Spor

Dilmen: Beşiktaş hak ediyor

18 Mayıs 2009 03:00

Rıdvan Dilmen, % 100 Futbol programında günün maçlarını değerlendirdi. Dilmen, Ankaragücü'nü 3-1 yenen Beşiktaş için, "Kolay değil; Beşiktaş takımı 7 gün içerisinde 3 tane çok önemli maç yapıyor ve bu maçlarda 11 tane gol atıyor. O yüzden Beşiktaş'ta her şey doğru gidiyor" dedi. 

NTV Spor Yorumcusu Rıdvan Dilmen, Güntekin Onay ile birlikte zorlu maçları değerlendirdi. Dilmen, Beşiktaş'ta yönetimin, teknik adamın ve futbolcuların krizi iyi yönettiğini ve bu durumda olmayı hak ettiklerini söyledi.

Rıdvan Dilmen, "Galatasaray derbisi önce Mustafa Denizli buraya geldiğinde tabi psikolojik olarak camiasını da rahatlatmak için, kendisi de o gün çok güçlü değildi tabi konumu gereği ciddi vaatlerde bulundu, iddialarda bulundu. Bir takım düşünün ikinci yarıya girerken önünde çok ciddi 4 tane rakip var ve puan farkı var. Hadi bir tanesini yakaladın üçünü yakalayamazsın, hadi üçünü yakaladın birini yakalayamazsın. Bir takım düşünün bu açığı kapatıyor. Şimdi hem rakiplerinin puan kaybetmelerini bekleyeceksin, yetmiyor ki senin de kazanman lazım. Kazanması gereken maçların hepsini kazanıyor. Bu arada sezon sonuna doğru iklim şartları değişiyor, rakipleri gerçekten puan kaybediyor, arada bir Fenerbahçe tramvası yaşıyor İnönü Stadı'nda mağlup oluyor ve seyircisi eyvah ne oluyor diyor. Daha sonra Ankara deplasmanına gidiyor, bakıyorsun kağıt üzerinde zor maç. Hakikaten de zor geçiyor. 1-1'e geliyor maç ve devam ediyor arzusu isteği 4-1'i yakalıyor. Sonra biniyor uçağa İzmir'e gidiyor, başka bir sıcak şehire gidiyor. 1-1'e gelen maçı kupada bu kez, çok önemli rakibini 4-2 yeniyor. Biniyor uçağa Ankara'ya dönüyor. Ankara'da yine 1-1'e, bu kez suni çimde oynadığı müsabakada yine sıcakta Ankaragücü gibi çıkışta olan ve taraftarı olan bir takıma karşı yine 1-1'e geliyor 3-1 kazanıyor." dedi.

"BEŞİKTAŞ'IN HERŞEYİ HESAPLI"


"Maçı kaybedebilirsiniz kazanabilirsiniz ama Beşiktaşın arzusuna bir şey söyleyemezsiniz. Bugün de farklı bir şey olmadı." diyen Dilmen, "Tabiki bireysel hatalar oldu. Şimdi bu işte ciddi bir çalışma ürünü var. Sivok'un cezalı duruma düşmesi, Zapo'nun oynaması, Zapo'nun tekrar cezalı duruma düşmesi, Sivok tekrar geliyor. Dikkat ediyorsan finale gelirken Beşiktaş cezalı duruma o kadar hesaplı geliyor her şey hesaplanmış olarak gelilyor. Seyahatları hesaplı, takımın performansı hesaplı. 12 günlük kampı hesaplı, oyuncu tercihleri hesaplı. Tabiki şansı insanlar kendileri yaratırlar. Şimdi şanslı, Mustafa Denizli'nin imajı şanslı. Ballı Mustafa filan derler. Niye ballı olsun adam, başarı varsa teknik adamın bu birinci başarısıdır." şeklinde konuştu.

Dilmen, "Mesela şu şansı olabilir, çok özür dilerim Delgado'dan. Delgado'nun sakatlığı bir şanstır antrenör için, bize göredir o da Mustafa Denizli'ye göre değildir. Çünkü Delgado'dan sonra Tello'yu orta sahaya koymak Cisse, Ernst, Tello üçlüsü bu Fenerbahçe maçı Beşiktaş'ın son üç haftasına büyük katkı sağladı. Beşiktaş 4-3-3 oynayan takım olduğu için bu üçlü ideal üçlü oldu bir anda. Göbekte Cisse, sağında Ernst, solunda Tello. Hem takım savunmasını geliştirdi ki bugün yedikleri pozisyonlar hep duran toptan Beşiktaş'ın. Yedi ama işte Jaba'nın kafaları filan hep duran toptan, savunma arkasından" dedi.

"DENİZLİ BEŞİKTAŞ İÇİN ŞANSTTIR, DENİZLİ İÇİN DE BEŞİKTAŞ ŞANSTTIR"

Ankaragücü'nün çok diri, çok canlı takım olduğunu söyleyen ünlü yorumcu, "Kolay değil Beşiktaş takımı 7 gün içerisinde 3 tane çok önemli maç yapıyorsunuz ve bu maçlarda 11 tane gol atıyorsunuz ve hiçbirini İnönü'de oynamıyorsunuz ve İnönü'de oynadığınız maçı kaybettikten sonra bu başarı geliyor. O yüzden de sezon başından beri aslında her şey doğru gidiyor. Şimdi Ertuğrul Sağlam'ın gidişi tartışılabilir, bence gitmemesi lazım. Bu ayrı bir konu, biraz sonra bir istatisik göstereceğim zaten. Ama ondan antrenör tercihi doğru. Bu krizi yönetebilecek bir teknik adam geliyor. Mustafa Denizli Beşiktaş için bir şans olduğu kadar hep söylüyorum, Mustafa Denizli için de bir şanstır. Hayatında hiçbir şekilde ciddiye almadığı kadar ciddiye aldı bu işi. Çünkü Mustafa Denizli düşüşte olan bir teknik adamdı. İşte Manisa'dan sonra İran'a filan gitti ama sabırlı davrandı, olgun davrandı teklifleri reddetti bir büyük takımı kolluyordu açıkçası. Ya milli takımı kolluyordu ya büyük takım ve onun için en ideali denk geldi. Her şey yönetimin başarısıdır. Sezon başı İbrahimlerin problemi hemen çözüldü, bayağı iş büyümesine rağmen medyada çok çabuk çözüldü. Devre arası yapılan transferler. Yusuf en kötü sana 3-4 maç aldı. Bu arada daha ilgincini söyeleyeyim Nobre'nin sakatlığı da işe yaradı. Tabiki çok iştahlı bir takım olduğunuz zaman, fiziki kapasitenizi iyiyse, İbrahim Üzülmez dakika 85 oynadığı günden beri sol çizgiye doğru iniyor. Bu bir örnektir. İbrahim Toraman adam diyor, Gökhan 2 ay oynamıyor geliyor elinden gelen ne varsa onu yapıyor. Cisse oturuyor, bence haksız oturuyor dönüyor yine işini yapıyor. Şimdi başarı arkadaşlığı getirir. İşler iyi gider çok iyi arkadaşlardır. İşler kötü gider birbirini suçlarlar. Bu dönemde Beşiktaş krizi doğru yönetti. Hem başkanı, hem teknik adamı hem de oyuncuları." ifadelerini kullandı.

Dilmen, "İbrahim Toraman'ın kapasitesi buysa bunu uyguluyor, Ekrem'in kapasitesi buysa bunu yapıyor fakat iki tane oyuncusu var ki zaman zaman Yusuf çıkıyor ama bir Tello var yani sazı eline almış inanılmaz etkili oynuyor. İkinci yarının son 5-6 haftası biraz sallandı yine sahneye çıkıyor. Ekrem biraz düşüş gösterdi ama çok kritik yerlerde çıkabiliyor. Yani en azından Beşiktaş'ın 18 oyuncusu, tabiki Bobo. Kafa vurur, ayak vurur, karıştırır, pas atar çok iyi bir oyuncu tartışmasız. Bir de Bobo oynamadığı zaman sevimsiz hale gelen bir oyuncu, elektriği kötü olan bir oyuncu. Bobo problemli bir oyuncuydu aslında. Kendisine göre haklı olabilir, nedir? Ben iyi oyuncuyum ama oynayamıyorum bu takımda diyor. Bunun ezikliğini bunun sıkıntısını yaşadı ama üstüste oynayınca morallendi ve işte bugün yine 1.5 gol attı. Biri çarparak girdi, bir tane de müthiş bir kafayla golü yaptı. Sonuçta iki tane yıldız, zaman zaman bunlara katılan Holosko, zaman zaman katılan Yusuf, yani kalitelerine göre. Onun dışında Cisse, Ernst, Toraman, Üzülmez, Gökhan, Zapo, Sivok işlerini yaptılar." dedi.

"BEŞİKTAŞ'A HERŞEY ANASININ AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLSUN"

Kaleci Rüştü'nün çok istikrarlı bir kaleci olduğunun altını çizen ünlü yorumcu, "Mesela 2-1 maç auta gidiyor top yalandan defansa kızıyor biliyor musun? O yalandan yapıyor, hani o sakinleşsin tecrübe bu demek. Gidiyor muhtemelen yalandan bir şeyler söylüyor, 30 saniye nefeslendiriyor takımı. Şampiyonluğa oynarken lider oyunculara ihtiyacınız vardır. Bu illaki orta sahada oynayan bir oyuncu değildir. Kaleci de Rüştü bu tür maçları çok oynamış kaleci. Hakan çok yetenekli bir kaleci, ben Türkiye'deki en yetenekli kalecilerden birini görüyorum ve iyi performans gösterdi Fenerbahçe maçında. Ona rağmen final maçında gitti Rüştü'yü oynattı antrenman eksiğine rağmen, bu tabi liderin artılarıdır. Beşiktaş yoktan varederken her şey anasının ak sütü gibi helal olsun. Taraftarıyla, oyuncusuyla, futbolcusuyla, başkanıyla, yöneticisiyle hak ettiği yerdedir. Olur olmaz şampiyon, bilemem çok da zor maç oynayacaklardır ama ama şu 7 günde içinde atılan 11 gol ve maçların üçünde de beraberliğe giden maç. 1-0 öne geçmişsiniz ve 1-1'i yakalamış rakip takım. Hep bunları dörder dörder, üçer üçer kazanıyorsunuz. Bu tabi çok önemli bir istatistiktir bence. O yüzden de sezon başında işte Sinan Engin döneminde yapılan transferlerin doğru olduğunu, antrenör tercihinin her şeye rağmen doğru olduğunu görüyoruz. Şimdi Türkiye'de antrenörler çok tartışılır. Biz bu maç öncesi yukarıda Devrim'den arkadaşlarımızdan rica ettik. Bu Ertuğrul Sağlam'ın istatistiğini söyler misin dedik, çok ilginç bir istatistik çıktı, kafam takılmıştı. Çünkü ara verdi, bir 6 hafta falan Beşiktaş'ta kaldı, sonra bir kaç ay çalışmadı sonra Bursaspor'da. Bu maç haricinde Trabzonspor-Bursaspor maçı haricinde ilginç bir istatistik çıkıyor. Yani Mustafa Denizli enkaz almadı. Sinan Engin, Ertuğrul Sağlam ayrılırken buraya bir enkaz bırakmamışlar." şeklinde konuştu.