Dink ailesi avukatları, dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile ilgili Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, Trabzon’da görülen iki davanın birleştirilmesini reddeden kararının bozulmasını istedi.
Daha önce, Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve İstihbarat Şube’de görevli 7 personel
hakkında Trabzon 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nde Hrant Dink cinayetini önlemedikleri için ‘görevi ihmal’ suçlaması ile dava açılmış, bu dava sürmekte iken ve bu davanın yanı sıra Ali Öz hakkında Hrant Dink cinayeti nedeni ile Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci bir dava açılmıştı.
Dink ailesi avukatları tarafından yapılan açıklamada, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hrant Dink hakkında plan dahilinde suikast eylemi hazırlığından 2006 yılı Temmuz ayında haberdar olmasına rağmen gerekli yasa işlemleri başlatmaması ve bu bilgiyi Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirmemesi ve Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından 20 Ocak 2007 tarihinde iki ayrı belgeyi, belgeler içeriğinde yer alan faaliyetleri icra etmeden gerçeğe aykırı olarak düzenletmesi ve imzalatması gerekçeleriyle cezalandırılması istendiği belirtildi.
Dink ailesi avukatları, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava ile Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın birleştirilmesini talep etmiş, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davaların birleştirilmesine yönelik karar oluşturmamış, 2011 yılı Mayıs ayında ise Ali Öz hakkında açılan davayı reddetmişti. Ret kararını ise ‘Aynı fiil nedeni ile bir kişinin iki kez mahkeme önüne çıkması mümkün olmadığı’ savına dayandırmıştı.
Yargıtay Başsavcılığı ile mahkeme kararının bozulması yönünde görüş bildirmişti. Dink ailesi avukatları, Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanlığı’nın konuyla ilgili vereceği kararın cinayet davasının geleceği açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Dink ailesi avukatları bu kararı temyiz ettiler. Avukatlar 78 sayfalık itiraz gerekçelerini içeren dilekçeyi Yargıtay’a sundular.
Dink ailesi avukatları temyiz gerekçelerini şöyle açıkladılar,
1.- Ali Öz ve Trabzon Jandarma Komutanlığının bir kısım personeli Hrant Dink cinayetini işleyen örgütün yöneticisi veya üyesi/üyeleridir. Etkili bir soruşturma, yargılama yapılmaması nedeni ile örgütsel ilişkileri, faaliyetleri açığa çıkarılamamıştır.
2.- Sanık Ali Öz, Hrant Dink cinayetinin işleneceği bilgisine sahip olmasına, bu cinayeti işleyecek örgüte cinayet öncesi operasyon yapması gereken bir görevde ve operasyonu yapabilecek yetkilere sahip olmasına rağmen, örgütsel faaliyeti kapsamında yahut örgütsel faaliyeti olmaksızın kasıtlı şekilde cinayetin işlenmesini engellemek amacı ile örgüte yönelik operasyon yapmamıştır.
3.- Dink cinayetine iştirak eden kamu görevlilerinin ve sanık Ali Öz’ün ana suç kapsamında ve TCK m.37 (Faillik), 38 (Azmettirme), 39 (Suçun İşlenmesine Yardım) ve 83. maddeleri (Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi) dikkate alınarak soruşturulmaları, yargılanmaları gerekli iken bu yapılmamıştır.
Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi dava dosyasının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ve Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava ile birleştirilmesi gerekmektedir.
4.- Trabzon İl Jandarma Bölük/Merkez Komutanlığı’nın (Hrant Dink cinayetini işleyen örgüt ile organik bağı olmayan) bir kısım personeli, başta Yasin Hayal, Erhan Tuncel ve Ogün Samast olmak üzere Hrant Dink cinayeti sanıklarını tanımaktadır ve yakın ilişkiler içerisindedir. İl Jandarma Komutanı sıfatını taşıyan sanık Ali Öz’ün kendi eylemi haricinde İl Jandarma Bölük/Merkez Karakol komutanlığı görevlilerinin eylemlerinden/eylemsizliklerinden da sorumluluğu vardır.
5.- Ali Öz’ün aşağıdaki eylemleri, –örgütsel bir faaliyet içerisinde yer almaması durumunda dahi– TCK m.83 kapsamında, “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçunu oluşturmaktadır:
A) 2006 yılının Temmuz ayında Hrant Dink cinayetine dair elde edilen istihbaratın paylaşıldığı toplantıda konunun konuşulmasını engellemesi, konu ile ilgili herhangi bir görevlendirme yapmaması,
B) Jandarma personeli Metin Yıldız’ın Ali Öz ile yaptığı ‘özel görüşme’ sonrası tutumunun değişikliğe uğraması,
C) Hrant Dink cinayetine dair elde ettiği istihbaratı Trabzon C. Başsavcılığı’na, Trabzon Valisine, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’ne ve Devletin diğer ilgili birimlerine iletmemesi,
D) Cinayet sonrası Jandarma yardımcı istihbarat elemanı ve sanık Yasın Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin tehdit edilmesine yönelik talimat vermesi,
E) Gerçeğe aykırı resmi evraklar düzenlemesi, bilgisi ve talimatı doğrultusunda Trabzon İl Jandarma Komutanlığına ait arşivlerin cinayetteki sorumluluğunu bertaraf edecek şekilde yeniden düzenlettirmesi,
F) Jandarma elemanları Okan Şimşek ile Veysel Şahin’i denetim altına tutması ve yönlendirmeye çalışması,
G) Olaya dair sahip olduğu bilgileri anlatacaklarını beyan eden Ali Oğuz Çağlar ile Hüsamettin Polat’ı toplantılara almaması.
Bu eylemlerin bir bütün olarak değerlendirilmemesi durumunda da eylemlerinin ayrı ayrı suçlar oluşturduğu açıktır. (Agos)