Gündem

Dinç Bilgin: 28 Şubat döneminde uydurma haberleri servise koyduk

28 Şubat sürecinde Sabah Gazetesi ve ATV'nin sahibi olan işadamı Dinç Bilgin, o döneme yönelik başlatılan soruşturmanın hayırlı olduğunu söyledi.

14 Nisan 2012 09:27

28 Şubat sürecinde Sabah Gazetesi ve ATV'nin sahibi olan işadamı Dinç Bilgin, o döneme yönelik başlatılan soruşturmanın hayırlı olduğunu söyledi. Savcının çağırması halinde 28 Şubat sürecinde medyaya yapılan baskıyı anlatacağını belirten Bilgin, "Bu bir rüya gibi. Hiç olmayacak zannettiğimiz bir şey olmaya başladı. 28 Şubat süreci, Türkiye'nin son derece rahatsız olduğu bir dönem. O dönemde üniversitelerden yargıçlara kadar her kesim baskı altındaydı. Basında Sabah Gazetesi de baskılardan nasibini almıştı" dedi.

Bilgin, basının o dönem 'yeterli demokrat kavgayı' veremediğini de ifade ederek, "Tam tersine şimdi uydurma olduğunu öğrendiğimiz haberleri yayınladı. Mücadele edemediğim için üzüntü duyuyorum. Ama insaflı sorduğumda yapabilir miydik diye, belki cesur davranabilirdik doğrusu." ifadelerini kullandı.

 

Sabah Grubu'nun eski patronu Dinç Bilgin, 28 Şubat soruşturmasına ilişkin Zaman'a konuştu. Askerlerin o dönemde kendilerini ülkenin hakimi olarak gördüğünü belirten Bilgin, zamanın ruhunun eskisi gibi olmadığını ifade etti. Asker-sivil bürokrasinin hakimiyetinin yerini halk hakimiyetinin almaya başladığını kaydederek, "Anayasa referandumu sonrası ortaya çıkan yasal değişiklikler, bu sürece büyük katkı yaptı. Onlar olmadan bu yapılamazdı. Şimdi daha demokratik bir topluma doğru gidiyoruz. Türkiye, eski Türkiye değil. Eski Türkiye'de ülkenin, milletten başka sahipleri vardı veya o iddiada olan insanlar vardı. Onların gücü tam olarak bitti denilemez ama yavaş yavaş kırılıyor" diye konuştu.

Soruşturmayı yürüten savcının kendisini ifadeye çağırması halinde gideceğini vurgulayarak, "Elbette giderim. Öyle bir konuda gitmeme şansım olmaz. Medyanın değil, Türk milletinin tamamı bu işin içinde. Kusurlu değil. O kadar demokrat olma şansımız olmadı. Olabilir miydik diye sorarsanız, yine olamazdık. 1990'ları düşünün, o devirlerde askerlere karşı çıkmak kolay değildi." dedi.

Dinç Bilgin, soruşturmanın genişleme ihtimaline ilişkin olarak da, "Bu iş son derece teknik. Cadı kazanına dönmemesi lazım. Türkiye'de birbiriyle hesabı olmayan insan yok gibi. Herkes hesabı olanları, cadı kazanının içine atmaya çalışacaktır, çünkü çoğumuzun o tarihteki demokratlığımız tartışılır." ifadelerini kullandı.

 

"Bu hesaplaşma daha önce yapılabilirdi"

 

tartışmasına da temas eden Bilgin, "Bana göre daha önce yapılamazdı." değerlendirmesinde bulundu. Bu görüşünü de şöyle gerekçelendirdi: "O zaman dünya, başka bir dünya idi. Soğuk hat vardı. Soğuk hatta bu işleri cesaretle yapmak mümkün değildi. Süleyman Demirel neden yapmadı diyorlar, yapamazdı. Halk yanında durabilir miydi diye sorarsanız, duramazdı. Ben kendimden biliyorum, basın yanında duramazdı."