Gündem

Dink cinayeti-Malatya Zirve Yayınevi katliamı ilişkisi incelenmemiş

Dink Davasında karar çıktıktan sonra, Zirve Yayınevi katliamı dosyasını isteyen Savcı Hikmet Usta’nın temyiz başvurusunun yanı sıra, soruşturma için de bu çalı

28 Ocak 2012 02:00

T24 - Dink davasında karar çıktıktan sonra, Zirve Yayınevi katliamı dosyasını isteyen Savcı Hikmet Usta’nın temyiz başvurusunun yanı sıra, soruşturma için de bu çalışmayı yaptığı ortaya çıktı. Bu gelişme, 5 yıldır Dink cinayeti-Malatya Zirve Yayınevi katliamı arasında bağ olup olmadığına ilişkin tartışmalarla ilgili hiç araştırma yapılmadığını da ortaya koydu.



Kemal Göktaş'ın Vatan gazetesindeki haberine göre; Hrant Dink davasının savcısı Hikmet Usta’nın, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamına ilişkin dosyayı istediği, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, Dink soruşturmasının nasıl yürütüldüğünü gösteren önemli bir detay çıktı. Usta’nın, İstanbul Özel Yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Dink cinayeti davasını terör suçu olarak değil, adli suç olarak değerlendirmesine ilişkin karara yapacağı temyiz başvurusu için dosyayı istediği basına yansımıştı.



Soruşturma için istedi


Savcı Hikmet Usta tarafından, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 25 Ocak’ta gönderilen yazıda, “Hrant Dink cinayeti dosyası ile ilgili hem yürütülen soruşturma, hem de Yargıtay’a yapılacak temyiz başvurusunda incelemeye esas olmak üzere; Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’nde biri Alman uyruklu üç kişinin öldürülmesi olayı ile ilgili mahkemenizce yapılan yargılama dosyasının dijital olarak taranmış bir örneğinin Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesi, kamu adına önemle talep olunur” denildi.


Usta’nın Malatya’ya gönderdiği yazıya göre, Zirve Yayınevi dosyasının temyiz başvurusunun yanı sıra Dink cinayeti dosyası ile ilgili yürütülen soruşturmada da incelemeye esas olmak üzere istendiği ortaya çıktı. Yazıda, 5 yıldır tartışılan Dink cinayeti-Malatya Zirve Yayınevi katliamı arasında bağ olup olmadığına ilişkin bir araştırmanın yapılmadığını ortaya koydu.



5 yıldır açık olan dosya


Savcı Usta, Dink cinayeti davasında verdiği esas hakkındaki mütalaada, “Dink cinayetinin Ergenekon bağlantılı olduğuna ilişkin kanaati olduğunu, ancak bunu ispatlamaya yeterli delil bulunamadığını” belirtmişti.


Usta, Ergenekon sanıklarıyla bağlantıları saptanmamış olsa da, sanıkların suçu örgütlü olarak işlediklerini, bu yüzden terör örgütü suçundan ceza verilmesi gerektiğini söylemişti. Buna karşın mahkeme Dink cinayetini terör suçu olarak değil, adli suç olarak değerlendirmiş ve sanıkların örgüt suçundan beraatlerine karar vermişti.


Dink cinayeti ile ilgili olarak 2007 yılında dava açılırken, özel yetkili savcılık ayrı bir dosya numarasıyla cinayete ilişkin soruşturmaya devam etme kararı almıştı. Bu soruşturmada, aradan geçen 5 yıla yakın sürede herhangi bir gelişme olmadı.



Ergenekon savcısı: İkisi de Ergenekon işi


Dink cinayetinden sadece 3 ay sonra meydana gelen Zirve Yayınevi katliamı davası dosyasının, her iki olay arasında bağlantı olduğuna ilişkin yaygın değerlendirmelere rağmen, 5 yıldır Dink soruşturması dosyasına getirtilmemiş olması dikkat çekti.


Oysa, Dink cinayetini soruşturan İstanbul Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’nin hazırladığı Ergenekon davasının birinci iddianamesinde, Dink cinayeti ve Malatya Zirve Yayınevi katliamının Ergenekon örgütü tarafından yapıldığı iddia edilmişti.



DDK raporu tamamlanıyor: Belgeler yok edildi!


Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, Dink cinayetiyle ilgili çalışmasını tamamlama aşamasına geldi.


Cumhuriyet Gazetesi’nden Fırat Kozok’un haberine göre, yaklaşık 1 yıl boyunca İstanbul-Trabzon-Rize hattında yoğun bir çalışma yürüten Köşk, yaklaşık 50 bin sayfalık bilgi ve doküman topladı.


Kurulda iki üyenin koordinasyonunda Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan görevlendirilen müfettişlerin de katılımıyla yapılan çalışmalarda tüm bu dokümanlar elenerek bir rapor oluşturuldu.


Araştırmalarda Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 2007’de, Dink cinayetine ilişkin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün bazı görevlileri hakkında açtığı soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığı” yönündeki kararı başta olmak üzere, süreçte verilen kararlar masaya yatırıldı.


İddiaya göre raporda cinayetin ardından bazı evrakın ortadan kaybolduğu, bazılarının ise orijinal olmadıkları saptandı.


Belgelerden bazılarının tarihlerinin değiştirildiği de DDK’nin saptamaları arasında.


Raporda, Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin cinayetten önce Hayal’in Hrant Dink’i öldüreceği konusunda jandarmaya verdiği ileri sürülen istihbarat ve savcı Hikmet Usta’nın da gündeme getirdiği Erhan Tuncel’e Tuncay Uzundal’dan geldiği belirtilen cep mesajda incelendi.


İçeriği normalde “Yasin Hayal geldi, 7.65 mermi soruyor” şeklinde olan mesajın Trabzon Emniyeti’nde “Yasin abi geldi, erken gel” şeklinde değiştirildiği ileri sürülmüştü.