Muzaffer Kuşhan, Dila Kurt’un, sahibi olduğu zayıflama merkezindeki ölümüyle ilgili sessizliğini Adli Tıp raporunun ardından bozdu: “Dila’nın kaderi ölmekti. Dünyanın neresinde olursa olsun ölecekti”
Doktor Muzaffer Kuşhan’ın Polonezköy’deki zayıflama merkezinde yaşamını yitiren Dila Kurt’un (19) ölüm nedeni belli oldu. Adli Tıp raporuna göre kronik kalp rahatsızlığı olan Dila Kurt, hızlı kilo vermeye bağlı kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 13 ay sonra belirlenen ölüm nedeninin ardından gözler tekrardan Muzaffer Kuşhan’a çevrildi. “Dila’nın kaderi ölmekti” diyen Kuşhan Vatan gazetesinin sorularını cevapladı.
Dila’nın ölüm nedeni belli oldu. Adli Tıp’tan gelen raporu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlahi adalet diye bir şey vardır. Allah’ın sopası yoktur ama kepçesi vardır. Bu sözümü anlayan anlar. Şimdi sizlere sormak istiyorum; 19 yaşındaki kaç insanda kalp problemi vardır? Ben o zaman ’Katil gen’ dedim. Öncelikle Adli Tıp raporunun A’dan Z’ye okunması gerekir. Kalbinde kalp krizine ait bulgular saptanmış. Kalbinde yaygın olarak ölü doku varmış.
Bu kalp rahatsızlığını anlamak için gerekli tetkikleri yapmanız gerekmiyor muydu?
Geçirilen kalp krizlerini aile niye anlatmıyor, kendisi niye söylemiyor? Yapılan tektiklerde anne-baba ‘Hiçbir hastalık geçirmemiştir’ diyor. 19 yaşındaki bir insan nasıl kalp hastası olur? Ben müneccim miyim bileyim?
Tetkikler yapsaydınız...
Kliniğe geldiğinde Dila’nın kalbi dinlenmiş, akciğerleri dinlenmiş, kendisine de sorulmuş ’Böyle bir şey yok’ demiş. Dila burada değil dünyanın neresinde olsa ölecekti. Şöyle bir gerçek var. O gün kızın üzerinde korkunç bir baskı, korkunç bir stres vardı. Babası geldi saat 08.00’de aldı, öğlene doğru 12.00’de getirdi. Sonra ailenin diğer fertleri geldi. Hiçbiri bir arada oturmadı. Burada çocuğa anne-baba ’Boşanıyoruz’ dedi. Dila o stresin altındaydı.
Bunu nereden biliyorsunuz?
Ölüm anındaki video kayıtları bende var ama mahkemeye veririm.
O görüntülerde ne var?
Annenin Dila’yı teselli ederken görüntüsü var, sonra gelen telefon ve gelen telefonla beraber kızın korkunç bir kasılma ile yığılmasıyla birlikte ölümü var. 1,5 dakika sonra anında gittiğimde kız zaten ölüydü ve ben elimden gelen her şeyi yaptım. Ben bütün müdahaleleri yaparken ambulans geldi ve aileye öldüğünü onlar söyledi.
45 günde 15 kilo vermesi Dila’nın kalbini zorlamaz mı?
Dila en arkada hocayla beraber sakin sakin yürüyen bir insandı. Bin 500 kalorilik bir diyet uyguladılar. Bu hastalık söylenseydi ona göre tektikler yapılırdı. Dünyanın neresinde olursa olsun bu kızcağızın kaderi ölmekti. Gidersiniz full check-up yaptırırsınız, kapıda ölürsünüz. Size derler aslan gibisiniz, kapıdan çıkar çıkmaz ölürsünüz.
Yarın (bugün) ailenin size karşı açtığı 1 milyon 500 bin TL’lik tazminat davası var...
Bir ceza davası bitmeden, suçlu olup olmadığım belli olmadan istediğiniz kadar tazminat davası açın. Tazminat davasını kişinin kusuru varsa açarsınız değil mi? Ben nasıl bir acı bunu anlamıyorum? Siz tutuyorsunuz 1,5 milyon liralık tazminat davası açıyorsunuz. O dönemde kilo vermek için kalan, daha önce beraber çalıştığım bir doktora tazminat davası açılmış. Neredeyse Polonezköy’de uçan kuşa dava açılmış. Ortalıkta suçlu yok, ceza verilmemiş, durmadan dava açıyorsunuz, buyrun açın.
Tekrar klinik açacak mısınız?
Tabii ki döneceğim ve işimi yapacağım. Kimse de engel olamayacak.
Bu ölüm hastalarınızı olumsuz yönde etkilemedi mi?
Hayır, her gün harıl harıl insanlar arıyor, açılmasını dört gözle bekliyor.
Vicdanınız rahat mı?
Benim vicdanım o kadar rahat ki aklınız hayaliniz durur.