Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili 51 şüpheli hakkındaki yeni iddianamede Savcı Gökalp Kürkçü'nün "Dink cinayetinin Fethullah Gülen'in bilgi ve onayı dışında gerçekleştirilmesi mümkün değil" ifadesine yer verildi. İddianamede FOX TV Haber Müdürü Ercan Gün'ün cinayetten kısa süre sonra yayımladığı Türk bayraklı görüntüyü "FETÖ'den aldığı, Samsun'a giderek Jandarma ile irtibatlıymış gibi izlenim uyandırdığı böylece cinayeti ulusalcıların işlediği algısı yaratmaya çalıştığı" ileri sürüldü.
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğuna yönelik iddialara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında yeni bir dava daha açıldı. Sabah gazetesinden Dilek Yaman'ın haberine göre, 51 şüpheli hakkındaki 122 sayfalık iddianamede 1 numaralı şüpheli Fethullah Gülen. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nün hazırladığı iddianamede 2 numaralı şüpheli kapatılan Zaman gazetesinin yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, 3 numaralı şüpheli ise firari savcısı Zekeriya Öz. Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan ve MİT TIR'larını durduran eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu da sanıklar arasında.
51 şüphelinin yer aldığı iddianamede, Dink cinayetinin Gülen'in bilgi ve onayı dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varıldı. Dink cinayetinin 'FETÖ'nün şiddet içerikli eylemlerinin ilki olduğu öne sürülürken bu cinayetin "15 Temmuz askeri darbe kalkışmasının önünü açmak, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının zeminini hazırlamak amacıyla planlandığı" kaydedildi.
"Katile refakat ettiler"
İddianamede, tetikçi Ogün Samast'ın cinayeti işlediği gün yanında İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki 'FETÖ'cü olduğu ileri sürülen personelin bulunduğu, görevlilerin katile refakat ettiklerinin HTS analizleri ve olay yerine ilişkin güvenlik kamera görüntülerinden anlaşıldığı anlatıldı. O dönem İstanbul Jandarma İstihbarat Bölücü Faaliyetler İstihbarat Tim Komutanı olan Muharrem Demirkale'nin olay yerinde bulunan Jandarma görevlilerini koordine ettiğine yer verildi.
"Bayrak videosu FETÖ'den"
Soruşturma kapsamında tutuklanan Albay Muharrem Demirkale'nin Dink cinayetinden bir gün önce eski Savcı Zekeriya Öz ile 3 defa, ikinci telefon hattıyla 2 kez, cinayetten 1 gün sonra ise 1 kez telefonla görüştüğü tespit edildi. Demirkale'nin tutuklu Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile olan yakınlığına da vurgu yapıldı. Ayrıca cinayetten önce Dink'in işlettiği Beyaz Adam isimli kitap evi ve Bakırköy'deki konutuna da şüpheli jandarmaların gittikleri belirlendi.
Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün'ün ise cinayetten kısa süre sonra yayımladığı 44 saniyelik görüntüyü "FETÖ'den aldığı, Samsun'a giderek Jandarma ile irtibatlıymış gibi izlenim uyandırdığı böylece cinayeti ulusalcıların işlediği algısı yaratmaya çalıştığı" anlatıldı. Gün'ün aslında görüntüleri, Samsun'a gitmeden bir gün önce gazeteciler Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan ve Faruk Mercan'dan aldığı öğrenildi. Bu görüntü Samsun İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden İstihbarat Daire Başkanlığı'na yani Ali Fuat Yılmazer'e gönderilmişti. Dönemin Samsun İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman, bu görüntüleri kendisinden Ali Fuat Yılmazer'in istediğini beyan etti.
İddianamede, Hamza Celepoğlu'nun Dink'in öldürülmesi sürecinde rol oynayan, Ogün Samast'ı cinayet günü izleyip görüntüleyen jandarmaların Genel Komutanlık'taki amiri konumunda bulunduğu kaydedildi. Celepoğlu'nun cinayet dönemine denk gelen günlerde İtalya'daki dil eğitimini yarıda kesip İstanbul'a gelmesine dikkat çekildi.
"ByLock'çu çıktılar"
İddianamede, bir diğer önemli ayrıntı da Samast'ın cebinden çıkan Türk bayrağına ilişkin tespitler oldu. Savcı Kökçü'ye göre, Samast cinayeti ulusalcıların işlediği yönündeki kurgu çerçevesinde tetiği çektikten sonra Dink'in cansız bedeni başında Türk bayrağı açıp şov yapacaktı. Fakat olayın paniğiyle bunu gerçekleştiremedi. O Türk bayrağı, iddiaya göre, Samsun Tem Şube Müdürlüğü'nde 'FETÖ'cü polis ve jandarmalar tarafından eline tutuşturularak zorla açtırıldı. Şüphelilerden bir bölümünün ByLock kullanıcısı çıktığı iddia edildi.
İşte istenen cezalar
Başsavcı Vekili İsmail Uçar tarafından onaylanan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyası ile birleştirilmesi talep edilen iddianamede, Fethullah Gülen hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan bir müebbet ve "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 21 yıla kadar hapis cezası istendi.
Ekrem Dumanlı, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Hamza Celepoğlu, Metin Yıldız ve Muharrem Demirkale hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan müebbet ve "örgüte üye olma" suçundan 21'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ercan Gün hakkında, "Anayasayı ihlal"den ağırlaştırılmış müebbet, "örgüte üye olma" suçundan 13 yıla kadar hapis cezası istenirken, Ali Öz hakkında, "Anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten adam öldürme" suçundan bir müebbet" ve "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçundan 13 yıla kadar hapis cezası talep edildi.