Politika

DİNLEME İDDİALARINA TİB İNCELEMESİ İSTANBUL (A.A)

01 Eylül 2010 18:06

-DİNLEME İDDİALARINA TİB İNCELEMESİ İSTANBUL (A.A) - 01.09.2001 - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, terör örgütüne yönelik temin edilen teknik cihazın başka maksatlarla da kullanıldığı iddialarına ilişkin "ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yetkili bir organdır. Onlar da bu araştırmaları başlattılar" dedi.  Yıldırım, Yenikapı'daki İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş (İDO) Deniz Otobüsleri İskelesi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Genelkurmay İkinci Başkanı'nın 2 bin kişiyi yasa dışı dinlettiği iddialarına ilişkin bir soruşturma başlatıldı. Ancak 'bu yeterli değil, kamuoyu tatmin olmuyor' dediniz. Bundan sonra Ulaştırma Bakanlığı bununla ilgili nasıl bir çalışma yürütecek?'' sorusuna Yıldırım, önceki gün bu konuda çeşitli gazetelerde haberler yer aldığını, ardından Genelkurmay kaynaklı bir soruşturmanın başlatıldığı haberlerinin çıktığını kaydetti. Dün katıldığı bir televizyon programında bu konunun kendisine sorulduğunu aktaran Yıldırım, şöyle konuştu: ''Ben de orada dinlemelerin nasıl yapılması gerektiğini, yasa dışı dinlemelerle ilgili ne gibi mücadelelerin yapıldığını ve bu konuda hükümetimiz tarafından çıkarılan yasal düzenlemeleri detaylarıyla anlattım ve söz konusu bu iddialarla ilgili olarak da şöyle bir şey söyledim, 'gerek askeri kurumlarda, gerek diğer bürokrasi kurumlarında herhangi bir iddia, bir haber konu olduğunda ilk önce o kurum kendisi bir soruşturma başlatır ancak kamuoyunu rahatlatmak için bir dış denetim her zaman iyidir. Biz bunu uygularız. Örneğin ilk incelemeyi, soruşturmayı kurum içerisinde, bakanlık içinde başlatırız. Olayı ciddi gördüğümüz safhada da başbakanlık yüksek denetleme, icap ederse de yüksek devlet denetlemeyi devreye sokarız.' Benim dediğim budur.'' -''MİT, JANDARMA, POLİS DIŞINDA DİNLEME YETKİSİ OLAN KURUM YOK''- Kamuoyunun yasa dışı dinlemelere karşı hassasiyetinin bilindiğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Bu konuda halkımın rahatlaması için tek yol bu işin bütün yönleriyle araştırılıp ortaya çıkarılması gerekir. Dolayısıyla dinlemelerle ilgili 5651 sayılı kanun çıktı. Dinlemeye yetkili kurumlar belli. Kimler, MİT, jandarma, polis. Bunlar dışında dinleme yetkisi olan kurum yok. Bu kurumlar taleplerini kanunlara uygun olarak yapacak. Hangi amaçla dinleme yapacaklar? İstihbarat amaçlı, ülkenin güvenliği için, terörle mücadele için, dış kaynaklı ülkemiz aleyhindeki istihbarat faaliyetlerinin takibi için, suçluyla mücadele için, delil toplamak için yasalara uygun olarak taleplerini yapacaklar. Bu talepler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından değerlendirilecek ve bu dinlemenin yapılıp yapılmayacağına karar verilecek. Bu yapılan her türlü faaliyet yasa dışıdır ve 5651 sayılı kanuna göre de suçtur.'' Bakan Yıldırım, bu şekilde elde edilen dinleme bilgilerinin mahkemede delil olarak kabul edilemeyeceğini, böylece keyfi dinleme ve takip işlerini bir ölçüde kontrol altına aldıklarını kaydetti.  Ancak teknolojinin çok hızlı geliştiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: ''Dolayısıyla yasa dışı dinlemenin, ortam dinlemesi veya cihazlarla dinlenme gibi unsurlar da dünyanın baş edemediği konulardan bir tanesi. Burada konu olan yasa dışı dinleme var mıdır, yok mudur? Şüphesiz, silahlı kuvvetlerimizin terörle mücadele için yaptığı çalışmalar hepimiz için önemlidir. Gerekli önceliği vermek zorundayız. İddia nedir? Bu araçların ve cihazların bu amaç dışında kullanıldığı ve yasa dışı dinleme yapıldığı yönündedir. Ortaya çıkarılması gereken budur. Bu konuda da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yetkili bir organdır. Onlar da kendileri bu araştırmaları başlattılar.''  -KPSS'DE KOPYA İDDİALARI- Ulaştırma Bakanı Yıldırım, ''KPSS'de soruların internet yoluyla yayıldığı ifade ediliyor. Buna ilişkin bir çalışma başlatıldı mı?'' şeklindeki soruya da konunun savcılığa intikal ettiğini, bundan sonraki süreci savcılığın yürüteceği şeklinde cevap verdi.  Yıldırım, ''Nasıl intikal etti? Elden mi verildi, elektronik postayla mı verildi? Nasıl verilirse verilsin baştan sona böyle bir şey varsa suçtur. Bu işin içinde olanlar da bunun hesabını verecektir. Bu olay aydınlanacaktır. Hiçbir şekilde hakkı olmayanın çok yüksek puan alması ama hak edenin sıralama dışı kalması kamu vicdanını rahatlatacak bir konu değildir, dolayısıyla aydınlanacaktır'' dedi.  ''Sıradan bir grup, özellikle bakanların internet sitelerini hacklıyor En son Bakan Mehmet Aydın'ın sitesi hacklanmış durumda. Siz siteniz için bir önlem aldınız mı?'' diye sorulan Yıldırım, internet yaygınlaştıkça yan etkilerinin de piyasaya çıkmaya başladığını, güvenlik, siber suçlar ve bunlara karşı mücadele konularının küresel bir sorun haline gelmeye başladığını söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti: ''Gerek bilişim alt yapısının güvenliğinin korunması, gerek içerikle ilgili güvenlik sorunu çok ciddi çalışmaları gerektiriyor ve bu çalışmalar kapsamında TÜBİTAK ve BTK kurumu ortak bir çalışma yapıyor. Buradaki çalışmanın amacı nedir, siteler, iletişim, bilişim vasıtasıyla kullanılan bilgilerin güvenliğini sağlamak. Bu yönde ataklar her zaman mümkün ama tedbirler alınıyor. Ben de önlem alıyorum. Bireysel önlem ayrı bir şey ama kurumsal önlem onun daha ötesinde ve daha önemli. Bakanlığımız ve diğer bakanlıklar bu konuda olabilecek ataklara karşı uyarılıyor ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması isteniyor. Hackerlar da boş durmuyor. Kendi alanlarındaki faaliyetlerini sürekli güncelliyorlar. Dolayısıyla sadece gerçek ortamda güvenlik sorunu yok, sanal ortamda da ciddi bir güvenlik meselesi var.''