi. 2002 sonunda 16 milyar 424 milyon dolar olan kısa vadeli dış borç, bu yılın Haziran ayı sonuna kadar olan dönemde yüzde 222 oranında 36 milyar 447 milyon dolar artış gösterdi. Bu artış da tamamen özel sektörden kaynaklandı.