Gündem
Deutsche Welle

Die Welt: Juncker yıllardır hangi gezegendeydi?

AB Komisyonu Başkanı Juncker'in Avrupa Parlamentosu'nda AB'nin geleceğine yönelik yaptığı konuşma, basında en fazla öne çıkan yorum konusunu oluşturuyor.

14 Eylül 2017 00:20

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nda "AB'nin durumu ve geleceği hakkında" bir konuşma yaptı. Konuşma, Alman gazetelerinin yorum köşelerinde geniş yer buldu.

Juncker'in, Euro'nun tüm AB üyelerinde geçerli olması ve Schengen Bölgesi'nin genişletilmesi taleplerine yönelik eleştirel yorumlar kaleme alındı. Bazı yorum köşelerinde Juncker'in amacının AB'nin birliğini sağlamak olduğu belirtilirken, "Bay Avrupa'nın" gerçeklikten koptuğu değerlendirmeleri ağır bastı. Die Welt gazetesinde konuya dair yer verilen yorumda, Juncker'in AB'nin gerçek sorunlarını idrak edemediği eleştirisi yapılıyor:

“İnsan kendisine, uzay gemisi AB’nin ve onun kaptanı Juncker’in son yıllarını hangi uzak gezegende geçirdiğini sormadan edemiyor. Çözülmemiş bir mülteci sorununun ortasında gerçekten de Schengen Bölgesi genişletilmeli miydi? Avrupa Merkez Bankası’nın milyarlar ağırlığındaki tahvil alımlarının ortasında para politikalarının etki alanı gerçekten genişletilmeli miydi? Ve siyasilerin gerçekdışı vizyonlarını ödemek zorunda kalan Avrupa Yatırım Fonu’na ek bir kurtarma kurumu olmalı mıydı? Ama her şeyden önemlisi; Avrupa eğer derin bir krizin içindeyse o zaman daha fazla ülke için daha fazla Euro gerekmiyor mu? Ne yazık ki şunu söylemek gerekiyor: Tüm bunlar, ortak bir Avrupa hayalini, bitmek bilmeyen bir kabusa çevirmek istenirse, en iyi yol olurdu.”

Aynı konuya yer veren bir diğer gazete ise Der Tagesspiegel. Yorumda, AB'nin sorununun doğu ile batıdaki üye ülkeler arasındaki farklılıklar olduğuna dikkat çekiliyor:

“Juncker’in tam da şimdi Euro Bölgesi’nin genişletilmesini dile getirmesinin siyasi bir sebebi bulunuyor. O, Birlik’in doğu ve batı olmak üzere bölünme tehlikesiyle karşı karşıya olması nedeniyle AB’nin birliğini korumak istiyor. Hırvatistan ve Polonya gibi ülkelerin hükümetleri, hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına alıyor, mültecileri ülkeye kabul etmeye ayak diriyor ve Doğu Avrupa’dan gönderilen işçilerin ücret dampingine yönelik tartışmada savunmaya geçiyor. Juncker’in hesaplarına göre Euro, doğu ile batı arasındaki çatlağı kapatmaya yardımcı olabilir. Tabii ki Doğu Avrupa ülkelerinin Euro’ya geçmeleri on yıllar sürmemeli. O zamana dek AB sersemlemeye devam etme tehdidiyle karşı karşıya. En iyisi, birlikte olmaya istekli AB’nin çekirdek ülkelerinin, birleşmesi ve birlik kalması olurdu."

Leipziger Volkszeitung gazetesi de aynı eleştiride bulunduğu bir yoruma yer veriyor:

“Juncker’in, AB içindeki refah farklılıklarını azaltmak yerine daha ziyade arttıran Euro’nun, tüm Birlik içinde kullanılmasını istemesi, daha zayıf olan ekonomilere şaşılacak derecede az hassasiyet gösterdiğini ispatlıyor. Juncker'in uçuk planları veya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in dün böbürlenerek yaptığı 'fikirler patlaması' karşısında, reel durum gözden yitip gidiyor. Üye devletler arasındaki uçurum bu denli büyük oldukça, bu kıtada demokrasiyi aşağılayanların ilerleyişini durdurmak kolay olmayacak. Kuzey ile Güney Avrupa ülkeleri arasındaki ekonomik çatlağı kapatmak için yatırım ve sosyal programlara ihtiyaç bulunuyor. Belli ki ucuz para tek başına bir çözüm değil.”

Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'da ise Juncker vatandaşların endişelerini anlamamakla eleştiriliyor:

“Euro Bölgesi’nin genişletilmesi ve tüm AB üyelerinin Schengen Bölgesi’ne katılması… Bu iki talep şunu gösteriyor: 'Bay Avrupa' İngilizleri Brexit kararı almaya iten sebepleri idrak edemedi ve birçok Avrupa’nın neden umutsuzluğa düştüğünden haberdar değil. Daha önce de sık sık olduğu gibi Juncker bir kez daha vatandaşların duygu ve endişelerini anlayan bir siyaseti olduğunu hissettirmedi. 2019 yılı ortalarında görevden ayrıldığında, Avrupa’ya da yeteri kadar hizmet etmiş olacak...”

© Deutsche Welle Türkçe

DW, GA/BÖ

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle